berat ayberk özdemir.

324 29 23
                                    

"Söz verecek, gelmeyecek! Hep seni aldatacak! Sev diyecek, sevmeyecek. Belki de ağlatacak!"

Omuzlarımı da bedenimle birlikte oynatırken, karşımda ki Pelinay'la bağırarak söylemeye devam ettim.

"Boş yere ağlama, kalbini bağlama, Ankara rüzgarına!"

Pelinay güldüğünde, onunla birlikte ben de güldüm. Elimde bardağın dibinde kalan içkiyi de dikledim, ve bardağı yanımızda ki masalardan birisine bıraktım.

Dorukhan yanımıza geldi.

İkisinini yan yana bırakmak istediğimden, biraz da yorulduğumdan, Pelinay'a doğru bağırdım. Ses çok yüksekti, duyması çok zordu o yüzden.

"Pelinay, ben biraz masaya gidiyorum!"

"Tamam, aşkım!"

Gülümsedim ve köşede ki masamıza döndüm.

Masada Berat'ı gördüğümde, şaşırmıştım biraz. Ama şaşırmamıştım da.

Masaya oturdum ve kafamı çevirip az önce geldiğim yere baktım. Arkada çalan Ankara Rüzgarı şarkısıyla eğleniyorlardı hâlâ.

"Mutlu yılların olsun."

Kafamı çevirip Berat'a baktım.

"Teşekkür ederim, hep birlikte."

Berat güldü ve kafa salladı.

"Hangi rüzgar attı seni buraya? Gelmezdin normalde."

"Dorukhan ısrar etti. E biraz da senin için."

"Dorukhan ısrar etmeseydi gelmeyecektin, ve benim için mi? Ah, Ayberk. Bir de ne dediğini bilsen.."

Berat kahkaha attı.

"İstemezsin diye düşünmüştüm."

"Sus be, akşam akşam sinirimi bozma benim."

Güldü.

"Nasıl geçiyor? Eğleniyor musun?"

"Kesinlikle, ama biraz daha içersem sarhoş olacağım."

"Belli, kaç kadeh içtin?"

"Daha iki tane içtim."

"İyimiş."

"Sen de iç, böyle çok sıkıcı. Hem bak, en sevdiğin şarkı çalıyor arkada."

"Unutmamışsın?"

"Ben bana bir kere söylenen şeyi unutmam, canım."

"Ha, yani o yüzden?"

"Evet, başka neden olacaktı ki?"

Yalan.

O yüzden değildi ki.

Berat'la ilgili olduğu içindi.

"Aman, neyse Ayberk! Kalk ve iç. Doğum günü kutlamama gelip, böyle boş boş oturamazsın."

"Ben sporcuyum, Amine. İçmek benim için o kadar da kolay değil."

"Bir gecelik, taş çatlasın iki kadeh. Benim için yapamaz mısın?"

Berat bir şey demedi.

"Hayır diyemeyeceğini biliyorum, Özdemir. Biraz daha ısrar etsem, sarhoş olabilecek kadar içersin."

Berat güldü.

"Beni tanıyorsun."

"Seni tanımayan mı var?"

"Doğru."

"Hadi kalk! Hem bak, en sevdiğin şarkı. Gerçi şimdi bitecek ama, olsun. Tekrar açtırırız!"

Ayağa kalkıp elimi ona doğru uzattığımda, gülüp elimi tuttu ve ayağa kalktı.

"Hadi git söyle. Tekrar açar mısınız, de."

"Bir de ben mi söyleyeceğim?"

"Senin için tekrar açtırıyoruz, Ayberk. Ben her şarkıda eğlenebilirim."

"Ben de, sen açtırırsan eğlenirim."

"Utanıyorum, demiyor da."

"Utanmıyorum."

Arka tarafa doğru yürüdüğümde, arkamda kalan Berat'a bağırdım.

"Aynen!"

"Sen gel, görüşeceğiz seninle!"

"Görüşürüz tabii, canım!"

Gidip şarkıyı tekrar açtırmalarını söyledim ve Berat'ın yanına geri döndüm. Elinde ki içki bardağından bir yudum alıyordu, etrafa bakarken.

"Birileri iki dakika bensiz duramıyor. Hemen etrafa öldürücü bakışlar atmaya başlamışsın."

"Ya, ya.."

Şarkının nakarat kısmı kulaklarımı doldurduğunda, gülümseyip Berat'a yaklaştım.

"Söz verecek, gelmeyecek!"

Berat'la dipdibeyken, Berat kafasını çevirip güldü. Ellerini tuttum ve elinde ki bardağı alıp kenara bıraktım. Ellerini kaldırdım.

"Sev diyecek, sevmeyecek! Belki de ağlatacak!"

Berat'ta bana eşlik etmeye çalıştığında, derince gülümsedim. Uzun zaman sonra, ilk defa bu kadar yakındık. Umarım devamı da gelirdi.

-

berat ayberk ozdemir de istek degil ihtiyac.

beratin sesiyle bu sarkiyi hatirlayin🥹

with footballers | one shotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin