ALRİSHA (Vampir Gezegeni)

Lian Yu

Adaya indiğimizde hepimiz şaşkındık. Sert esen rüzgar yüzlerimizi yalıyor ve yerini soğuğa bırakıyordu. Vampirler soğukturlar, soğuk yerlerde yaşarlar evet ama burası Dünya'daki kutuplarla yarışabilirdi. Biz bile bu kadar soğuğu sevmezdik.

Buraya gelmeyi neden istediğimi tekrardan gözümden geçirdim. Hepsi hayatımın mesleği içindi. Hiçbir şekilde vazgeçemeyeceğim,içimdeki tutkunun sahibi olan meslek. Kimseye aşık olmadım, kimseyle birlikte olmadım. Hayatımı bu mesleği yapmak için çalışmaya adadım. Okulda başarılı olamadım, bütün boş zamanımı vampir tarih kitapları ve antrenmanlara adadım. Ne için ? Başımda kaçık bir eğitimci, survivor'a katılanların gittiği gibi bir ada ve saçma sapan kıyafet kuralları ile karşılaşmak için mi ? Bir şey, gerçekten sadece 1bir şey güzel gidemez mi ? Zor olmasıyla ilgili hiçbir çekincem yok. Ama saçma olaylar ? Bunlara tahammülüm yok.

Ben kafamda bu düşüncelerle boğuşurken Daryl'ın lanet sesi duyulmaya başladı. Yüzünde her zamanki kendini beğenmiş, despot ve sert bakışı vardı.

''Lian Yu'ya hoş geldiniz çıraklar. Burası 3 ay boyunca sizin eviniz olacak. Evinizi kabul edin. Ona sevgiyle bakın ve kabul edin. Biran önce de şu soğuktan takırdayan dişlerinizi susturun.Ne kadar sinir bozucu olduğunu tahmin edemezsiniz.''

Kendisi sesinin ne kadar sinir bozucu olduğunun farkında mıydı acaba ?

Tamam, çekiciydi. Ciddi anlamda çekiciydi. Hatta hayatımda gördüğüm en çekici vampirdi. Ama aynı zamanda oldukça sinir bozucuydu. Bir vampir hem nasıl bu kadar çekici hem de bu kadar sinir bozucu olabilirdi ? Tam sustu derken tekrardan konuşmaya başladı. Bu adama 3 ay boyunca nasıl katlanacaktım ben ?

''Sizleri yeni eğitimciniz ile tanıştırayım. Olivia'ya merhaba deyin. Hepinizi oldukça azarlayacağına eminim. ''

Şuan buradan gitme şansım olsaydı kesinlikle giderdim. Hayallerimdeki meslekle alakam bile olmazdı. Riley'nin verdiği kopyalarla sınıfı geçerdim ve normal bir vampir gibi Vampir Aracıların getirdiği, marketlerimizde satılan en sevdiğim B Rh- den keyifle içerek evde otururdum. Ama mümkün değildi. Bunu yapmak zorundaydım. Bu lanet eğitimi almalı ve sınavları geçmeliydim. Hem de sinir bozucu ,çekici bir erkek, ve seksi tehlikeli görünen eğitimcilerime dayanarak.

Kendi kendime bu kadar çok konuşmamalıydım. Dikkatimi aşırı dağıtıyordu ve Olivia'nın konuşmaya başladığını son anda farkettim.

''Merbaha çıraklar, ben Olivia. Sizinle iyi anlaşacağımızı düşünüyorum. Dediklerime uyarsanız hiç problem yaşamayız. Zaten buraya kurallara itaat etmeye ve öğrenmeye geldiniz. Mızıkçılık yapmaya ve başıboş gezmeye değil. Size birer çadır verilecek. Eğitim boyunca çadırlarda kalacaksınız. Herkesin kendine ait çadırı olacak ve kendiniz adadan istediğiniz malzemeleri toplayarak kendi çadırınızın yanına belirtici bir sembol yapacaksınız. Böylece biz de kimin hangi çadırda kaldığını öğrenebileceğiz. Gece istediğiniz kadar dışarıda durabilirsiniz. Ama başınızı belaya sokmayın. Zaten size verilen eğitimler yüzünden hepiniz hava karardığında çadırınıza gitmek için bize yalvaracaksınız. Hava karardıktan sonra hiçbir kız ve erkek aynı çadırın içinde bulunamaz. Ya ağır bir ceza alırsınız ya da eğitimden atılırsınız. Sonuçta burası seks kampı değil.''

Mükemmel. Bunlar kendilerini ne sanıyorlardı ? Bu kadar yolu, bu kadar eğitimi ucuz bir seks için bırakabileceğimizi mi ? Elbette aramızda bakışlarına hakim olamayan aptallar vardı ama bu uyarı yine de saçmaydı. Kimse bunu yapacak kadar aptal olamazdı.