22 | GÜZAŞTE

2.1K 11 62
                                    

*Güzaşte- Geçmiş

*Güzaşte- Geçmiş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*

Efşan Yıldız'ın alev almış yüreğindeki acı bir anı.

1985 yazı, bir çocuk rahminde var olmuştu. Cehennemin kucak açıp beklediği bir adamdan, rahmine bir parça konmuştu. Cehennem gibiydi.

Yakıcı.

Bir o kadar azap veren.

Ruhunun yamasına baktı Efşan. Gözlerine baktığı her an, kendisiyle göz göze geliyordu.

Peki ya ruhu?

Rahminde büyüttüğü çocuğun sadece gözlerini taşıyor olması, içindeki arafı mahşere çeviriyordu. Ruhu tıpkı babasının ruhuydu. Yıkıcı, bozucu, tutkulu.  Onu yaralayan her şeyi oğluna bırakmıştı.

Hiç haberi olmadığı oğluna.

Efşan; tek bir nefesini dahi isteyerek çekmemişti içine. Kaçarak,saklanarak,korkarak yaşadığı her saniye, aldığı her nefesin sonuncu olmasını dileyerek çekiyordu bir diğerini. Mecbur olduğu için.

Bir oğlan çocuğunun annesiydi. Yaşamak zorunda olduğu tek sebebin sahibiydi de.

Her şeyden habersiz oyuncak arabaları birbirine hiddetle vuran oğlan çocuğunu salonda yanlız bırakıp odaya geçti ve geçmişini deşer gibi rafları deşerek bir defter koydu masaya. Tahta kurşun kalemi sıkıştırdı parmaklarının arasına ve çektiği sandalyeye oturdu.

Kalem kağıda vurdu fakat zihnindeki karmaşa hiçbir kelimeyi yazdırmadı eline.

Kendine olan nefretiyle yaşayamazdı artık. Suçluluk kanını emiyordu. Bir oğlan çocuğu orada annesiz büyürken, buna sebep olarak aynı kanın damarlarında dolandığı oğlunu sevgiyle büyütemezdi. Zaten yoktu içinde. Tek hissettiği şey kendine olan nefretiydi. Tek bildiğiyse ölümün soğuk gölgesinde tekdüze atan kalbinin artık atmak istemediğiydi.

Birkaç kez yeltendi fakat ne yazabilirdi ki?

Yazsa dahi kime verecekti?

Onu kim kaile alacaktı sahi?

Oğlunu babasına götürmek için defalarca kaçırmaya yeltenen,akli dengesini yitirmiş ablası mı? Yoksa iki kızını da görmek dahi istemeyen babaları mı? Varlığı için savaşmamış, yokluğunda arayıp sormamış ve bir kez dahi merak etmemiş bir adam mıydı bunu yapacak?

Hiçbiriydi.

İki kelime yazdığı kağıdın üzerine hınçla bastırdığı kurşun kalem, iki parçaya ayrılarak kırıldı.

KAYIPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin