Part 10

170 16 0
                                    

~~Luke'un gözünden~~

Eve geldiğimde kimseyi aldırmadan odaya geçtim. Annem ve babam her zamanki gibi kavga ediyordu. Onların kavgalarından gerçekten bıkmıştım.

Yatağıma uzanıp bu günü düşünmeye başladım. Aslında bugün sadece Marie'yle birlikte olmak istemiştim. Bu ona ondan hoşlandığımı söylemek için bir şanstı. Fakat Michael yüzünden herşey mafoldu! Michael en yakın arkadaşım olmasına rağmen Marie'yi ondan kıskanıyordum.

Umarım sadece arkadaşlardır. Yoksa işler fena halde karışır.

~~Marie'nin gözünden~~

Güneş'in tam yüzüme vurmasıyla rahatsız olup kalktım. Saatin 3 olduğunu farkedince direk aşağı salona indim. Babam salonda televizyon izliyordu.

"Neden beni kaldırmadın saat 3 olmuş?"

"Çok derin uyuyordun kaldırmak istemedim."

"Peki ya planlarımız. Beni bir yerlere götüreceğini söylemiştin?"

"Tabikide gideceğiz merak etme. Saat 4'e kadar hazır ol. Kahvaltını yap ve hazırlan. Ben kahvaltı ettim. Mutfakta senin için kahvaltı var."

Mutfağa gittim ve kahvaltımı yaptım. Sonra odama çıkıp hazırlanmaya başladım. Saat üç buçuktu. Hazırlanmam için yarım saatim vardı. Nereye gideceğimizi bilmediğim için kıyafet seçmekte zorlandım. Altıma uzun siyah kotumu üstümede bez bir tişört geçirdim.

Babam seslenince merdivenlerden aşağı indim. Dışarı çıkıp arabaya bindik. Babam arabayı çalıştırıp sürmeye başladı.

Kısa bir süre sonra ağaçlık bir alana gelmiştik. Arabadan indik.

"Beni takip et."dedi başımla onayladım. Puflarla süslenmiş olan bir yere geldik. Burası harikaydı. Babamla birlikte pufların üzerine oturduk.

"En son buraya 2 sene önce anne kaybetmeden önce birlikte gelmiştik. O burayı çok severdi. Seni almadan geldiğimiz yerlerden biri burasıydı."

"Beni neden yanınıza almıyordunuz?"bu çok çocuksu bir soru olmuştu. Fakat her gittiklerinde ağlıyordum.

"Bunun nedenini bende bilmiyordum. Annen seni pek yanında istemezdi..."

Kısa bir süre sessizlikten sonra tekrar konuşmaya başlamıştık. Yaklaşık bir saattir konuşuyorduk. Babam ayağı kalktığında bende kalktım. Arabaya doğru ilerkeyip arabaya bindik. Bu sefer nereye gidiyorduk acaba?

Beni büyük ve pahalo bir restoranda götürmüştü. Her hafta sonu annemle geldikleri yerlerden birisi burasıymış. Yemeğimizi yedikten sora hesbı ödeyip arabaya bindik. Kısa bir süre sonra eve ulaşmıştık. Arabadan indik. İkimizde çok yorgunduk. Odalarımıza çıkıp yattık.

--Ertesi Gün--

Yine bir pazartesi. Gece eve geç geldiğimiz için geç yatmıştım. Şimdi ise uykum vardı. Her pazartesi yaşadığım şey. Pazartesinden nefret ediyorum.

Kahvaltımı yapıp odama çıkıp hazırlandıktan sonra Michael'ı beklemek için dışarı çıktım. O da benimle aynı anda çıkmıştı. Yanıma gelip "Günaydın"dedi. Bende gülümseyip "Günaydım"dedim.

"Pazartesinden nefret ediyorum."

"Bende"diye karşılık verdim. Okula gidene kadar hiç konuşmadık. Okula geldiğimizde Michael bana dönerek:

"Tenefüslerde yine takılalım. Senke takılmak eğlenceli."dedi. Başımla onayladıktan sonra biyoloji sınıfına gittik.

Öğretmen bizim proje ödevinde eş seçildiğimizi söyledi. Buna sevinmiştim. Ama kötü olan şu ki ödevi yarın teslim etmemiz gerekiyordu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Michael ile eve giderken projemizi planlıyorduk. Eve kapının önene geldiğimde üstümü değiştirip malzemeleri alıp geleceğimi söylemiştim. Başıyla onaylayıp evin kapısından içeri girdi. Bende eve gidip üzerimi değiştirip gerekli mazemeleri aldım.

Kapıyı kapatıp Michael'ın evine doğru ilerledim. Kapıyı çaldıktan sonra Michael kapıyı açıp beni içeri aldı. Odasına çıktık. Proje ödevine başladık.

Sonunda ara vermiştik. İkimizde aç olduğumuz için pizza sipariş ettik. Pizza yedikten sonra ödevimize devam ettik.

Saat geç olmuştu. Projenin ayrıntılarını düzenliyordum. Proje bittiğinde başımı kaldırıp Michael'ı aradım. Masada uyuya kalmıştı. Çok masum görünüyordu. Mor saçları daha da çok dağılmıştı. Yatağındaki battaniyeyi alıp üzerine üzerine örttüm.

Eve gidemeyecektim. Dışarda fırtına vardı. Büyük ihtimalle eve gidene kadar muhtemeken sucuk gibi olurdum. Babama bu gece Michael'larda kalacağıma dair mesaj attım. Onlarda kalmama izin vermişti. Michael'in annesi birkeç günlüğüne yurt dışına gittiği için evde ben ve Michael'dan başka kimse yoktu. Michael'in yatağına yattım. Yastığı aynı onun gibi kokuyordu. Kısa bir süre sonra uyuya kaldım.

Marie   || Michael Clifford ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin