6. Bölüm - "Yoksa Yiğit mi ?"

206 30 14
                                    

ALPER

Kafamdaki deli planların beraat vakti gelmişti. Seni küçük yabani, küstahlığının cezasını ödemenin zamanı geldi. Planımı tek başıma gerçekleştiremezdim. Bana yardım edecek birine ihtiyacım vardı. Yanına oturmama gönüllü olan kıza döndüm. Acaba bana yardım eder miydi ? Denemekten bir şey kaybetmezdim. Zaten ders boyunca arada bir bana bir şeyler sormuştu. Onun dışında müzik dinleyip ritim tutmuştu. Okulla pek alakası yoktu herhalde. Cesaretimi toplayıp sormaya karar verdim. Dikkatini çekme amacıyla hafifçe omzuna dokundum. Müziğe o kadar dalmıştı ki ona dokununca şaşkınlıktan olduğu yerde zıpladı. Gülesim geldi ama ona ihtiyacım vardı gülmemeliydim. Dayanamadım ve kahkahamı patlattım. Bu yeni okul bana şimdiden iyi gelmeye başlamıştı. İlkbahar eskisi kadar canımı yakmıyordu. Kim bilir belki de sonbahar geldiği içindir. 

Sevdiği biri ölünce, insanın içinde kırk bir tane mum yanarmış. Sonraki her gün bir mum söner, kırkıncı gün son kalan mum ise ömür boyu yanarmış. 

Yine gelinciğimi düşündüğüm bir an ve yine başımı önüme eğmiştim. Daha demin kahkaha atıyordum oysaki.

Omzuma dokunan bir el beni kendime getirdi. Buse idi. 

"İyi misin ?" dedi.

"İyiyim. " dedim biraz olsun gülümsemeye çalışarak. 

"Sen bana ne diyecektin ?" diye sordu. 

Doğru ya ! Yabaninin biri ile ufak bir hesaplaşmam var. Vereceği tepki beni korkutmuyor değil. 

Gerçi en fazla ne yapabilir ki ? En kötü ne olabilir yani, değil mi ? Döndüm ve anlamlandıramadığım bir heyecan ile konuşmaya başladım. 

"Benim biriyle hesaplaşmam lazım. Yardım eder misin diye soracaktım." dedim.

Önce bir süre düşündü. Sonra gözlerime baktı. Hadi kızım, kabul et.

"Ne yapacaksın ?" dedi. Acaba olayı gizemli hale getirsem yardım eder mi ? Bir deneyelim.

"Kabul edersen söyleyebilirim." dedim. 

Yüzüne bir tebessüm yayıldı. Gözleri parladı. 

"Zaten bu aptal okuldan sıkılmıştım. Tamam. Kabul ediyorum. Biraz eğlence çok iyi olur. Senin de ihtiyacın var gibi duruyor. " dedi. Tebessüm etti ve ekledi.

"Hadi, çabuk anlat ne yapacağız ?"

"Öncelikle içine su doldurabileceğimiz bir-iki tane kovaya ihtiyacımız var. Plastik şişe de olabilir nereden bulabiliriz ? Ve bir de eğer pet şişe ise, ağızlarını kesmek için bıçak, çakı ve ya anahtar gibi delici aletlere ihtiyacımız var. Anahtarla biraz zor olabilir ama denemeye değer. Sonra yeni gelen bir kız var 11- C de. O kızı bahçeye çıkarmalıyız. Belki, kendisi çıkar bilmiyorum. Sonra sen devreye gireceksin onu camın önüne çağıracaksın ve başından aşağı dökeceğiz tüm suyu. Ama çok su olmalı. İyice ıslanmasını istiyorum. Bir saniye nefes almam lazım. Uzun zamandır bu kadar hızlı konuşmamıştım." 

Ben tüm bunları anlatırken kaşlarını kaldırmış büyük bir ilgi ile beni dinliyordu. Bazen düşüncelere daldı. Bazen çözüm bulmuş gibi gözlerinde bir ışık yandı. Sonlara doğru gülmeye başladı. Bu kızla daha çok şeyler yapacağız gibi bir his var içimde. Ben nefesimi düzenlemeye çalışırken o da konuşmaya başladı.

Gelincik #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin