Gevşek Herif

300 39 6
                                    

Dün yazarınızı kedi ısırdığı için kuduz aşısı olmaya gitti o yüzden bölüm atamadım.🤧🤧

Kusura bakmayın.

İyi okumalar.🩷🩷
.
.
.
.
.
.
.

   Başımda ki keskin ağrıyla gözümü açtım. Biraz tavanla bakıştıktan sonra ayağa kalktım.

    Odadan çıktıktan sonra banyoya gittim. Soğuk suyla duş aldıktan sonra odaya geri döndüm.

     Dolaptan siyah bir tişört ve siyah şort çıkardıktan sonra hızlıca üzerimi değiştirdim.

     Telefona baktığımda saat sekizdi. Cüzdanı ve anahtarı aldıktan sonra evden çıktım.

   Otobüs durağında on dakika bekledikten sonra gelen otobüse bindim.

  Sonunda salona geldiğimde otobüsten indim.

   Salondakilere selam verdikten sonra gelen kişilerle ilgilenmeye başladım.

...........

   Sonunda çıkma saatim geldiğinde giyinme odasına geçtim.

   Siyah compression shirt ve siyah eşofman giydikten sonra üstüme siyah bir kapşonlu giydim.

   Yanda ki tekele girerek iki paket sigara aldıktan sonra eve doğru yürümeye başladım.

   Umarım yine Alparslan denen herifi görmem evin önünde.

   Eve varmama iki sokak falan varken birinin inlemesini duydum.

   Pardon inleme değil. Birinin ayı gibi bağırmasını ve küfür etmesini.

  Gitsem mi acaba başıma hiç bela almak istemiyorum. İnleyen biri olduğuna göre bı yerlerine birşey de giriyor olabilir. Acı çeken birinin inlemesi gibi de.

    Ara sokağa doğru yürümeye başladım. Gitmezsem olmazdı zaten.

   Daha ileri gittiğimde ses daha da artıyordu. Küfürler çok yaratıcıydı cidden.

  Sokağın sonu çıkmaz sokaktı ve çöp kutuları ile doluydu. Çöp poşetlerinin üstünde yatan bir adet insani varlık vardı.

     Ağzı yüzü kan içinde kalmıştı. Üstünde ki tişörtün bir kısmı yırtıktı bu da vücudun da olan morlukları gösteriyordu. Kim dövdüyse sağlam dövmüş belli.

   Bı eliyle karnını tutup bı yandan da söyleniyordu.

    " Sikiyim ya kumpirim olsaydı beni korurdu." Diyordu. Kumpir ney  la.

    Beni fark etsin diye boğazımı temizledim. Bakışları bana dönünce gözleri büyüdü.

   "Hassiktir. Azrail mısın lan simsiyah giyinmişsin. Daha çok gencim bak ben git başkalarının yanına."diyen mala baktım. Ne saçmalıyordu bu.

   "Azrail falan değilim. Hayvan gibi bağırdığın için geldim. Ne işin var buralarda. Kimsin."

   "Hayvan falan ayıp oluyor. Göktuğ ben. Sen kimsin Azrail değilsen."

   "Beni boş ver. Ambulansı arıyorum gelirler birazdan." Dedikten sonra arkamı dönüp ilerlemeye başladım.

"Hey hey nereye burada bırakma  kurtlar yer beni bak sonra. Ambulansta olmaz. "
 
    Ota boka atlanmaz lafı şuan ki durumlar için geçerliydi galiba.

   Arkamı döndüğümde yerde olan gevşeğin ayağa kalkmaya çalıştığını gördüm.

   "Niye ölmeyi mi planlıyorsun."

  " Hayır şuan ki planlarım için öyle bir planlamam yok. Ama babamın bu durumumdan haberi olursa öleceğim kesin. Nereye gidiyorsun beni yakınlarda nöbetçi eczane falan varsa oraya bırak. Lütfen."

   " Bırakamam işim gücüm var."

.......

" Adın ne söylesene artık." Diyen çocukla bir kez daha sessizliğimi korudum.

    Yarım saatlik yalvarma sonrası sırtımda olan gevşekle eve doğru gidiyordum.

   Eve birkaç apartman kalmıştı sadece. Yol boyu konuşan çocuğun sesi son kurduğu cümlede boğuk gelmişti. Şimdi de bayılmıştı büyük ihtimalle.

   Sırtımda taşımamın sebebi ise ayaklarına sopa ile vurmuşlar bu gevşeğin. Olduğu yerde dengesini zor sağladığı için beni yavaşlatmaması için sırtıma almıştım.

   Sonunda eve geldiğimde elimi cebime atıp anahtarı çıkarttım. Apartmanın kapısını açtığımda içeri girdim. Sırada iki kat merdiven inmek vardı.

   Normalde iki dakika da indiğim merdiveni on dakika da inmistim. Arkamda ki olduğu için en ufak dengemin bozulmasıyla ikimizde yeri boylardık. Tabi bu istediğim en son şeydi.

    Evin kapısını da açtıktan sonra içeri girip kapıyı kapattım. Yan taraftaki ışık açma düğmesine basıp salonun ışıklarını açtım.

   Işıklar salonu aydınlatırken yatak odasına doğru ilerlemeye başladım.

   Odaya girdiğimde buranın da ışığını açıp çocuğu dikkatli bir şekilde yatağa bıraktım. Ölmesini istemezdim başıma kalırdı birde.

   Giysi dolabına ilerleyip bir şort ve siyah tişört çıkardım. Üstüme onları geçirdikten sonra dolabın alt tarafında olan ilk yardım kitini aldım.

   Yatağın oraya geldiğimde çocuğun yüzündeki kanları temizledim. Sonra da derin olan yaralara antiseptik solüsyon ile temizledikten sonra bandajla kapattım.

    Zaten çoğunluğu yırtılmış tişörtü elimle yavaşça kalan yeri yırttım. Vücudunun bazı yerleri kesikti bu büyük ihtimalle çakı ile olmuştu.

  Vücuduna da pansuman yaptıktan sonra eşyaları kaldırdım.

    Mutfağa geçip dolaptan bir tane bira çıkarıp açtım. Bir kaç yudum ondan aldıktan sonra çalan telefon sesi duydum. Benim telefonumun sesine benzemiyordu büyük ihtimalle içerde ki gevşeğin di.

   Israrla çalmaya devam eden telefonlan odaya doğru gittim. Çocuğun üstünde ki pantolonun ceplerini kontrol ettikten sonra sonunda sol cebinde telefonu bulmuştum.

    Arayan kişinin adına bakınca "Kumpirim" yazdığını gördüm. Kumpir ne oğlum ya.

   Telefonu sessize aldıktan sonra komidinin üstüne koydum. Çekmece de olan uyku ilacından alıp bir tane içtikten sonra odadan çıktım.

     Elimde olan birayı masanın üstüne bırakıp kendimi koltuğa attım. Galiba bunu yapmamam lazımdı çünkü sırtımın babası sikilmişti.

   Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladığında sabah olacaklardan habersizce uykuya daldım.
.
.
.
.
.
.
.
.

   Sonra görüşürüz. 💗💗
 
   




GerçeklikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin