HA 14. Bölüm

362 17 6
                                    


arkadaşlar bölümlerin geç geldiğinin farkındayım ama işlerimin yoğunluğundan dolayı yayınlayamadığım için beni affeyleyin lafı daha fazla uzatmadan yeni bölüme geçiyorum hepinize keyifli okumalar vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin :)


Hayat Arkadaşım 14. Bölüm

Salondan çıkan karımın ardından öylece bakarken kendime gelmiştim. Elimdeki kamerayı salonun ortasındaki sehpaya atıp karımın peşinden gittiğimde yüzüme kapanıp ardından kilitlenen kapı olmuştu. Elimle kilitli olan kapıyı zorlarken tek dileğim karımın kapıyı açmasıydı.

"Bade, lütfen aç şu kapıyı. Yaptığım çok yanlıştı biliyorum. Sana güvenemedim affet beni." kapının arkasındaki hıçkırık sesi benim canımdan can koparmıştı sanki. Bade şuan bana hem kızgın hem de kırgındı. Biraz kırgınlığının azalması umuduyla birazda kendi halinde kalıp sakinlemesi için yalnız bırakıp salona geçip oturdum. İki elimi başımın arasına alıp bu yaptığım aptallığa lanet ederken gözüme takılan kamerayı alıp karşımdaki duvara fırlatmıştım.

"Lanet olsun. Ben nasıl böyle bir şey yapabildim?" kendimce söylenirken yaptığım hatanın farkındaydım.

Sıkıntımı biraz olsun azaltmak için Samet'e mesaj atmıştım. Biriyle konuşmaya o kadar çok ihtiyacım vardı ki Samet'in diyeceği kelimeleri bilmeme rağmen onunla konuşmak istiyordum.

Ceketimi alıp evden çıktım. Arabaya binip siteden ayrıldım. Arabamı sahile doğru sürüp arabamı müsait bir yerde bıraktım. Arabamdan inip denizin kıyısına doğru gitmiştim. Canım sıkkın olduğunda her zaman denizin kıyısını tercih ederdim. Denizin kıyıya vuran dalgaları bütün derdimi kederimi alıp götürüyormuş gibi hissediyordum.

Ben beynimdeki derin düşünceler içinde denizin temiz havasını içime çekerken Samet gelmişti yanıma. Hayattaki tek dostumun sözünü dinlemediğim için ilk kez pişmandım, hem de çok...

"Gerginsin, hayırdır ne oldu? Bade ile de evleneli neredeyse bir ay olacak kavga etmek için henüz erken değil mi?"

"Sadece gergin değilim ve karımla kavga etmiş olsam yine iyi, sen haklıydın." benim bu sözlerim üzerine Samet'in yüzünde alaycı bir gülümseme belirmişti.

"Sana yapmamanı söylemiştim ama sen dostunu dinlemeyip kendi bildiğini okudun ve şimdi de cezasını çekiyorsun. Ne oldu Bade seni evden mi kovdu?"

"Hayır, kendini odaya kilitledi. Onunla konuşmaya çalıştım ama beni dinlemedi bile."

"Neyi dinleyecekti ki senin ona vermiş olduğun değeri ve güveni mi?"

"Samet ben bir an acaba dedim, yapmış olabilir mi diye. O küçük ihtimal bile benim Bade'nin kızımı dövmüş olabileceğini düşünmeme neden oldu. Yaptıklarımdan dolayı çok pişmanım ama iş işten çoktan geçti."

"Zamanında beni dinleseydin başına bunlar gelmez karınla aran bozulmazdı. Umarım karın seni affeder ve karınla en kısa zaman içinde barışırsınız. Tabi seni affederse."

"Beni affetmeyeceğini biliyorum ama karımın beni affetmesi için elimden gelen her şeyi yapacağım."

"Benim hastaneye gitmem gerekiyor. Sonra yine konuşuruz, hoşca kal."

Sadece başımı sallamakla yetinmiştim. Fazla konuşmaya mecalim yoktu zaten. Samet giderken yeiden arkasından bakmıştım.

"Benim neden mutlu bir evliliğim yoktu? Bu nasıl bir sınav Allah'ım, sen bana sabır ve güç ver. Sen kullarına taşıyamayacağından fazla yük vermezsin." kendimce Allah'a dua ederken Sametîn gözden kaybolmasıyla yüzümü yeniden denize çevirip hem denizin dalgalarını dinliyor hem de karımla aramı nasıl düzeltebileceğimi düşünüyordum.

Hayat ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin