Part 14

119 12 0
                                    

---Ertesi Gün---

Telefonuma gelen bildirim sesiyle uyandım. Yine reklam mesajıydı. Onlardan kesinlikle bıkmıştım.

Aşağı kahvaltı hazırlamak için indim. Mutfağa girip kahvaltı için gerekli olan yiyecekleri özenle masaya yerleştirdim.

Kahvaltıyı hazırlamayı bitirmiştim. Şimdi ise Michael'ı bekliyordum. Merdivenlerden gelen sesle buraya uyandığını farkettim. Mutfağın kapısından girdi.

"Günaydın." sesi biraz uykulu birazda çatlak çıkıyordu. Ona karşılık olarak bende "Günaydın."dedim.

Kahvaltıdan sonra babamın buzdolabına yapıştırdığı "Yapılacaklar Litesi" ini inceledim. Yapacak gerçekten çok işim vardı. Bunların hepsini tek başıma yapabileceğimi sanmıyorum. Kesinlikle Michael'dan yardım istemeliyim!

"Michaeeel?!!" yan odada olduğu için ona yüksek sesle seslendim. Koşarak yanıma geldi.

"Efendim?"

"Bana yardımcı olur musun?"sesim küçük yalvaran bir kız gibi çıkmıştı.

"Hangi konuda?"

"Babam bana yapılması gereken şeylerin listesini bırakmış. Onları yapmamda yardımcı olur musun?"ona (yavru kedi) bakışı atmak istemiştim fakat büyük ihtimalle öküze benziyordum. Michael bana gülüp başını olumlu şekilde salladı. Bir an önce işe başlamalıydık. Yapacak çok fazla şey vardı:

"-Çimleri sula.
-Bahçedeki çitin yan tarafını boya. (boya, bodrumda siyah kutunun içinde)
-Evin tozunu al.
-Sepetteki giysileri katla.
*1.Not: Eğer dışarı çıkarsan yedek anahtar paspasın altında.*
*2.Not: Salonda masanın üzerindeki 50£ senin.*
*3.Not: Büyük ihtimalle "Neden bu işleri bana yaptırıyorsun?" diyorsundur. Bütün hizmetçiler tatildeymiş. Şirket haricinde başka hizmetçi tutamıyorum. Pazartesi saat 5'te evde olurum.*

Biran önce işe başladık. Çimleri sulamak için hortumu açtım. Michael bodrumdan boyayı alıp çitleri boyama başladı. Çimleri sulamayı bitirdikten sonra Michael'a çitleri boyamasında yardım ettim.

Sıra toz almaya gelmişti. Ben kendi odamdan oda salondan başlamıştı. Odamı bitirdikten sonra mutfağa giricektim ki Michael'ın mutfakta olduğunu farkettim. Şarkı söyleyerek masanın üzerini siliyordu. Hem tatlı hemde komik görünüyordu. Onu saatlerce izleyebilirdim. Fakat yapacak gerçekten çok işimiz vardı.

Babamın yatak odasına çıktım ve toz almaya ordan devam ettim. Aynı zamanda da Michael'a nasıl bu kadar çobuk aşık olduğumu düşünüp duruyordum. Hiç bu kadar çobuk aşık olmamıştım. Aslında hayatımda hiç aşık olmamıştım. Hepsi basit bir hoşlanmadan ibaretti. Düşüncelerim Michael'ın sesiyle bölündü.

"Ben salon ve mutfağın tozunu aldım. Çok yoruldum sanırım biraz dinleneceğim."

"Tamam bende birazdan bitirip yanına gelirim daha sonra pizza sipariş ederiz." Başıyla onaylayıp dinlenmek için salona gitti. Bende yatak odasının tozunu aldıktan sonra salona onun yanına indim. Birlikte pizza sipariş ettik. Bir süre sonra kapı çalındı. Michael koşarak kapıyı açtı. Bende arkasından gelmiştim.

Gelen pizzacı değildi. Gelen Luke'du.

"Burda ne işin var! Dersini aldığını sanıyordum?" Michael Luke'un yakasına yapıştı. Onu geri çekerek biraz sakinleştirmiştim.

"Bir gün Marie benim olucak! Bunu sende görüceksin!" Luke koşar adımlarla arabasına doğru ilerledi. Arabasına binerek burdan uzaklaştı. Michael sinirle kapıyı kapattı. Duvarı yumruklamaya başladı.

Marie   || Michael Clifford ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin