İyi okumalar.💝💝
.
.
.
.
.
.
.
.
."Karan."
Kapının ordan gelen sesle o tarafa döndüm gelen Arden di.
"Efendim."dediğimde bana bir bakış attı.
"Ayakta ne yapıyorsun ayrıca elinde ki ne."deyince elime bir bakış attım.
"Hiç hiçbir şey. Lavaboya gittim de o yüzden ayaktayım."dedikten sonra yatağa doğru yürümeye başladım. "Sen niye buradasın."diye bir soru yönelttim.
"Telefonum yok da burda mı düşürdüm diye bakmaya geldim."diyen adama kafamı salladım.İçeri girip kapıyı kapatan adama baktım. Yanıma gelip yatağa gitmeme yardım ettikten sonra koltukların oraya bakmaya başladı.
En sonunda koltuğun arasında telefonunu bulduğunda alıp cebine attı. Ben öylece uzanırken bir sandalye çekerek yatağın yanına getirdi.
Getirdiği sandalyeye oturduğunda konuşmaya başladı.
"Daha demin elinde olan şeye bakabilir miyim." Diyen adama baktım. Zarf elimde örtünün altındaydı.
Kafamı hayır anlamında sallayıp konuştum.
"Seni ilgilendirmiyor. Önemli birşey değil."dediğimde sinirlenmiş gibi görünüyordu. Buna noluyordu.
"Alptuğ ile kamera kayıtlarına baktık birinden kaçtığın çok belli. Başın beladaysa söyle. Senin yüzünden kardeşlerime bir şey olmasını istemiyorum." Buna mi söyleyecek mişim başım belada olsa. Cihangir'e söylerim daha iyi.
"Bı bok olduğu yok o kadar kardeşlerini düşünmek zorunda kalıyorsan siktirin gidin hayatımdan. Sanki ben dedim beni bulsun baban diye." Dediğimde sesimin sert çıkmasını engelleyemedim.
"Küfür edemezsin benim yanımda saygılı ol. Alptuğ önce ki kayıtları inceliyor dua et bir şey çıkmasın. Herhangi yasa dışı bir şeye bulaşıp başına bela aldıysan o zaman seni polise vermekten çekinmem."diyen adama sinirlendiğimi belli etmemeye çalışarak baktım.
"Sanane amına koyayım. Polise verirsen de ver bir şey yaptığım yok."dedim.
"Sokak serserisi gibi büyüdüğün belli bu konuşma tarzı ne benimle düzgün konuşacaksın çocuk."diyen adamdan bakışlarımı çekip duvara sabitledim. Şerefsiz bir bok biliyormuş gibi konuşuyor.
"Siktir git odadan." Dediğimde oldukça sakindim. Daha fazla sinirlerimi bozamayacaktı.
"Adam gibi konuş."dediğinde cevap vermedim. Daha fazla konuşmak istemiyordum.
Kapının açılma sesini duyunca kafamı o tarafa çevirdim. Gelen Göktuğ'du.
"Aa Arden abi ne işin var senin burda."diyen çocukla sanki daha demin sinirleri bozulmamış gibi konuşan adama baktım.
"Bir şey yok telefonu düşürmüşüm burada onu almaya gelmiştim. Şimdi de gidiyorum zaten." Dedikten hala kapının orda duran Göktuğ 'ya doğru yürümeye başladı.
Göktuğ'nun omzuna iki kere hafifçe vurduktan sonra odadan çıkıp gitmişti. Kapıyı kapatıp içeri geçti.
"Dışarı bahçeye çıkalım mı biraz." Diyen bendim. Biraz temiz hava alsam iyi olacaktı.
"Doktora sorup geleyim bekle."diyen çocuğa başımı salladığımda dışarı çıktı.
Geçen on dakikanın ardından odanın kapısı tekrar açıldı. Göktuğ gelmişti ama bu sefer yanında Mihrimah da vardı.
