12 H-H-N

38 2 0
                                    

Ertesi gün Utku Azradan özür dilemiş ve aslında bir ilişki deneyebileceklerini söylemişti. Tabi Azra kabul etmişti. Bu kızın beyinde bi sorun var bakın diyorum ben size. Buse de yavaş yavaş Barışla yakınlaşmaya başlamıştı. Aslında Barışın tipi sanki diğerlerine göre daha olgun duruyordu karakteri de öyle Buse ise grubun en çocuksu olanıydı asla büyümez dediğimiz cinsten. Aslında yavaş yavaş zıt kutuplar birbirini çeker ilişkisine inanmaya başlıyordum. Neslihan ve Efe ise çıkıyordu . Aslında aramızda en komik olan onların ilişkisiydi Efe Neslihana çikolata almış ve 'Ömürümün sonuna kadar çikolatalarımı paylaşacağım kişi olur musun?' Demişti. Biz bu saçma çıkma teklifi ile yerlere yatarken Neslihan neredeyse kalp krizi geçirecekti. 

Düşüncelerimle sırıtırken Buse, Azra ve Neslihan bana deliymişim gibi bakıyordu. Aslında bakışlarının doğruluk payı yüksekti.  Sonunda bu okul günü de bitmişti saat 6 olmuştu hızla odaya girerek üzerimi değiştirdim ve yemeğe indik.

Bu yemek sorunsuz geçmişti fakat Efe Neslihanı, Utku Azrayı ve ilk defa Barış Buseyi yanına çağırmış yan yana yemek yemek istemişlerdi. Tabi bizim kızlar hiç onları kırar mı tabiki hemen kurulmuşlardı. Yaralanan elim sağ elim olduğu için doğru düzgün yemek bile yiyemiyordum. Aslında buraya gelene kadar yemek yememe yardım edecek olan 3 arkadaşım vardı ama tahmin ettiğiniz gibi artık yok.

Yanıma oturan Pusatla bir anda ağzım açılmıştı ancak başka yer olmadığını gördüğümde geri kapatmak zorunda kaldım Pusata baktığımda sadece yemeği ile ilgilendiğini gördüm 

"Beni izlemek bittiyse artık yemek ye istersen."

"Neyini izliycem senin be gerizekalı tipe bak ölsen toprak kabul etmez gelmiş bana hava yapıyo."

"Biz de aynı toprakta yatarız güzelim." Göz kırpış ve masadan gelen bir ooo sesi.

"Biz di iyni tiptikti yitiriz gizilim yok devenin bale papucu seni şu yemekle boğarım IQ'su düşük seviyesiz."

Masadan gelen yeni bir oo sesi ile Pusat'ın sırıtışı genişledi o sırada Utku konuştu.

"Ağbi bu küçükken de böylemiydi ahh!"

Pusat masanın altından ayağına vurmuştu. Ancak ben söylediği şeyin etkisindeydim küçükken mi? Pusata soru soran bakışlar atıyordum ki bir anda bakışlarım değişti ve geçmişe gitmeye başladım. Tekrar o zamana. İlk aşkımın zamanına. Ne kadar da benziyordu ona Pusat. Onun adı neydi peki gittikçe netleşen zihnim bir anda bir ses duydu bir anne sesi 'Pusaaaat'. Bedenim buz kesmişti. Olayı anlayan Azra, Buse ve Neslihanın sesleri bile beni kendime getiremiyordu. Karşımdaki adama bir daha baktım gerçekten ona çok benziyordu. Aslında benzemekle kalmamıştı bu adam o çocuktu yıllar önceki ilk aşkım. Kendime geldiğimde yanağımdan bir damla yaş süzülmüştü başkalarının önünde ağlamaktan nefret ediyordum! Bir hışımla yerimden kalkarak hızla çıkış kapısına ilerledim. Çıktığımda artık gözyaşlarım durmuyordu. Yanıma gelen kişiler bana sarıldığında kapıdan çıkan kişi ile gözyaşlarımı sildim ve kızlardan ayrıldım. Onun da gözleri dolmuştu ve ban aacı acı bakıyordu bir anda içimden gelen şeyi yapmaya karar verdim ve ona sarıldım..

Hı Hı Nah!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin