Hayat Arkadaşım 4. Bölüm
Bugün yeni bir güne uyanmıştı genç kadın. Hızla kalkıp üzerini değiştirdikten sonra fırına gidip sıcak ekmek ve puaça alıp marketten de gazete alıp eve döndü. Kahvaltıyı hazırlarken Selda da uyanmış ve kahvaltıyı beraber hazırlamışlardı.
Kahvaltıdan sonra Selda işe gitmek için evden çıktığında Bade de gazeteyi alıp iş ilanlarını okumaya başlamıştı. İlanları okurken kendisine uygun bir iş ilanı neden yoktu? Bir süre daha ilanları okurken ilanın birine takıldı gözleri. Tam da kendi yapabileceği bir işti ve kendi alanıydı. Hem de keyifle yapacaktı işini işe kabul edilirse. Gazeteyi kenara koyarak keyifle yudumlamaya başlamıştı.
*****************
Taksiden indiğinde karşısında gördüğü bina içini açmıştı. Bir yabancı dil kursunda İngilizce öğretmeni arıyorlardı. Derin bir nefes alıp içeri girdi
Kurs binasından ayrıldığında yüzünde güller açıyordu. Haftaya işe başlayacaktı ve genç kadın çok heyecanlıydı. Yeni hayatına yavaş yavaş yön veriyordu.
Eve gitmek yerine sahilde oturup deniz havası almaya karar verdi genç kadın. Denizin güzel kokusunu derin derin içine çekti. Şu an hiç olmadığı kadar huzurluydu ama eksikti yine de. Ailesi yoktu yanında. Yaptığı hatadan dolayı kendini hiç affetmeyecekti. Hızla bu düşüncelerinden uzaklaşıp eve gitmeye karar verdi genç kadın.
Eve geldiğinde arkadaşına müjdeli haberi verecekti. Evde ise arkadaşını bekleyen bir arkadaşı vardı.
"Başına bir şey geldi sandım. Neden telefonunu açmıyorsun sen?"
"Merak edilecek bir şey yok. Sana çok güzel haberlerim var. Bir yabancı dil kursunda iş buldum ve haftaya İngilizce öğretmeni olarak işe başlayacağım."
"Çok sevindim canım benim. Hayırlı olsun yeni işin."
"İnşallah canım."
"O zaman iş bulmanın şerefine yaş pasta keselim. Sen seviyorsun diye çikolatalı yaş pasta almıştım. Bu olayı kutlamalıyız."
İki arkadaş koyu bir sohbete dalarak mutfakta atıştırmalık bir şeyler hazırlamış, çayı demlemiş ve pastayı kesmişlerdi. Balkonda hazırladıkları sofra tamamlanınca yemeklerini yemeye başlamışlardı. Balkonda sohbetlerine devam ederlerken onları izleyen Bora'dan habersizlerdi...
*****************
Bora sevdiği kadını uzaktan izledikçe kahroluyordu. Bir gölge gibi Bade'nin peşinde dolaşıyordu bugünkü gibi. Sevdiği kadın iş bulmuştu bugün. Kendisine güvenen Bade vardı karşısında, her zaman güçlü ve korkmayan... O gün yıkılmış olan kadından tek bir iz bile yoktu şu an. Onun yüzündeki nefret ifadesi silinmiyordu hafızasından ve ona yaptığı ihaneti yansımıştı o gün. Kendisini görmediği için rahattı şimdi ancak bu uzaktan izlemek her geçen gün daha da zorlaşacaktı. Artık müdahale edemezdi sevdiği, kabini aşkla dolduran kadının hayatına. Şu saatten sonra onu teselli edecek, onu avutabilecek tek şey sevdiği kadının kokusuydu...
****************
Genç kadın bugün çok heyecanlıydı. Bir hafta geçmek bilmemişti bade için. İlk işinin ilk günüydü. Aynada son kez kendine bakmış ve odasından çıkmıştı. Mutfağa girdiğinde kendisini hazır bir kahvaltı sofrası bekliyordu. Masanın üzerindeki notu okuduğunda ise gülümsemesi yüzüne yayılmıştı.
"Güzel bir güne güzel bir kahvaltı ile başlanır. İlk işinde sana başarılar diliyorum.
Selda..."
İçten içe teşekkür ediyordu arkadaşına. Selda eşi bulunamayacak kadar değerliydi Bade için ve kimse ile kıyaslanamazdı. Kahvaltısını yaptıktan sonra iş yerine gitmek için evden çıktı. İlk günden geç kalmak istemiyordu.
Kursun önüne geldiğinde içeriye girdi. İdare odasına grip ders vereceği sınıfın listesini, portfolyolarını ve yıllık planlarını alıp sınıfına geldiğinde daha kimse gelmemişti. Yıllık planını incelemeye başlamıştı. Bir süre sonra ise öğrencileri gelmiş ve kısa bir tanışma faslı olmuştu.
Herkes gelmiş ve Bade öğrencilerine bakmıştı. Fazla bir yaş farkı yoktu aralarında öğretmen-öğrenci ilişkisinden çok arkadaş ilişkisi kuracaktı.
Bade derse geçmeden beraber zaman geçireceği sınıfı tanımak istedi. Neden İngilizce öğrenmek istediklerini, ne kadar şey bildiklerini, gelecek hakkındaki planlarını,... konuşmuşlar ve diğer derse konularını anlatmaya başlamıştı.
Bade öğrencilerini çok sevmişti ve bayağı iyi anlaşacaklarını düşünüyordu. Sınıfının İngilizcesi çok da kötü değildi. Seviyelerine göre iyi bir İngilizce' ye sahiptiler ve Bade onlara çok şey öğretecekti...
Bir hafta olmuştu işe başlayalı. İşyerindeki diğer öğretmen arkadaşları ile çok iyi anlaşıyordu aynı zamanda öğrencileri ile. Severek yapıyordu işini. Sosyal yaşama katılması kalbindeki yaranın kabuk bağlamasına zemin hazırlıyordu. Akşamları ise Selda ile evde neler yaptığını ve ne kadar mutlu olduğunu anlatıyor eski günleri aklına getirmemeye çalışıyordu.
Genç kadın işten çıkmış ve eve gitmeden önce kendisi için biraz alış veriş yapmaya karar vermişti. Mağazaları tek tek dolaşmış birkaç tane gömlek, etek, kumaş pantolon alıp oyalanmadan eve gitmeliydi çünkü hava kararmak üzereydi.
Eve geldiğinde elindeki poşetleri vestiyere bırakıp mutfağa geçti. Selda'nın yanına gitmiş ve arkadaşına sarılmıştı. Selda yine döktürmüştü anlaşılan.
"Ohoo neler yaptın böyle döktürmüşsün yine." Diyerek tabaktaki kurabiyelerden bir tane alıp ağzına atmıştı.
"Evet, canım içeride bir misafirimiz var. Onun için bu hazırlık." Dedi gülerek.
Bade iyice meraklanmıştı kim gelmiş olabilirdi akşam vakti. Selda ile salona doğru ilerliyordu. Salona geldiklerinde ise karşısında gördüğü kişi kalbinin ritmini bozmuş ve gözlerinin dolmasına sebep olmuştu. Neden şimdi buraya gelmişti ki? Onun kokusunu duymayalı uzun zaman olmuştu. Bade onu çok özlemişti. Gözlerinden yaşlar akarken titreyen dudaklarından zorlukla bir kelime çıkmıştı
"Anne..."
Lütfen şu voteler artsın çok rica ediyorum voteler yükselmedikçe yeni bölüm hazır olsa da gelmezbölüm kısa diye yakınmayın lütfen yeni bölümü yazar yazmaz yayımlayacağım
keyifli okumalar canlarım :) :) :) :) :) :)