BÖLÜM 3

133 13 46
                                    


"Unni odamda biri var"
Unnim korkarak uykusundan uyandı ve hayret dolu gözlerini bana kitledi. Koşarak yanına gittim ve olanları anlattım.
Unnimin gözlerindeki korkuyu görebiliyordum. Hızla ayağa kalktı ve beraber odama gittik. Defterimdeki yazıyı gösterdim. Unnim evin her yerini didik didik aradı. Evde kimse yoktu. Kapılar ve pencereler de açık değildi. Unnim de Korkuyordu ama beni daha fazla korkutmamak için belli etmemeye çalışıyordu ama yine de korkusu yüzünün bütün kaslarından  okuyabiliyordum. Yanıma geldi "İstersen bu gün benim yanımda yat heee daha rahat uyursun" dedi sadece kafamı salladım ve unnimin odasına gittik. Yatağa yattığımda kendimi daha güvende hissetim ve unnime sıkıca sarıldım.  gerçekten bir abla şefkati vardı onda.  Bir kaç dakika sonra yeniden uykuya dalmıştım...

İğrenç bir alarm sesi ile o tatlı uykumdan uyandım. Unnim üzerini değiştiriyordu. Nasıl bu kadar erken kalkabiliyor bu ünsanla onlar mı anormal yoksa ben mi. Yatağın içinde kafanda deli sorularla hayatın anlamını düşünürken gözlerim unnüme takıldı. Üzerine beyaz bol salaş bir elbise giymişti ve açık  mavi tonlarındaki şalını yapmaya çalışıyordu.
"Günaydın unni. Elbise çok yakışmış"
"Teşekkür ederim. Biraz daha uyumaya devam edersen süprizi kaçıracaksın" Aaaa süpriz süpriz vardı demi. Off ne güzel unutmuştum şimdi yine gizemli merak dolu saniyelere girmiş bulunmaktayız vatana millete hayırlı olsun. Yataktan hızla kalktım "Tamam hemen hazırlanıyorum" Dedim ve koşarak odama gittim. Odanın kapısına geldiğimde duraksadım hala korkuyordum ve o odaya girmek istemiyordum. Korkarak kapının kulpunu aşıya doğru indirdim ve kapıyı açtım. Odayı iyice süzdükten sonra içeriye girdim. Masanın üzerindeki deftere aynı bıraktığım gibi duruyordu. Delirmem çok yakın bunu hissede biliyorum yani saçma saçma şeyler. Bu kadar ekşın bünyeye fazla benim tek ekşınım gizli gizli edindiğim Koreli arkadaşlar ve izlediğim dizilerdi ama şu 1 yıldır yeter valla yeter hayatım dabbe serisine döndü resmen.

Hızla dün hazırladığım kıyafetlerimi dolaptan çıkardım ve koşarak unnimin odasına gittim. Gülerek " Sanırım burada hazırlanmam akıl ve ruh sağlığım için daha iyi olacak"dedim. Unnim gülerek yanıma geldi saçlarımı dağıtıp
"Hazırlan bakalım ama çok güzel olma yoksa bir kaç kişiyi pataklamak zorunda kala bilirim"
"Yaa unni"dedim çocuksu bir ses tonuyla. Gülerek saçlarımın arasından ellerini çekti
"Ben kahvaltı hazırlamaya gidiyorum çabuk hazırlan hadi hadi" diyerek odadan çıktı. Siyah diz kapaklarımda mevlana modeli bir elbise giyecektim ama ilk önce elimi yüzümü yıkayıp makyajımı yapacaktım. Elime yüzüme dolanmış bunaltıcı saçlarımı topuz yaptım ve banyonun yolunu tuttum. Cildimi güzelce temizledim ve çok hafif bir makyaj yaptım. Sonra tekrar odaya gelip elbisemi giyindim. Sıra saçlarıma gelmişti. İlk önce saçlarımı güzelce düzleştirdim ve sıkı bir at kuyruğu yaptım. İşte sonunda hazırdım. Çantamı da alıp odadan çıktım. Mutfağa unnimin yanına gittim. Unnim masada beni bekliyordu. Beni görünce ilk ıslık çaldı sonra alkışlamaya başladı.  birden kaşlarını çatıp

"Sanırım bu gün baya kişiyi hastanelik olacak"
"Hiçte bile"
"Sen gelmeden önce aynaya bakmadın sanırım"
"Baktım ama o kadarda güzel değilim"
"Bence oradan çıktıktan sonra bir göz doktoruna gidelim gözlerin baya bozuk"
"Tamam sutum" dedim ve masaya oturdum. Unnimle bir bu konuda anlaşamıyoruz o benim çok güzel olduğumu söylüyor ama bana göre o daha güzel bunu bi kabullendiremedim (Y\N kabullenmeye de hiç niyetim yok çünkü sen çok güzelsin nokta...)

Kahvaltımızı yapıp masayı topladıktan sonra evden çıktık. Unnim sokağa çıkınca ters yönde yürümeye başladı yani caddeye çıkmamız gerekmiyor muydu?
"Unni bu taraftan gitmeyecek miyiz?" "sen orada bekle" dedi ve bir dakika sonra arabayla geldi
"Atla fıstık"

"Unni bu senin araban mı"

"Evet bu da benim külüstür işte atla da gideceğin yere bırakayım"

İLHAM PERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin