İki saattir lahmacunlarımın pişmesini bekliyorum herkesin yiyecekleri geldi benimkiler gelmedi amk. Ben Pusat'ın önündekilere bakarken Pusat bana sırıtıyordu p*ç herif nolcak.
Sonunda benim de lahmacunlarım geldiğinde başımda bekleyen o biscolata kılıklı çocuğu gördüm. Napıyo lan o bana gülümsüyo oha gamzesi var ben çocuğa takılı kalmıştım ki masanın altından gelen pahalılık kokan ayakkabı ile atılan tekme beni kendime getirdi tekmenin sahibi olan Pusat'a kötü kötü bakarken lahmacunu dürüm gibi yapıp ağzıma götürüyordum ki altından bir kağıt düştü kağıdı elime alıp baktığımda üzerinde bir numaranın yazılı olduğunu ve altında da 'Bu geceyi benimle geçirmek ister misin güzelim' yazılı bir not vardı. Yazıyı gördüğümde kan beynime sıçramıştı herkes bu adrenalin yüklü havayı fark etmiş olacak ki bana bakmaya başlamıştı hızla kafamı kaldırıp karşımda sırıtarak duran piç evet artık gözümde biscolata erkeği gibi değil de bir piç gibi.
Hızla yerimden kalkıp yanına gittim sırıtması sanki mümkünmüş gibi biraz daha genişledi. Aramızdaki mesafeyi en aza indirip dudaklarına yaklaştım onu öpeceğimi sandığı için dudaklarını aralamıştı şu an bütün restoranın bizi izlediğine eminim tam dudaklarımız birbirine değecekken hızla aletine bit tekme attım ve onu iki büklüm ettim daha sonra acı ile açılan ağzına bana verdiği kağıdı soktum ve hızla bir yumruk attım dudağı patlamıştı ancak benim sinirim hala geçmemişti bunu fark eden Pusat olacak ki hemen yanıma gelip yerde yatan oğlanı tekmelemeye başladı. O sıra da yanımıza Burak ve Melisa gelmişti.Burak zorla Pusat'ı kolundan tutup çekmişti tam ben tekmelemeye başlayacaktım ki Melisa da benim koluma yapıştı. O sırada Burak konuşmaya başladı:
"Metehan kovuldun bir daha seni buranın etrafında görmeyeyim yoksa bu gün yapılanlardan daha fazlasını yaparım sana."
Adının Metehan olduğunu öğrendiğim çocuk alayla konuşmaya başladı:
"Ben de çok meraklı değilim bu restorana zaten Melisa mıdır nedir onu denemek için burayı kebapçıya çevirdin bak kız seni seviyor hala kaçık uzaklaşmadı zaten bende şu kızın (bu Nisa oluyo) Pusat'a ait olduğunu bilseydim ilgilenmezdim içime düşecek gibi bakınca fahişe sandım."
Fahişe kelimesiyle sinirlerime hakim olamazken hızla Melisanın elinden kurtulup karnına sert sert tekmeler geçirmeye başladım sinirim geçtiğinde gözüm ilk melisaya ve dolmuş gözlerine kaydı. Ah lanet olsun o gerizekalının sözlerini mi dinlemişti. Kızla Burak'ın bacağına tekme atıp Melisa'yı işaret etim o da daha yeni fark etmiş olacak ki hemen Melisanın yanına gitti tam kolundan tutup onu kendine çevirecekti ki Melisa bir hışımla kolunu çekip dolu gözleri ile ona bakmıştı o gözleri gördüğünde Burak'ın nasıl canının yandığını tahmin edebiliyordum gerçekten zor olsa gereketi. Burak ilk başta şaşırmış olsa bile daha sonra özür dolu gözlerle ona bakmaya başladı ve konuştu:
"Melisa ben gerçekten özür dilerim böyle olsun istemezdim sadece merak etmiştim daha önceki ilişkilerimde kızların hepsi beni param için sevmişti ve daha sonra bende böyle bir yöntem buldum ve sonuç neydi biliyor musun hepsi arkasına bile bakmadan kaçtı bir tek sen Melisa bir tek sen geldin yanıma randevuya nerede olsa giderim diyerek geldin asla yargılamadın yüzün hep güldü bana randevu boyunca aşk dolu baktın ve bu bana ne öğretti biliyor musun? Aşkı. Melisa sen bana aşkı öğrettin. Biliyorum yaptığım şey affedilir gibi değil ama şu an gidersen benden de gitmiş olursun giderken beni de götürürsün ve ben kendim olmadan yaşayamam."
Melisa bu sözlerden etkilenmiş olacak ki gözyaşlarını elinin tersi ile silip tebessüm etti ve konuşmaya başladı:
"Başında bende bir kebapçı işlettiğini görünce şaşırmıştım üzerinde gerçekten pahalı kıyafetler vardı.Ancak biliyor musun bir an bile acaba yanlış mı yaptım diye düşünmedim hep seni gerçekten sevdiğimi düşündüm o çocuk onları söyleyince bir an hayal kırıklığına uğradım ama sonra senin açından da baktım ve gerçekten senin yerinde ben olsaydın bende aynısını yapardım aşkım seni seviyorum."
Bu sözler ile mutluluktan havalara uçtuğunu hissettiğim Burak Melisayı kucağına alıp döndürdü daha sonra ise yüzünü avuçları arasına alıp (noluyo amk romantik film sahnesi mi bu) onu öpmeye başladı (hönk? bakmayın gençler ayıp o bakmayın) biz de onların mutluluğu ile mutlu olmuştuk gerçekten. O sırada Pusat'ın bana baktığını gördüm kafamı ona doğru çevirdiğimde bakışlarını kaçırmadan bakmaya devam etti bende ona bakmaya başlamıştım artık. Hafifçe tebessüm ettiğinde bir anda bu tebessümün bir yerlerden tanıdık geldiğini hatırladım. Daha sonra boş vermem gerektiğini anlayıp ben de ona tebessüm ettim. Birbirimize bakınca sanki ona olan gıcıklığım biraz daha azalıyormuş gibi sanki mutlu oluyormuş gibiydim. O sırada açılan kapı herkesin işini yarıda kesmişti Burak ve Melisanın sarılmasını Pusat ve benim bakışmamızı hatta çalışanları bile işinden etmişti..
Acaba kim biraz merak edin bakalım iki veya üç gün yeni bölüm gelmeyebilir üzgünüm :((
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hı Hı Nah!!
RomanceAşkın hiç komedi tonunu gördünüz mü? Her birinin aşkı birbirinden farklı Bir kız koleji düşünün erkeksiz.. Ve bir erkek koleji düşünün kızsız.. Bu iki okul birleşirse ne olur? Peki okulun en neşeli kızı ile en sessiz erkeği birlikte olur mu dersiniz...