Bölüm 5

111 5 2
                                    

Merhaba sevgili okuyucularım,bölüme geçmeden önce şunu belirtmek isterim ki yavaş yavaş her şey oturmaya başlayacak inşAllah. Bölümü şarkıyla okuyun. Ara yorum yaparsanız çok mutlu olurum. Çünkü düşüncelerinizi gerçekten çok merak ediyorum.

Kendinizi öyle küçük şeylerden dolayı çok üzmeyin. O minnak kalbinizi bunun için acıtmayın. Sizleri seviyorum,bölümü okumaya geçebilirsiniz...

***

Soru: İnsan neden yalnız kalmak ister?

İnsan bazen yalnız kalmak ister. Yanına kimsenin gelmesini istemez. Fakat bazıları vardır ki bu durumu anlamaz. Çünkü onlar hiç yalnız kalmamıştır. Hayatı toz pembe görürler. Çünkü onlar çoğunlukla mutludur.

İnsan özler. Çünkü sever. Kişi kalbinde güzel bir yer edindiği için özletir kendisini.

İnsan düşünür. Düşündükçe özler zaten. Her şey düşünmeyle başlar. Anılar canlanır. Hayaller yenilenir. Eğer güzel düşünürse mutlu olur fakat bunun tam tersinde ise hüsran.

Zaten insan neden yalnız kalmak ister sorusunu da bunların hepsi yanıtlıyor. Düşünmek için. Düşündükçe özlemek için. Bunu kalp istiyor. Belki ağlamak belki mutlu olmak için.

Susarsın bir şey bulamadığın için değil.Susarak sözlerini,hislerini yerine getirdiğin için. Belki gözlerinle, belki de tüketilmiş enerjinle...

***

Edebiyat öğretmenimiz bize böyle bir soru sorduğunda on dakika içinde cevaplamamızı istemişti. Benimde içimi dökmeme yarayan bir yazı olmuştu bu.

Demir'i ilk defa okulda görüyordum. Bir türlü yanına gitme fırsatım olmamıştı. Derse girmişti fakat hiç girmemiş gibiydi. Çünkü dersi dinlemiyordu. Az önce ona döndüğümde elindeki kalemi çeviriyordu. Ona bakarken yakalandığım için şimdi kırmızı bir suratla önümdeki kağıda bakıyordum.

'Evet bakalım kim sorduğum soruyu yanıtlamak ister?'

Sınıfta hiç kimse elini havaya kaldırmamıştı. Bende dahil. Biraz sıraya gömülsem hiç fena olmazdı aslında.

"Çınar sen okumak ister misin?''

''Hocam ben okumasam olmaz mı?"

''Olmaz!''

''Hocam Arya okusa. Emin olun benim yazdığım yazıdan daha iyidir onun kisi.''

Sınıftan 'Aynen hocam', 'Birazdan rezil oluşunu görücez şunun!' gibisinden mırıltılar yükselip bir gürültü oluşturduğunda hoca herkesi susturdu. Derdi neydi bunların Allah aşkına?

"Arya sen oku o zaman kızım. Hem arkadaşlarında çok merak ediyorlarmış. Onlara yazı nasıl yazılırmış göster bakalım. Özellikle de Çınar beye!'' deyince

''Tamam'' dedim.

Kaçış yoktu artık.

Yazdığım yazıyı okuduğumda hoca tarafından takdir edilmiştim. Fakat sınıfımızdaki kızlardan buram buram kıskançlık kokusu geliyordu. Oysaki öyle çok büyük bir şey yazmamıştım ki ben. Sadece içimdekileri kağıda dökmüştüm o kadar. Neden böyle davrandıklarını anlayamıyordum. Serra Buseyle yer değiştirmeyi kabul etmişti. Aynı zamanda onunla da iyi bir arkadaş olmuştuk. Hep birlikte takılıyorduk artık.

Bugün Buseyle çıkışta alış veriş merkezine gidecektik. Serra'ya misafir geleceği için o gelememişti. Haftaya bir parti düzenlenecekti. Onun için elbise alacaktık.

Yıllar  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin