Yazım hatalarım varsa kusura bakmayın.
Bölüme geçebilirsiniz ...
Deniz manzaralı koca bir villanın üst katındaki balkonunda oturmuş denizi seyrediyordum.Buse beni bir arkadaşının düzenlediği partiye getirmişti.İçeridekilerin hiçbirini tanımadığım için burada yalnız başıma oturuyordum.Buse bana lavaboya gideceğini söylemişti.İçerisi tıklım tıklımdı ve kimsenin balkona neden çıkmadığı merak edilecek bir durumdu.Çünkü burada içerisinin aksine şahane bir manzara vardı.
Aslında bakarsanız kimsenin buraya gelmemesi benimde işime geliyordu. Hem olanları düşünmek hem de yalnız kalmak istediğim için ideal bir yerdi burası.
Gönderilen multimedia mesajından Buse'ye bahsetmemiştim, ta ki o bahsedene kadar.
Kendisine gizli bir numaradan mesajın gönderildiğini ve bana da o mesajdan gelip gelmediğini sormuştu. İlk başta şaşırsam da sonradan kendime gelebilmeyi başarmıştım. ''Evet, bana da öyle bir mesaj gönderildi ve ben de kimin gönderdiğini bilmiyorum.'' Demiştim. Ama benimkinin aksine ona sadece fotoğrafın gönderildiğini ek olarak bir yazı olmadığını söylemişti.
Bana sırada biraz daha yakınlaşıp kulağıma doğru fısıldayarak ''Aslında bakarsan ben mesajın Demir'den gönderildiğini düşünüyorum. Sana ondan uzak durman gerektiğini söylemiştim.''
Benimde düşüncem bu yöndeydi. Sonradan değişmişti tabi fakat bunu Buse'ye söylemeyecektim. Sinirle karışık biraz bağırarak ''Ben zaten ondan uzak duruyorum.'' demiştim. Bu kızın derdi neydi böyle?
O gün Demir'e teşekkür ettikten sonra bir daha hiç konuşmamıştım. Mesaj gönderildikten bir gün sonra okula gittiğimde ise ona hiç bir şey söylememiş hafta boyunca da onu takip etmiş ve yaptığı her hareketinde bir tuhaflık aramıştım. Fakat her normal öğrenci gibi evden okula - okuldan eve gidiyordu. Bence Buse abartıyordu.
Evet Demir'i takip ederek birazcık psikopatlık yapmış olabilirim fakat onun normal biri olduğunu anladım. Bu yetmez mi? Gerçi kafama takılan bir soru daha vardı. Bizden büyüktü ve sınıf listesinde adı yoktu. O zaman bizim sınıfta ne işi vardı?
Buse'ye bağırdıktan sonra sınıfta bulunan tek tük kişilerde bize dönmüş tuhaf tuhaf bakıyorlardı. Az sonra hepsi önüne geri döndüğünde Buse ''Her şey için çok geç galiba. Demir avını seçmiş bile.Bizim sınıfımızda okumadığını biliyorsun değil mi?''dediğinde hem aklımda olan soruları sesli olarak dile getirdiği hemde hala bir şeyler söylediği için sinirlerim tavan yapmış durumdaydı.''Ne saçmalıyorsun sen, Demir yapmış olamaz. Onu takip ettim. O normal bir öğrenci !'' demek istesem de Buse'nin nutuklarını dinlemek istemediğim için sadece''Sanmıyorum. Bence o değil,başka biriydi.'' dedim. O da kafasını iki yana sallayıp önüne dönmüştü. O günden sonrada bu konu hiç açılmamıştı.
Buse'de başka bir şeyler vardı. Çok garip davranıyordu. Kimseyi Demir'den kötü bahsederken duymamıştım. Aslında kimseyi ondan bahsederken duymadım ya buda başka bir konu tabi. Hem şu ana kadar onun kimseye zarar verdiğini de görmemiştim.
Buse'nin amacı neydi gerçekten çok merak ediyordum. Tamam, beni seviyordu ve korumaya çalışıyordu fakat yanlış kişiden koruduğunu düşünüyordum. Hem eğer korunmaya ihtiyacım olsaydı bunu kendim halledebilirdim.
Telefonuma baktığımda saatin bayağı bir geçtiğini gördüm. Zaman ne kadarda çabuk geçmişti öyle. Zaten burada eğlenmiyordum. Eve gitsem iyi olacaktı.
Balkonun kapısının önüne geldiğimde ışıkların sönük olduğunu gördüm. Millet nereye kaybolmuştu acaba? Kapının kulpunu açmaya çalıştığımda ise başarısız oldum. Sıkıştığını zannedip bir kaç defa aynı işlemi uyguladığımda ise sonuç yine aynıydı. Kapı sıkışmamış, biri tarafından kilitlenmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıllar
Teen FictionYıllar benden hiç bir şey eksiltmemişti. Zaman su gibi akıp giderken eksilen tek şey hayatın anlamı idi... ''Beni hatırladığını söyle." "Seni hiç unutmadım ki hatırlayayım..." TÜM HAKLARI SAKLIDIR. ÇALINTI DAHİLİNDE GEREKEN İŞLEM YAPILACAKTIR...