Part 12

142 12 0
                                    

Saatimin çalmasıysa uyandım. Dün gece geç yatmıştım. Gerçekten çok uykusuzdum. Kahvaltı yapmak istemiyordum. Bu yüzden aşağı inmedim. Hazırlandıktan sonra evden çıktım. Michael benden önce çıkmıştı. Buna gerçekten çok şaşırmıştım. Genelde ya aynı anda yada benden sonra çıkardı.

" Günaydın sevgilim"

"Günaydın."kuru bir günaydınla yetinmiştim. Çok uykusuzdum. Hiçbir şey düşünemiyordum. Çökmüş görünüyordum.

"İyi misin?" Başımı kaldırıp kafamı onaylar şekilde salladım.

Eli elimi bulup parmaklarını parmaklarımla sıkıştırmıştı. Okula varana kadar hiç konuşmadık. Okula vardımızda elimi elinden çektim ve ona döndüm.

"Teneffüste beni her zaman beklediğin yerde bekle. Neyse sonra görüşürüz sevgilim."yanağına bir öpücük kondurup sınıfıma doğru ilerlerken Luke'un bana doğru geldiğini gördüm. Biraz sinirli görünüyordu.

"Benimle gelir misin Marie?!"sesi çok sinirli çıkıyordu. Kolumdan çekiştirip beni okulun arka bahçesine getirdi.

"Michael'la mı çıkıyorsun?!"eğer bu kadar kaba davranmasaydı cavap verebilirdim.

"Sana ne oldu böyle neden bu kadar sinirlisin Luke?!" sesim biraz yüksek çıkmıştı.

"Soruma cevap verirsen bende seninkine cevap veririm!"

"Evet çıkıyorum Luke! Artık cevap ver! Neden bana böyle davranıyorsun?"

Sinirle yüzüme baktı ve elini duvara defalarca vurdu.

"Çünkü senden fena halde hoşlanıyorum!!" buna gerçekten inanamamıştım. Ben erkeklerin hoşalandığı tipten bir kız değildim. Birden fazla kişinin benden hoşlanıyordu. Bu gerçekten benim için ilkti. Luke'a karşı hiçbir şey hissetmiyordum. Onu her zaman arkadaş olarak görmüştüm. Zaten tanışalı sadece bir hafta olmuştu.

Şaşkınlıkla sadece yüzüne bakmakla yetindim. Daha sonra koşarak ordan uzaklaştım.

Zil çaldı. Sınıfa çantamı koyup Michael'la buluşmak için bahçeye çıktım. Fakat orda değildi. Biraz bekledikten sonra onu aramaya başladım. Arka bahçeye giderken kalabalığın toplandığını gördüm. Kalabalığa yaklaştığımda sesler netleşiyordu.

"Lukeee!!!Luke!!Luke!!"

"Michael!!Michael!!Michael!!!"

Michael'ın adını duyduğumda kalabalığa doğru koştum. Kalabalığın arasından sıyrıldım. Michael, Luke'un üzerine çıkmış onu sertçe yumruklayıp saydırıyordu. Michael'ı Luke'un üzerinden çekmeye çalıştım fakat Michael'ın bedeni çok ağırdı.

"Marie! Uzak dur burdan!!"

"Michael kes şunu!! Neler oluyor burda!!"

Michael, Luke'a son yumruğunu attıktan sonra ayağa kalktı ve bana açıklama yapmak için bana yaklaştı.

"Luke seni seviyormuş Marie!! Seni!! Buna inana biliyor musun?!" sesi çok sesli çıkmıştı. Buna karşı bende sesimi yükselttim.

"Evet bunu biliyorum ama neden kavga ediyorsunuz ki?!!"

"Bana 'Marie benim olucak'dedi. O aklına eseni yapan bir insan. Seni elimden alacak
diye çok korkuyorum Marie."sesi yumuşamışa benziyordu. Ona sıkıca sarıldım. O da kollarını bana sardı.

___________________________________

Zil çaldığında Michael'ı beklemek için dışarı çıktım. Luke'u Michael onu dövdükten sonra hiç görmemiştim. Büyük ihtimalle hastanede falan olmalıydı.

Michael'la beraber eve doğru yürüdük. Beni evime bıraktı. Üstümü değiştirdikten sonra Luke'a mesaj attım.

"Luke?"

"Marie?"

"Bana kızgın mısın?"

"Sen birşey yapman neden yasana kızayım?"

"Benim yüzümden kavga ettiniz ve şuan kendimi berbat hissediyorum."

"Lütfen kendini üzme meleğim hiçbir şey senin suçun değil."

"Kendimi suçlu hissediyorum :("

"Kendini suçlama. Lütfen bunu kendine yapma. Kendini yıpratmanı istemiyorum."

"Peki şuan nasılsın iyi misin?"

"Hastanedeyim. Biraz canım yanıyor sadece. Ama iyiyim."

"Herşey için özür dilerim."

"Senin suçun değil Marie..."

Telefonun ekranını kapatıp ağlamaya başladım. Daha sonra göz kapaklarım ağırlaşıp uyuya kaldım.

Marie   || Michael Clifford ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin