7. Bölüm - "Herkese gününü göstereceğim."

208 29 9
                                    

ALPER

Sevinçle birbirimize baktık. Derken Şimal hepimizi şoka sokan cümleyi kurdu:

"Anne, baba neresi burası ? Neden buradayım ? Bana ne oldu ? Bu eğrelti otu kim ? Yoksa Yiğit mi ? Aman Allah'ım! "

Yiğit mi ? Kızım, oradan bakınca eski sevgiline mi benziyorum ? Kim bu Yiğit ?

Annesi ağlamaklı gözlerle kızına döndü:

"Kızım, ne diyorsun sen ? Mehmet, doktoru çağır ne diyor bu kız ? "

Doktor geldi ve ailesini dışarı çağırdı. Annesi benim de gelmemi söyledi ve doktor konuşmaya başladı:

"Gördüğünüz gibi kızınız da hafıza kaybı mevcut ama annesini ve babasını hatırlıyor. Oysaki baygınken sizin adınızı sayıklamıştı Alper Alper diye. Birkaç bir şey daha söyledi ama sebze, bitki isimlerine benziyordu. Önemsemedik. "

"Uyandığında da bana eğrelti otu dedi. Bunlar normal mi doktor bey yoksa travmatik bir şey mi ? " dedim.

"Her şeyi zaman gösterecek. Başını sert çarpmış. Beyin kanaması riskine karşı uyanık tutulmalı."

Anladığımı gösterme amaçlı başımı salladım. Allah'ım ben ne yaptım ? Ya beyin kanaması geçirirse ? Ya ona bir şey olursa ?

"Doktor bey, kızımı eve götürebilir miyiz ? Biz uyanık tutarız hiç merak etmeyin. Buralarda kalamaz o sevmez hastahaneleri. Burada kalırsa daha kötü olur. " dedi annesi.

"Tabi, götürebilirsiniz. Hayati tehlikesi yok. Yaptığımız tetkiklerde beyin kanaması risk oranı yüksek çıkmadı zaten. Her ihtimale karşı dikkatli olmalıyız. Hafızası, kolu ve başındaki çarpmaya bağlı olarak oluşan yarası dışında bir sorun yok. Yinede beklenmedik bir semptomla karşılaşırsanız eğer, hemen getirin bugün nöbetçi doktor benim zaten. Hiç şüpheniz olmasın. Çıkış işlemlerini yapabilirsiniz. İyi günler. "

Doktor gittikten sonra babası çıkış işlemleri için gideceğini söyleyip uzaklaştı. Annesine dönüp konuşmaya başladım:

"Efendim, sormam ne kadar doğru bilmiyorum ama bana Yiğit dedi. Yiğit kim acaba ? "

"Yiğit, benim oğlum ama bizimle yaşamıyor. Uzun hikaye evladım. Sonra anlatırım" dedi.

Ben öğrenmem gerekeni öğrendim ve rahatladım teyzecim gerisine gerek yok demedim tabi ki.

"Anladım." dedim ve annesi ile birlikte Şimal'in yanına girdik.

"Kızım, doktor bey izin verdi. Baban çıkış işlemlerini yapmaya gitti. Eve gidiyoruz hayatım." dedi annesi.

"Oh sonunda. Daha fazla kalmak istemiyorum anne. Yiğit de gelecek mi ?"

Tabi ki geleceğim. İyi olduğuna emin olmadan yanından ayrılmam.

"Kızım, o .. " annesi söze girmeden ben atıldım ve konuşmaya başladım.

"Tabi ki geleceğim. Merak etme. " dedim.

Annesi şaşkın gözlerle bana baktı. Bir şey diyemedim sadece gülümsemeye çalıştım ve başımı çevirdim.

"Yaşasın, Yiğit de geliyor !!! " diye sevinince Şimal, annesi de şaşkınlığı bir kenara bırakıp gülümsedi.

İşlerini halletmiş olan babası kapıdan girdi ve bana dönüp:

"Oğlum sen istersen evine git. Annen baban merak eder. Teşekkür ederiz her şey için. " dedi.

Ben bu ailenin kadınları mı demiştim ? Düzeltiyorum, bu ailenin komple benimle sorunu var.

"Anne, babam ne diyor ? "

Gelincik #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin