kapıcı

1K 2 0
                                    

Kapıcımız - Kocam İzledi (1)


Kocacığım… Sabah kahvaltımızı yapıp seni işe göndermiştim biliyorsun. Bahar havası, üstümde şeffaf geceliğim, altımda hiç bir şey yok, tembel tembel vakit geçiriyorum. Canım sıkıldı, tam giyinip çıkayım diyordum ki, kapı çaldı.

Boş bulunup öylesine açıverdim ben de… İçimde hiçbir şey olmadığını unuttum… Karşımda Hasan… Apartmanın kara yağız kapıcısı… Beni o vaziyette görünce gözleri fırladı. Önce kekeleyerek bir şeyler dedi anlamadım.

– “Gel içeri, kapının önünde hiçbir şey anlamadım” dedim, içeriye alıp kapıyı kapadım.

Siparişleri getirmiş. Bir de aidatları toplamış, yeni yönetici olduğumdan makbuz kesmem için bana getirmiş. Salonda oturuyoruz, Hasan’ın gözleri önünde, kaçamak bakmaya çalışıyor konuşurken…

Kalkıp vitrinin alt çekmecesinden defterleri aldım. Eğilince mini gecelik kalçalarıma kadar açıldı. Vitrinin aynasından açılan hazinelerime baktığını gördüm, arama işini biraz uzattım.

– “Bir çay alır mısın Hasan? Yeni demledim…”

– “Alırım zahmet olmazsa yenge…”

Çayları getirdim. Masaya koyarken eğilince yakası açık gecelikten memelerimin göründüğünü fark ettim, aldırmadım. Hoş, zaten dekoltesine gerek kalmadan, şeffaf tül gecelikten gözüküyordu da… Neyse, oğlanın gözleri kenetlendi memelerime… Yutkunarak bakıyordu zavallı…

Karşısına geçip oturdum, gelen aidatların makbuzlarını yazıp paralarla defterleri tekrar çekmeceye koydum. Pantolonunun önünü saklamaya çalışıyordu mahcup mahcup… Bir şey yapmaya cesareti yoktu, işini kaybedebilirdi. 25 yaşlarında, esmer bir çocuk bildiğin gibi, evlenecek bir süre sonra...

– “Nişanlın nasıl Hasan, düğün ne zaman?”

– “Yenge, düğün için para biriktiyorum, biraz daha var…” dedi.

– “Yani kendine hiç para harcamıyorsun?”

– “Nasıl harcıyam yenge? Bir an önce parayı tamamlamam lazım, düğünü etmem lazım. Yalnızlık zor…”

– “Kocamın giymediği pantolonlar gömlekler var. Bir gün gel de bakarsın onlara… Bir de giyim masrafı yapmaktan kurtulursun. Şimdi benim hazırlanıp gitmem lazım. Sen çayını iç, giderken kapıyı çekersin” dedim.

Yatak odasına gittim. Odanın karşısında ayna vardı, o aynayı görüyordu oturduğu yerden… Ben de soyunup sütyenimi taktım. Aynadan beni seyrediyor, sikini okşuyordu. Ben onu görüyorum ama kapıcı onu gördüğümü düşünemiyor. String külodumu giyip üstüne siyah jartiyer çoraplarımı giydim. Bluzumu geçirdim sırtıma, düğmeleri ilikleyecektim, tam o sıra telefon çaldı.

Telefon salondaydı. Olduğum gibi salona gittim, telefonu açtım. İşten arıyorlardı. Tek elle bluz düğmelerini iliklemeye çalışırken diğer elim telefonda, konuşmaya başladım.

Zavallı… Apartman yöneticisi önünde yarı çıplak oluşuna aldırmadan, gayet normal bir şeymiş gibi telefonda konuşuyor… Bluzun önü açık, dantel sütyen, memelerim meydanda, altımda kutumu kapatmayan string külot, jartiyer çoraplar…

Beni öyle görünce yine gözleri büyüdü. Hemen çayını içip kalktı. Ben gidiyorum diye bir işaret yaptı, ben de tamam anlamında başımı sallayıp konuşmama devam ettim. Pantolonundan kalkmış siki belli oluyordu. Gözü arkada, çıkıp gitti.

TADINDA HİKAYELER 2Where stories live. Discover now