Part 11

114 14 0
                                    

Birinin beni dürtdüğünü hissettim. Yorganı biraz daha üzerime çektim. Fakat dürtmeyi bırakmadı.

"Marie hadi kalk okula geç kalıcaz!"

Bu ses çok tanıdık geliyordu. Gözlerimi araladığımda Michael'ı görmüştüm. Birkaç saniye kendimi toparlayamamıştım. Daha sonra dün gece burda kaldığımı hatırladım.

Aşağı inip birlikte kahvaltı yaptık. Neyse ki dün akşam ne olur ne olmaz diye okul çantamıda getirmiştim. Hazırlandıktan sonra kapıdan çıkıp okula doğru yürümeye başladık.

Okula vardığımıda ikimizde sınıflarımıza gittik. İkinci dersimiz biyoloji olduğu olduğu için birlikte biyoloji sınıfına gittik. Zil çaldıktan sonra sınıfa öğretmen girdi. Ödevimizi öğretmene verdik. İkimize de A+ vemişti. Gerçekten iyi bir iş çıkardığımızı ve iyi bir ekip olduğumuzu söylemişti. Teşekkür edip sıramıza geçtik.

"Vay canına ilk defa A+ aldım. Bu seferlik annemin azarından kurtuldum. Ben, gerçekten teşekkür ederim."

"Önemli değil. Bu ödevi birlikte yaptık."
Aslında ödevin %70'ini ben yapmıştım çünkü ödevin yarısında uyuya kalmıştı.

Bu gün okulda hiç Luke'u görememiştim. Acaba neden okula gelememişti?

Okul bitmişti. Michael ile yolda yürüyorduk. Bu gün A+ aldığımız için kutlama yapmamız gerektiğini söylemişti. Tanrı'm bu çocuk kafayı yemiş olmalı. Ama eğlenceli olabileceğini düşündüğüm için teklifini kabul etmiştim.

Eve vardığımda üzerime salaş bir o kadar da şık birşeyler geçirdim. Onunla buluşacağım için heyecanlıydım. Bu sefer başbaşa olacaktık. Bu heyecanımı daha da arttırıyordu. Hazırlandıktan sonra kapının çaldığını farkettim. Gelen Michael'dı. Onun arabasına binip gittik.

Nereye gittiğimizi bilmiyordum. Bir süre sonra araba yavaşladı ve durdu. Kapımı açıp dışarı çıktığımda sahile geldiğimizi farkettim.

Sahilde yürüğüş yapıp muhabbet ediyorduk. Saat yaklaşık 8.30'a geliyordu. Mevsim sonbahar olduğu için hava biraz soğuktu.

Sahilde ilerlerken durdu. Yere bir örtü serdi ve oturdu. Oturmam için eliyle işaret etti. Yanına oturdum. Sonra bana döndü:

"Seni ilk gördüğüm günden beri seni çok seviyorum. Belki romantik bir çıkma teklifi değil ama benimle çıkar mısın?"

Şok olmuştum. Yanaklarımın kızardığını hissedince başımı eğdim. Bakışlarının benim üzerimde olduğunu biliyordum. Ondan gerçekten çok hoşlanıyordum. Başımı kaldırdım. Gözlerinin içine bakarak:

"Evet."dedim. Kollarını bana sardığında adeta içine gömülmüştüm. Sonra yüzüme bakarak gülsedi. Bende ona gülümsemiştim. Gerçeten mutluydum. Bu anın bitmesini hiç istemiyordum.

Hava kararmıştı. Kumlara uzanmış yıldızları izliyorduk. Kulağıma yaklaştı.

"Seni seviyorum sevgilim."

"Bende seni seviyorum hayatım."

"Ama sanırım eve dönme zamanımız geldi."

"Evet bencede çok geç oldu."

Elimden tutup beni ayağı kaldırdı. Arabaya bindik. Gidene kadar hiç konuşmamıştık. Eve vardığımda üzerimi değiştirip yatağıma girdim.

Onu düşünmekten uyuyamıyordum. Ondan gerçek anlamda çok seviyordum. Bu gün yaşadığım en güzel gündü. Fazlasıyla rahatlamıştım. Artık başkasından hoşlanmasından şüphe etmeyecektim.
Kısa süre sonra uykuya daldım.

Marie   || Michael Clifford ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin