"Now I can stand on my own two feet"
Yaz tatilini yarılamıştık. Ben Charlie ve Kendall balkonda muhabbet ediyorduk. Konunun ne olduğunu bilmiyordum. Telefonumla oyalanmakla çok meşguldüm.
Geçen sene kestiğimiz çocuğa arkadaşlık isteği göndermiştim. Kabul etti mi diye bakıyordum. Etkileyici bir çocuktu fakat ona hiçbir zaman gerçek duygular beslemedim.
Biran büyükannemin sesiyle irkildim. Sanırım beni yemeğe çağırıyordu. Hızla eve gittim. Yazlığımızın sitesi büyük olmadığı için evler gayet yakındı.
Yemeğimi yedikten sonra kızlarla birlikte sahilde yürüğüşe çıktık. Bir saat süren yürüğüşten sonra geri döndük.
Eve geldiğimizde herkes telefonunu kurcalıyordu. Bildirimlerime bakarken geçen sene kestiğimiz çocuğun isteğimi kabul ettiğini gördüm. İstemsiz bir şekilde çığlık attım.
Charlie şaşkınlıkla bana ne olduğunu sordu. Ona isteğimi kabul ettiğini söylediğimde o da çığlık atmıştı. Charlie o çocuğa gerçek duygular besliyordu. Hatta onun için kitap bile yazmıştı. Charlie onu küçükken dövmüş. Evet, onlar yakın arkadaşmış. Sonra yıllarca konuşmamışlar.
Saat gerçekten geç olmuştu. Uykum gelmeye başlamıştı. Kızlara iyi geceler diyip eve gittim. Yatağa yattığım gibi uyuya kalmışım.
....
Sabah kahvaltımı yapıp kızların yanına gittim. Saat üç gibide sahile indik. Deniz gerçekten soğuktu. Kendall beni denize ittirdiğinde denize bodoslama dalmıştım. Sinirle sudan çıkıp onu suya ittirdim ve yere düştü. Sesli bir kahkaha attım.
Yarım saat yüzdükten sonra üşüyüp eve gitmiştik. Hepimiz duşumuzu aldıktan sonra tekrar buluştuk. Charlie telefonuna gelen bildirimle çığlık attı. O çocuk onunda isteğini kabul etmişti. Bu yüzden bu akşam onun için kutlama yapmıştık. Saat geç olunca dağılıp evlerimize gittik.