Odamın camından vuran ışıkla gözlerimi açtım. Nerede olduğumu hatırlamak için kafamı sola doğru hafifçe çevirdim. Evimdeydim. 3 ay boyunca uzak kaldığım, içinde kendimi bir tüy kadar hafif hissettiğim yatağımdaydım. Rahat hissetmeyi özlemiştim. Huzurlu, aksiyondan uzak yaşantıma geri döndüğüm için mutluydum. Lian Yu'da bana en az 10 yıl yetecek kadar aksiyon yaşamıştım.
Dün akşam neler olduğu hatırlamaya çalıştım. 9 gibi havaalanında Araz ile vedalaşmıştık ve ona telefon numaramı vermiştim. Birlikte ne kadar zaman geçirmiş olsak da telefon numaramı yeni alması normaldi. Yine de aklıma geldiğinde gülümsemeden edemedim.
Annem ve babam beni havaalanından almış ve evimize getirmişlerdi. Yol boyunca özlem gidermiştik. Riley'i de görmek istemiştim ama annem bu gece dinlenmem gerektiğini söylemişti ve şimdi uykumu almış bir şekilde uyandığımda ona hak verdim.
Yatağından çıkıp acele etmeden üzerini örttüm. 3 ay çadırda yatınca yatağımı toplamayı bile özlediğimi farkettim.
Odamdaki küçük banyoya girdim ve suyun küvete dolmasını izlemeye başladım. Uzun bir banyo yapmak istiyordum. Sanki suyun içinde yeterince durursam yaşadığım tüm kötü olaylar suya karışıp benden uzaklaşacak gibi hissediyordum. Bunun olması için herşeyimi verebilirdim.
Küvet dolduğunda üzerimdekileri çıkardım ve telefonumdan hafif bir müzik açtım. Müzik dinlemek de özlediğim alışkanlıklarımdan biriydi.
Kendimi suya bıraktığımda tüm kaslarımın gevşediğini hissederek rahatladım. Artık tetikte olmam gerekmiyordu, ben de biraz normal olmayı hak ediyordum.
Gözlerimi kapatıp başımı küvetin kenarına yasladım ve suyun tüm vücudumda yarattığı serinliği mutlulukla hissettim.
Mutlu bir şekilde suyun içinde uzanmış halde dururken birden boşluğa düşmüş hissine kapıldım ve hızla gözlerimi açtım. Artık içinde bulunduğum yer küvet değildi. Lian Yu'daki uçurumdan seyrettiğim yeşil sudaydım ve aşağı doğru çekildiğimi hissediyordum. Bunun rüya olduğunu düşünerek gözlerimi tekrar sıkıca kapattı ve kendimi küvetteymiş gibi hayal ettim. İşe yaramıştı, tekrardan küvetteydim ama bu sefer üzerimde Daryl vardı ve güçlü kollarıyla başımı suyun altında tutuyordu. Bense sadece çırpınıyor ve çığlık atmaya çalışıyordum.
Sonunda çığlık atarak uyandım. Ve hala yatağımda olduğumu fark ettim.
Ne kadar süre çığlık attığımı bilmiyordum. Ama uyanmamla birlikte annem koşarak odaya girdi. "Centualler, bebeğim iyi misin?" dedi. Yatağımın ucuna oturan annemin endişeli gözlerine baktım ve gözlerime hücum eden yaşları daha fazla bastıramayarak annemin boynuna sarıldım. Bu kabusların bitmesini ve artık normal yaşantıma dönmeyi istiyordum.
Annemin beni sakinleştirmesi yaklaşık 15 dakika sürmüştü ve ben en uzun ağlama süremin rekorunu bugün kırmıştım. Banyodaki küvetten biraz ürktüğüm için yanındaki duşa kabine girip hızlı bir duş aldım. Dolabımdan mavi bir t-shirt ve beyaz bir şort seçtim ve hızlıca giyindim. Makyaj masama oturdum ve saçlarımı taramaya başladım. Bu sırada aklıma masamın çekmecesindeki ojelerim geldi. Normal olmak istiyorsam adaya gitmeden önceki halim gibi davranmalıydım. Hatta daha güçlü durmalıydım ki eğitimin beni iyi etkilediğini düşünmelilerdi. Yeniden kimseye zayıf yönlerini göstermeyen Centualler olacaktım. Bu yüzden saçlarımı kuruttuktan sonra mavi oje sürmeyi aklımın köşesine not ettim.
Kuruyan sarı düz saçlarıma baktım. Her zaman saçlarımın düz olmasından şikayet eder ve maşa yapmadan evden çıkmazdım. Şimdiyse buna ihtiyacım olmadığını düşündüm. Saçlarım düz haliyle de oldukça güzel görünüyorlardı. Bu yüzden artık maşa yapmamaya karar verdim. Eski Centualler olacaktım evet, ama biraz imaj değişikliğinin zararı olmazdı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALRİSHA (Vampir Gezegeni)
Vampire1972 den beri vampirler artık dünyada yaşamıyordu. Alrisha adındaki gezegene yerleştiler. Ancak yaşamak için insan kanına ihtiyaçları vardı. Bunu da vampir Aracılar sayesinde dünyadan alıyorlardı. alıyorlardı. 19 yaşındaki Centualler Moore, Vampir...