Peltek İbo

201 28 4
                                    

Yine yeni bir gün ve doğan güneş...Bugün pek de iyi hissetmiyorum.Biraz başım döndü kalkınca şimdide ağrıyo.Yatağımı toplamayı boşverip,okul eteğimi ve üstüne sevdiğim siyah t-shirt' ü giyindim.Çantamı zaten akşam eve gelince hazırlamıştım.Saçlarıma hafif şekil verdikten sonra kahvaltımı yapmak için aşağıya indim."Günaydın meleğim"diyip annemin yanağına bi öpücük kondurdum.Ha bide sanırım açıklamayı unuttum. Benim babam yok.Yani varda,artık benim babam değil. Ben daha 7 yaşındayken bırakıp gitmiş bizi.Bizi terk etikten 3 sene sonra yeni bi kadınla evlenmiş.Şimdi de 7 yaşında bi erkek çocuğu var.Onun da adı Kuzey.İsmi lazım değil olan adamın adıda Hakan.
Hakan Kaya'.Neyse anladınız işte...
Annem hiç boşlamaz beni,hep iyi bakar.Eksik etmez hiç bir şeyimi.Annem iç mimar.O yüzden geçim sıkıntısı yaşamıyoruz.Zaten durumumuz da iyi. Dedemden de miras var. Bana bırakmış.Annem kahvaltıyı hazırlamış. Immmhh patetes de kızartmış.Oturup hızlıca kahvaltı ettikten sonra annemden harçlık alıp okulun yolunu tuttum.
^^^^^^^^^^^^
İlk ders biyolojiydi.Bizim peltek İbo konuştukça tüm sınıf gülüyodu.E malum benimde başım ağrıyo.E sizce ben dururmuyum?
"Bi susun lan.Dönsenize önünüze!!!" diye bi bağırdım.
Tüm sınıf şok.Herkes sus pus oldu.Adam olun ;) Kafamı tekrar gömdüm sıraya.O an
Kafamda bir sertlik hissettim.Anıl!!!
Anıl akıllısı Kafasını koymuş kafamın üstüne uyukluyo.
Ya hepsimi yakışıklı olur.
Bu ne tatlılık?
Wowowow haram! Yağız bize çok pis bakıyo.Bildiğin bakışlarıyla öldürdü bizi şuan. O an hocadan ses yülseldi."Sizi leziller,delsin oltasında biğe utanmadan sırnaşıyolar!" Anıl arkadaşım sonuçta.Biraz oyun oynamaktan zarar gelmez.
Kafamı sıradan kaldırdım ve sıranın arkasına yaslanarak Anıl'ı omzuma yasladım ve onun beline sarıldım. Sınıftaki tüm kızlar beni öldürcek gibiydiler.Hele Yağız'ın gözleri alev topuna döndü.Bizim İbo " çıkalın şunlalı delsten !" diye bağırdı.Yağız ve Pınar hemen ayaklandılar.Sınıfta gülüyodu.Yağız beni kucaklayarak,Pınar da Anıl'ın kolundan tutarak bizi dışarı çıkardılar.Tabi ben uykudan ödün verirmiyim?
Tabiki de hayır.Ne demişim ben? Uyumaktan kimse ölmemiş.
Bizi getirdikleri yere bakmak için gözlerimi açtığımda Yağız cidden kötü gözüküyodu.Hem endişeli,bi o kadar da kızgın."nereye götürüyosun beni?" diye uykulu uykulu sordum."Nereye götürmemi istersin!? Yatak odasında daha iyi halledebilirsiniz işini ha ne dersin?!!!" Ne diyo bu çocuk!?
Heyecanlı bıraktım ama olsun dimi.Multide Yağız'ın o son yüz ifadesi var (kızgın-endişeli). :3 öptüm

Yağmur (Düzenlenicek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin