Deniz
"Ne yapıyorsun tek başına?" Mahallenin karanlığa gömülmüş sokaklarını izlerken arkamdan gelen sesle irkilerek oraya döndüm.
Oğuz elindeki sigara pakedini cebine koyup yanımdaki sandalyeye oturdu.
"Hiç, uyku tutmadı sadece. Sen?" Yan yan baktım ona çünkü sağ profili gerçekten de cok güzeldi. Onu rahatsız edecek şekilde bakmak istemiyordum.
"Aynı bebe, aynı." Dertli bir şekilde nefes verdi. Olayın Fırat, Lizge ve Yakup ile ilgili olduğunu biliyordum.
"Ne yapmayı düşünüyorsun?" Bu sefer kafamı direkt yüzüne çevirdim. "Herkesi yani?"
"Lizge sana anlatmış." Diyerek kaçındı sorumdan. Üzerine gitmedim ben de.
"Evet anlattı Lizge abla." Bir şey söylememi bekliyor gibiydi ama neyi istediğini anlayamadım.
"Sence doğurması iyi olur mu?" Diye sordu en sonunda. O da bana dönmüştü.
"Durumu kötü ama bebek de giderse bence Lizge abla kendisine bir şey yapacak gibi. Bunlara katlanmak içim bir neden arıyor ve sevgisini de hissettireceği biri."
O da ben de durumun ne kadar derin olduğunu biliyorduk. Biz ne dersek diyelim bu onun vücudu, onun karnındaki bir varlık ve onun kararıydı. Durumu o da biliyor hatta bizden daha cok düşünüyordu ama kendi bu kararı veriyorsa bir kimdik ki onu yolundan çevirecektik?
"Sen o çocuktan hoşlanmış mıydın?" Dakikalar süren sessizlikten sonra tereddütle sorduğu soru karşısında kalakaldım.
"Kimi?"
"Ediz mi ne, onu." Bakışlarını direkt gözlerime dikmiş bir cevap beklerken gözlerimi kaçırdım. Onunla bu konuyu yüz yüze konuşmak garipti.
"Küçük bir etkilenmeydi sadece." Dedim dürüstçe. "O kadar."
Kafasını sallayarak gözlerini kaçırıp etrafta gezdirdi. Sanki bir şey söylemek istiyor ama arada kalıyordu.
"Nasıl tiplerden hoşlanırsın?" Sorusuyla aniden sanki kalbim yerinden çıkıp boğazımda atmaya başlamış gibi hissettim.
Sanki ruhum çekilip tekrar bedenime geri gelmişti. Kaskatı kesilmiş bir şekilde bakıyordum ona ama o gram Bakışlarını çevirmeden açıkça cevap bekliyordu.
"Şey niye sordun ki?" Utangaçlık hissim o kadar yoğunlaştı ki boynumu bükmüş yere bakıyordum ezberlemek istercesine.
Bir tarafım çığlık çığlığa benim hoşlandığım kişi sensin deme istiyor diğer tarafımsa arkana bakmadan kaç diyordu.
"Cevap ver Deniz." Sesini kendime daha yakın duydum, fısıltı gibiydi. Muhtemelen ben kafamı eğince o yaklaşmıştı bana.
Sesi asla itiraz istemezcesine çıktığından kendimi konuşmaya başlarken buldum.
"Sanırım benimle ilgili, beni önemseyen, yanında sürekli gülebileceğim ve her konuda bana destek verecek birini severim."
Şimdi bile kriterlerimi söylerken ona ne kadar uyduğunu fark ediyordum. Benimle ilgiliydi ve bana hobilerim için boyama eşyaları bile almıştı. Beni önemsemiş iş konusunda destek çıkmıştı. Farkında olmasa da beni hep sözleriyle güldürürdü. Hayatımın en zor günlerinde büyüklü küçüklü her üzüntümde yanımda o vardı. Her konuda destek vermişti bana.
"Bana sevgisini hissettiren her sözüyle, her hareketiyle beni aşık eden birinden hoşlanıyorum bu aralar." Derken dudaklarımı kemiriyordum.
Artık ok yaydan çıkmıştı sanki.
Elimi uzatıp onun elinin üzerine koyarken gözlerimi onunla göz göze gelebilmek için kaldırdım.
"Beni arayıp hangi pastayı alacağını soran, markete giderken gözüm neye kaysa almak için benimle kavga eden, benden onu affetmemi isterken yüzük parmağımı öpen, moralim bozuk olduğunda beni neşelendirmek için vaktini bana ayıran, çöp adam çizmeyi beceremeyen, dereotu sevmeyen, turan yüzüğünü hiç çıkarmayan biri bu aralar kalbimi hiç terk etmiyor."
Onun şaşkın bakışlarına cesur ve deli bakışlarımla karşılık verirken artık geri dönüş yoktu.
"Ve ben de onun kalbinde olmak istiyorum"
Önce uke itiraf edince bizziko🥺😳
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kitap| Gay
Teen FictionDeniz: Kanka al şu ülkücü abini başımdan yemin ederim ocaklarına molotof atıcam artık 08/11/2024: Mahalleabisi #1 08/11/2024: Gay #1 09/11/2024: bxb #1 16/11/2024: ülkücü #1