Eski

157 26 2
                                    


O ses? Ege!!!
Yıllardır duymamıştım sesini. O benim ilk aşkımdı.
Ondan sonra aşık olmamaya karar vermiştim zaten. Ta ki Yağız'ı tanıyana kadar.

Düşüncelerimi bi kenara atıp tekrar kapıyı dinledim.
'Rüyayı üzmene izin vermem anladınmı!' diye bağırdı Ege.
Sesini duymamla gözlerim doldu. İki senedir hiçbir şekilde görüşmemiştik.
'Rüyayı seviyorum lan! Anladınmı! Senin gibi onu üzmem!' Yağız Ege'yi nerden tanıyordu? Ve yaşadıklarımızı nerden biliyor?

Onların kavgasını sonlandırmak için kapıyı açtım. Yavaş hareketlerle koridora doğru yürümeye başladım. Hareket etmekte zorlanıyordum. Kriz sonrası hep böyle olur, vücudum uyuşurdu. Onların yanına vardığımda tüm gözler bana döndü. Hastene kıyafetinin içinde sanırım ruh gibi gözüküyordum. Tenim beyazdı çünkü.

"Rüya odana dön" dedi Yağız.
Başımı sağa sola salladım, gitmiyceğimi belli etmek için. Ege Yağız'ı itip bana doğru yaklaşmaya başladı.
Tam bana sarılıcakken Erdem onu kendine çekti.
"Ona dokunma!" dedi sakince. Ege, ondan kurtulup yanıma gelmeye çalışınca
"Ona dokunma!!!" diye kükredi Erdem. Ona ne oluyordu ki?
"Lütfen, yeter be! Kendinize gelin aptallar, hastanedeyiz.

"Siz?" dedim Yağız ve Erdem'e bakarak.
"Nerden tanıyosunuz Ege'yi?" Ahh lanet olsun yine gözlerim dolmuştu. Yağız beni kolumdan tuttu ve "Hadi gidelim ufaklık." dedi.
Ege sanki elinden şekeri alınmış bi çocuk gibi yutkunarak gözlerime baktı.
"Prensesim, konuşalım" dedi.
Aslında bir bilse nasıl özlemiştim onu. Kaç sene beklemiştim belki döner diye. Hep içimdeydi o, unutamamıştım. Şu son bir aydır yokluğunu pek fark ettirmemişti bana. Aptal bi tehdit yüzünden bırakıp gitmişti beni. Gözlerim dolmaya başladığı için kafamı yukarı kaldırıp gözyaşlarımın akmasını engellemeye çalıştım. Bu yüzden bulanık gözüküyordu her yer. Yine aptallaşmıştım, sanki o gözyaşı düşmiyecek oradan...

"Bana prensesim deme" dedim çatlak çıkan sesimden dolayı içimden kendimi söverken. Bana umut dolu baktı. "Ama sen benimsin, benim prensesimsin Rüya!
Nasıl unutursun?" dedi.
Acı...  Benden bir türlü eksilmeyen o his. Şu anda her zerremin haykırdığı duygu. Ne yapıcağımı bilemiyorum. Beynim cidden durmuş gibiydi. "Rüya onu niye dinliyosun!" diye haykırdı Yağız. "Bilmiyorum" diyebildim sesim fısıltı gibi ve çatlak çıkarken.

Yanaklarım ıslandığında fark ettim ki hep üzülen bendim. Artık neden ben üzmüyorum ki. Neden her zaman bana tüm kötülükler, kötüler denk gelir? Ama ben hayatla dalga geçen biriyim. Beni anlıyacak biri olduğunu sanmıyordum.

Sadece biraz, anlarsınız ya... Aptaldım işte. Çabuk güvenirdim. Çocuk gibiydim, ama bunlar hep benim içimdeydi. Kimseye açmamıştım kalbimin kapılarını. Bi kere Ege çalmıştı kapımı, tam açıcakken, zincirin onu almama izin vermediğini fark ettiğimde o zaten çoktan gitmişti. Bana zinciri açmaya vakit bırakmamıştı. Bende kapılarımı bi daha açmamak üzere kilitlemiştim.

'Sonsuza dek' demiştim o gün ağlarken, 'kimseyi içeri almıyacağım'. Ama Yağız, farklıydı. Anlatamam size. Kelimelerle oynayamam bu kadar. Dökemem içimi. "Rüya?" dedi Ege sorarcasına. Yağız'ın "Onun ismini ağzına alma!" diye haykırdığını duydum. "Nolur Yağız, bi dakika yalnız bırakın. Konuşalım, sonra herkez kendi yoluna." dedim kendimi toplamaya çalışırken. "Tamam" diyerek başını salladı Ege. Sonra ekledi "Sadece beni dinlemeni istedim prensesim, teşekkürler."
Yağız'a döndüğümde "Sadece iki dakikan var. Ve ona bi daha böyle seslenirsen, ağzını bi daha aynı yerinde bulamayabilirsin." diye söylendi.

"Ne var söyle. Sadece iki dakikan var,duydun" dedim karşısında dik durmaya çalışırken. Hala ayakta olduğumu görsün diye kollarımı göğüs hizamda kilitledim. "Seni özledim" dedi bana bir adım atarak.
**********

Vote yapmak iki saniyenizi almaz. Yapanlara da çok teşekkür ederim. Yorumlarınızı alabilirmiyim?

Yağmur (Düzenlenicek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin