Can Uzun'dan.
"Hadi ordan lan, kim o kız? Söyle hadi."
İki saattir beni darlayan İrfan abiye, gülerek yetindim. Ayağımda ki topu sektirmeye devam ettim aynı zamanda da.
"Ben biliyorum, gibi."
Hızla başımı kaldırıp Kenan'a baktım.
"Canını seviyorsan, sus Kenan'cığım."
"Sen sus! Söyle, Kenan. Kim bu kız?"
Kenan'a sert bakışlar atarak, korkutmaya çalışırken, bir andan da söylememesi için dua ediyordum içimden.
Aptal değilse, söylemezdi.
Tabii bunu bilemezdik.
Kenan gözüyle tribünleri işaret ettiğinde, bir anda herkesin başı tribüne döndü.
Hızla elimi yüzümü koyup ovaladığımda, arkamı döndüm.
Rezil etmekte bir numara falanlardı.
"Hangisi?"
"Kumral olan."
"Adı ne?"
"Alisa."
"Kenan!"
"Ne var be? Sen hareket etmiyorsun, bari onlar yapsın."
"Seni öldüreceğim."
"Hayır, teşekkür edeceksin."
"Neyin nesi bu kız? Ben her gün görüyorum onu burada."
Kenan, İrfan abiyi onayladı.
"Yakın arkadaşı. Her gün izlemeye geliyor Can'ımızı."
İrfan abi sırıtarak bana baktığında, güldüm ve Alisa'ya baktım.
Hafif gülümseyen, ama anlam veremeyen bakışlarla bakıyordu bana. Gülümsedim ve el salladım.
Hâlâ anlamayan bakışlarını hissediyordum.
Alisa Akal'dan.
Hiçbir şey yapmadığım hâlde az önce bütün başların bana dönmesinin şokunu yaşıyordum hâlâ.
Ama kesinlikle Can'a bunu soracaktım.
Bir süre sonra, en sonunda antrenman bitti. Bütün herkes yavaş yavaş benim olduğum yere doğru geldi. Yani kendi oturaklarına. Ben de o oturakların arkasında oturuyordum.
İrfan Can Kahveci yanıma geldi. Arkasından takımın çoğu.
"Merhaba.." Duraksadığında, ismimi sorduğunu anladım. "Alisa."
"Alisa."
"Merhaba."
"Nasılsın?"
"İyiyim, siz?"
"Sizi kaldıralım, abi de direkt. Ben de iyiyim, teşekkür ederim."
Gülümseyip kafa salladım.
"Can'ın arkadaşıymışsın, duyduğuma göre. Öyle mi?"
Kafa salladım.
"Evet."
"Neden oradasın o zaman? Bu tarafa doğru gelsene."
"Yok, iyiyim böyle."
"Hadi ama, Can kırılmasın sonra?"
Can'a baktım. Güldüğünde, ben de güldüm. Oturduğum yerden yavaşça kalktım ve onların yanına gittim.
Hepsi oturmuştu. En sonda Can vardı. Ben de onun yanına oturmuştum.
"Ne oluyor?"
"İnan ben de bilmiyorum, Alis.."
Kaşlarımı çattığımda güldü.
"Çatma kaşlarını, bir şey yok."
Güldüm.
"Siz bizsiz ne konuşuyorsunuz orada? Aa! Çok ayıp."
Tekrardan güldüm.
"Can'a antrenmanın nasıl geçtiğini sordum, deği mi Can?"
Can kafa salladı ve eliyle yardım işareti yaptı.
"Can!"
"Söyle canım."
Güldüm ve kafamı yana doğru çevirdim.
"Oldu bu iş, demedi deme."
"Ne?"
-
ulan irfan az degilsin he.
Pek icime sinmedi ama yine de atiyorum buralar bos kalmasin diye. 😔
![](https://img.wattpad.com/cover/366957611-288-k366981.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
with footballers | one shot
FanfictionHepsine ayrı ayrı hikaye yazmamak için, toplu imagine🤓🤍