16 | VİRAN

7K 121 66
                                    

🍁

Varlığı her zerresine acı olan kadın, çarpıp çıktığı her kapının ardından canından bir parça bırakıyordu eşiğe. Her seferi daha acılı oluyordu. Bu kez, kalan son parçayı da bırakıp çekmişti kapıyı. Son umudunu, son gücünü, ruhundan kalan son iyi parçayı bırakmıştı.

Arabanın kapısını açıp, kuytuda bekleyen Deniz'in yanındaki boş koltuğa kendini bırakıp yüzünü avuçları arasına alarak oturdu. Zihninde galaksiler parçalanıyordu. Acı...hissediyordu fakat öfke kadar yoğun değildi hiçbir zaman.

"Nevra?" diye sordu şüpheyle Deniz. "Niran neden yanında değil? Ne oldu?" Ne olduğu umurunda değildi. Yalnız oluşu umurundaydı. Deha'ya yaptığından sonra bu planı ona borçlanmış ve tabii tek güvendiği insan olarak Nevra'yı buna ikna etmek zor olmamıştı. Aslında iki kadının da istediği Niran'ın o evden çıkması ve bu arabaya binmesiydi. Sonrası, ikisi için de farklı planlanmıştı.

Deniz,merakını hiçe sayamıyordu. Nevra'nın sessizliğinden korkuyordu, evet. Ama yine de ondan bir işaret bekleyen ağabeyine çekmesi gereken bir mesaj vardı ve bunun için cevapları alması gerekiyordu.

"Uras Tardu orada mıydı?"

Nevra,yüzünü örttüğü ellerini aniden çekti ve sırtını koltuğa yaslayıp ona döndü.

"Hepsi oradaydı, Deniz. Oradaydı ve arkasında ona güç veriyordu. Niran değişmiş. Bana karşı koyabilecek kadar. Bana güvenmeyecek kadar. Benimle gelmeyecek kadar."

Deniz, bunun olacağını tahmin etmişti. Kim eline bir bıçak tutuşturup ellerini kana bulamış birine güvenirdi ki? Uras Tardu'nun ona iyi geleceğini biliyordu. Gözünü açacağını ve tek başına ayakta durması için dengesi olacağını...biliyordu ve bildiğinin olacağından da şüphesi yoktu. Olmuştu da. Bunun için bir B planı vardı. Test. Merhamete oynamak her zaman kazandırırdı. Nevra'nın hamile olduğunu bilirse Barlas ve Niran baş başa verecek, onu bağışlayacaktı belki de.

"Niran'ın onları tercih ettiğine inanmıyorum. Şimdi bana hak veriyorsundur. O gün onca döktüğüm dile bile sırt çevirdiğine hayret ettim." dedi yalanlarla dolu kelimeleri ardı arkasına sıralarken. "Yine de bir ihtimal hamile olduğunu öğrenirse yanında olur dedim..."

Nevra dilini damağına vurarak onaylamaz bir ses çıkardı. "Olmadı."

Deniz sıktığı dişleriyle sinirini yutamadı. Avuç içini direksiyona yavaşça vurup kısık bir küfür savurdu.

"Uras..." zekasını adı gibi bildiği adamın ismini zikrederken dahi çekiniyordu. "Yanındakiler de her kimse...şüphelendiler mi?"

"Hayır." Nevra başını cama doğru çevirip uzaktan küçücük görünen o koca eve baktı. Uzun bir sessizlikle birlikte kin ve nefretini besleyerek baktı."Onu almalıyım, Deniz. Orada olmamalı."

Deniz, oyunu kendi lehine çevirmeli ve ona göre oynamalıydı. Bu yüzden şeytanın uzattığı topukluları giyerek Nevra'nın ateşinin üzerinde yürümeye karar vererek cümlelerini kurdu.

KAYIPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin