Part 6

194 19 0
                                    

Sabah yine erken kalktım. Elimi yüzümü yıkayıp aşağı mutfağa indim. Mısır gevreğimi bitirdikten sonra odama çıktım. Üstüme Nirvana t-shirt'ümü altımada siyah uzun kot pantolonumu geçirdim. Dağınık bir topuz yaptıktan sonra çantamı alıp dışarı çıktım.

Sokağın karşısına geçip Michael'ı beklemeye başladım. Kapıdan çıktı ve yanıma geldi:

"Günaydın Marie!"

"Günaydın Mike!"

Bir süre sessizlikten sonra o konuştu:

"İlk dersin ne?"

"Lanet olası matematik. Senin?"

"Tarih."

Okula varana kadar hiç konuşmadık. Okula vardığımızda bana döndü:

"Teneffüslerde genelde ne yaparsın?"

"Genelde bahçede gezinirim. Sen?"

"Genelde basketbol oynarım. Bu gün teneffüslerde birlikte takılalım mı?"

Bu güzel bir fikirdi. Bahçede tek başıma gezmek sıkıcıydı. Böylesi daha eğlenceli olabileceğini düşündüm.

"Tamam o zaman sonra görüşürüz."

"Görüşürüz."

Matematik sınıfına gittiğimde bütün sıralar dolmuştu. Sadece tek bir kişilik yer kalmıştı. Yanımdaki çantayı aldırış etmeden oturdum. Zil çaldığında bütün öğrenciler sınıfa doluşmuştu. Yanıma sarışın uzun boylu bir çocuk geldi.

"Hey? Sen yeni kız olmalısın?" deyip yanıma oturdu. Çantanın sahibinin o olduğunu anladım. Daha sonra konuşmaya devam etti:

"Merhaba, ben Luke. 3 senedir bu okuldayım. Peki ya sen?"

"Ben Marie. Tanıştığıma memnun oldum. Bu dersi sever misin?"

"Matematikten nefret ederim. Sen?"

"Bende."

Hiç Bu kadar klişe bir konuşma yapmamıştım. Cidden kendimi garip hissediyordum.

Kapıdan matematik öğretmenimiz bay Ziegler girdi. Hayatımda gördüğüm en sinir bozucu matematik öğretmeniydi. Dersi hiç dinlemedim. Dinlesem bile anlamıyordum zaten. Çenesi yamuk olduğu için zar zor konuşuyordu. Fakat kimse dersi dinlemiyordu.

Bütün ders boyunca Luke'la konuştum. Gerçekten iyi anlaşmıştık. Artık çok yakın dosttuk. Luke'un lafını bölüp ona sordum:

"Michael'ı tanıyor musun?" bunu nedense çok merak etmiştim. Bana dönüp cevap verdi:

"O benim en yakın arkadaşım. 12 senedir bu durum böyle."

12 senedir tanıştıklarını duyunca biraz şaşırmıştım. Benim en fazla arkadaşlığım 2 yıl sürmüştü çünkü.

Teneffüste Luke'u yanıma alıp Michael'ı bulmaya gittik. Michael'i bulmuştuk. Arkadaş olduğumuzu duyduğunda sevinmişti. Yani en azından öyle görünüyordu.

Her teneffüs çocuklarla takılmıştık. Bana okulun en gizli yerlerini göstermişlerdi. Bazı teneffüslerde ise gitar çalıp şarkı söylemiştik.

Çıkışta Michael'la eve dönerken neden Luke'un bizimle gelmediğini sormuştum. Luke'un evinin uzak olduğunu söyleyip konuyu kapatmıştı.

Eve geldiğimde odama girip üzerime en rahat pijamalarımı geçirdim. Ipad'imi alıp salona geçtim. Bu gün ödevim yada yarın için çalışacak sınavım yoktu. O yüzden bütün gün İpad'le oynamıştım.

Marie   || Michael Clifford ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin