43

2.3K 293 51
                                    

Deniz

Üzerimdeki kareli gömleği düzeltirken çaldığım kapı ziline karşılık kapının açılmasını bekliyordum. Yeni yıl için Yakup onların evine çağırmıştı beni. Küçük kutlama tarzı bir şeyler yapacaktık.

Babam ve annem bunların gayrimüslim adeti olduğunu söyleyip sıfır heyecanla evde oturduklarından ben de kendimi burada bulmuştum.

Aslında biraz da utanıyordum.

Oğuz ile bir nevi tartıştığım geceden beri kendimi sorgulayıp duruyordum. Benim duygularım değişti diye onunkiler de değişti demek değildi ki bu. Oğuz için ben hala bir kardeştim kötülükten uzak tutulması gereken. Aslında o gece beklediğimden pekte farklı bir tepki vermemişti Oğuz.

Sadece artık çok fazla gelmişti bana. Ona olan imkansız hislerim öylesine ele geçirmişti ki beni Oğuz'un beni sadece kardeşi olarak görecek olması kalbimi yaralıyordu. Beni ciddiye alabilmesi için olgunlaşmam gerekiyordu ama ben çocuk gibi ona kızıp küsmüştüm.

Açılan kapıyla iç çektim. Belki de eğer içerideyse ben-

"Deniz?" Kafamı eğdiğim yerden hızla kaldırdım.

Oğuz tam da karşımdaydı.

"M-merhaba ben, şey Yakup çağırmıştı da?"

Genelde Fırat abi ile dışarıda geçirdiğinden bu gece de evde olmaz diye düşünerek gelmiştim ama bu sefer de o gitmemişti.

"Biliyorum." Dese de içeri geçmem için her zamanki gibi yer vermedi. Ben de hamle yapmadım.

Sadece birbirimize baktık. Aslında özür dilemek için tam vaktiydi belki de? Yeni yıla onunla küs girmek istemiyordum.

"Konuşalım." Ancak daha ben ağzımı açamadan Oğuz üzerime doğru yürümüş, ben geriye çekilince de ayakkabılarını giyip kapıyı kapatmıştı anahtarı alarak.

Sessizce önümde yürüdüğünde evlerinin bahçesindeki çardağa ilerledik. Küçükken burada Yakup ile bazen ders çalışır ben de oyun oynardık. Uzun zamandır gelemiyorduk çünkü hem dersler hem de soğuk hava izin vermiyordu.

"Otursana." Çoktan oturan bedeniyle yanını işaret ettiğinde ben de yanına oturdum.

Bu konuşmayı yapacak olmak bana çok büyük bir utanç hissi yüklüyordu ama yapmak zorunda olduğumuzu biliyordum.

"Özür dilerim."

"Özür dilerim."

Aynı anda dudaklarımızdan dökülen kelimelerle şaşkınlıkla birbirimize baktık.

Sanki benim özür dilemem onun özür dilemesinden daha şaşırtıcıymış gibi baktı bana. Bense onun neden özür dilediği konusunda en ufak bir fikre sahip değildim.

"Sen neden özür diliyorsun ki?" Diye sordum soğuktan ellerimi bacaklarımın üzerinde birbirine kavuştururken. "Ben çocukluk ettim."

Gözlerinde anlam veremediğim bir acı gelip geçti hemen sonra sertçe nefes verip gözlerini kapattı birkaç saniyeliğine. Açtığında acı yerini kararlılığa bırakmıştı.

"Deniz, sen benim kardeşim değilsin." Deyişiyle kalakaldım ama o devam etti. "Yakup kardeşim, Fırat da kardeşim, Lizge de kardeşim, Recep de kardeşim, tüm mahallede yaşıtım ya da benden küçük kim varsa kardeşimdir.

Ama sen sadece Deniz'sin benim için."

Kalbim sözleriyle hızlandı. Çünkü bunlar kırıcı sözler değildi. İstediğim anlamı yüklemek istemiyordum ama bu sözler başka nereye giderdi ki?

İri ve soğuk elleri benimkileri tuttu birden. Ellerim avuç içlerindeyken direkt gözlerime baktı.

"Sen zaten yaşından daha olgun birisin. Hep öyle oldun Deniz. Özür dilerim ben bunu göremedim. Gözümün önünde ne kadar büyüdüğünü anlayamadım. Sen artık o sekiz yaşındaki çocuk değilsin, on sene öncede kaldı o."

Ellerimi sıkıca tutarken gülümsedi.

"Sen Deniz'sin şimdi. Büyüdün, zorluklarla kendi başına savaştın, ben görmezken de büyüdün sen. Sadece ben aptal herifin teki olduğum için göremedim. Özür dilerim."

Yutkunup gözlerini etrafta gezdirdi.

"Eğer istersen yani benim yanımda ilk içkini de içebilirsin, ağlarsan omzuma da yaslanabilirsin, sarıladabilirsin..." gözleri gözlerimi buldu ve neredeyse fısıltıyla, "istersen öpebilirsin." Dedi.

"Ben senin abin değilim sen de benim kardeşim değilsin. Bu sene sen sadece Deniz olarak gir yeni yıla ben de sadece Oğuz olarak. Ne eksik ne fazla tamam mı?"

Deyişiyle kafamı salladım onu onaylar gibi. Aslında konuşamayışımdandı bu halim. Bir türlü kelimeleri toparlayıp biraraya getiremiyordum.

Ben ona öylece bakarken sol elimi kaldırıp yüzük parmağımın üzerini öptü.

"Affet beni Deniz."

Ben affettim Oğuz tabii ne kadar umrunda bilmiyorum ama

💞🥹

Kitap| GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin