~Marifet~

211 28 4
                                    

----------------
Evine gelmiştik.Arabayı park ettikten sonra evine doğru yürümeye başladık.Burayı hatırlıyorum!!!(tabiki hatırlıcam,malmıyım,sanki kırk yıl oldu geleli.Sadece 1 gün.)
     "Evet ufaklık,sana ne yapmamı istersin?"Bana neden ufaklık diyor anlamıyorum.Ama kesin bir şey varki bu hoşuma gidiyordu."Bence makarna yapalım ama soslu olsun:)"
O sırada kapıyı açtı."Neden?
Çok mu seviyosun soslu makarnayı?"Aslında çok sevmiyodum ama onu zorlamak istememiştim.
"Seviyorum.Bu arada bi şey sorabilirmiyim?"Meraklı gözüküyodu."Sor bakalım?"
Bi an duraksadım.İçimde kalmasın ya sorıyım."Neden bana ufaklık diyosun?Ayrıca yanlış anlama ama nedenini bende bilmiyorum o farklı mesele,biz neden böyle davranıyoruz?Yani daha yeni tanıştık ve ben kimseyi tanımadan ona böyle davranmazdım.Bana ne yaptın sen?"Hafif güldü
"Sana bi şey yaptığımı düşünmüyorum.Ayrıca çocuk gibi masum gözüküyosun ufaklık dememin sebebi de bu.Ve farkındaysan tek değişen sen değilsin.Ben çetemi bırakıp şimdi burda sana yemek yapıcam,ben hiç bi kıza böyle yakın davranmazdım.
Ayrıca bi şey daha.Ben kimseye hesap vermem."
Kaşlarımı alayla çattım bu arada içeri girmiş mutfağa ilerliyoduk."Haklısın.Ama ordan bakınca gerçekten çocuk gibimi gözüküyorum?"
Mutfağa girdiğimizde önlüğünü bağladı."Ben sana çocuk gibi gözüküyosun dememiştim.Çocuk gibi'Masum'gözüküyosun demiştim."Yine haklıydı ama biraz oyun oynamaktan zarar gelmez."Peki sana bu kadar masum olduğumu düşündüren ne?"dedim kendime güvenerek.Eyvah işte şimdi yandım!
   Bana doğru yaklaştı.Geriye doğru gidiyodum ama biraz daha geri gidersem duvarla bütünleşebilirdim.Daha çok dibime girdi.Öpmüyodu ama dudakları dukaklarıma değiyodu.Elleriyle belimi tutup beni iyice kendine kilitledi." Mesela , kalbinin sesini burdan duyabilmem,nefes nefese olman ve benim dudaklarımın sana değmesi bile seni utandırıyor.Ama öpmüyorum bile.Ve emin ol şu an burda sana istediğimi yapabilirim.Tek bi kelime bile edemezsin"dudakları boynuma doğru ilerliyordu.
"Bunun nedeni şu an pek de tanımadığım birinin beni köşeye sıkıştırmış olması olabilirmi?Biz buna çaresizlik diyoruz."Ne yapabilirim!Tabiki kendimi savunucam.Ve kendine bu kadar güvenmesi gereksiz.
"Haklısın,ama bu hala sana hiç bir şey yapmamama rağmen yanaklarının kızarmasını açıklamıyo."
Evet,sıçtı cafer bez getir!!!
"Tamam sen kazandın ama,
neyse uzatmayalım"onu ittim ve sandalyeye oturdum.Derin bir nefes aldı ve makarna yapmaya başladı.Tekrardan bu kadar utanıp kızaran yanaklarıma lanet ettim.Başka bir önlüğüde ben giydim ve makarnanın sosunu yapmaya başladım.Bu arada beraber masayıda hazırladık.O tabaklara makarnaları koyarken bende soslarını döktüm.Masaya oturduk."Bak bakalım,beğenicekmisin elimin lezzetini?"Çatalımla makarnayı attım.Hayatımda yediğim en leziz makarna bu!Ama ona bunu söymicem, zaten ego tavan."Imm,güzel ama daha iyilerini yemiştim"
"Tamam o zaman başka bi zaman sende bana yemek hazırlarsın."Eyvah!!!Yağız emin ol istemezsin.Çünkü en son yaptığım makarnayı yiyince babamı hastaneye kaldırmıştık."Tamam marifetlisin kabul.Ve bana yemek konusunda pek güvenmezsen iyi edersin."
Sırıttı.Tamam kabul,çok datluğğğ bi gülüşü var."Marifetliyimdir ben."dedi ve ellerini saçlarının arasından geçirdi.
O her haliyle yakışıklı sanırım.Ama cidden bana aşıkmıydı?Hiç sanmıyorum.
Yağız Yalçın aşık olmaz.Yani benim tanıdığım Yağız.Hem bende diğer kızlardan başka ne buluyo ki ? Sanırım bunun cevabını zaman vericek...
----------------------
Yemek yedikten sonra "Odanı merak ettim.Sorun olmazsa bakabilirmiyim?"diye sordum."Odamda ne yapmayı düşünüyosun?" Cidden artık sinirlenicem bakın,her şeye bi terslemeler falan oğlum noluyo ya!? Harbi napıyorum ben. "Sadece merak etmiştim." diyip gözlerimi devirdim.
"Tamam tamam hadi beni izle" diyip bi odaya getirdi beni.Odası çok güzeldi.Zevkli olmalı.Ama sanki ruhunun karanlığını odasına yansıtmış gibiydi.Odaya krem ve siyah ayrıca kırmızı hakimdi.Dört duvardan ikisi siyah,ikisi krem'di.Siyah duvarlarında çerçeveler yer alıyodu.Ama o resimleri dikkat çekici yapan tüm çerçevelerin kırmızı olmasıydı.Krem duvarlarında ise raflar vardı.
Odasında bir köşede nota sehpası ve gitar ,bi köşede kitaplık,diğer köşede yatak ve bir diğer köşede ise çalışma masası vardı."Bu odaya sahip olduğun için şanslısın"dedim."Haklısın" dedi.Tabi bu Yağız'dı.Egosu taşmasa şaşarım.Aslına bakarsanız,Yağız çok farklıydı.Tamam yakışıklı,bela ve huysuz olabilir.Ama onu bana çeken bi şey vardı.Ve ben bunu çözücem.
   Nerdeyse akşam olmuştu ve hava kararıyodu."Yağız geç oldu.Her şey için saol.Bide restoranda yaptığıklarım için üzgünüm.Sana karışmaya hakkım yoktu.Ben artık eve gidiyim"dedim ve cevap vermesini bekledim.Cevap vermeyince bende kapıya doğru gittim.Tam kapıyı açıcaktımki arkamdan tek eliyle kapıyı kapattı ve beni kapıyla kendi arasında kilitledi ,gözlerini kapatmıştı.Sanki kendini sakinleştirmeye çalışıyor gibiydi."Bana karışman hoşuma gitmiyo evet ama bu ufak şey için kendini üzmeye deymez." Boşta olan eliyle çenemi kavradı ve "benim için değmez,anladınmı ufaklık?"Onu kendimden omuzlarından hafifçe iterek uzaklaştırdım.
    Bölüm Sonu
Biliyorum şu an çok az okunmamız var ama inş artacağına inanıyorum.
Vote ve yorum hiç yok
Bu yüzden bu bölüme +1 vote ve +1 yorum gelmeden cidden yazmıcam.1 saniyenizi ayırın lütfen emeğe saygı... Bölüm pek içime sinmedi haberiniz olsun...

Yağmur (Düzenlenicek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin