~ B A Ğ I M L I ~
28.Bölüm: "İstek"
-yorum istiyorum dememe gerek yok herhalde. gerçi desemde yapmiyonuz o ayrı
-iyi okumalar tşkk
🥀Hayatın iniş çıkışları ve dik yokuşları olduğunu biliyorum. Yine de mutlu olmayı, iyi hissetmeyi özlüyorum. Eskiden her şeye karşı hevesli, tutkuluydum. Bir şekilde mutlu olmanın yolunu bulup geleceğimin parlak olduğunu düşünürdüm. Şimdi ise kendimi uzun zaman önce kaybetmiş gibi hissediyorum. Benliğimi artık bulamıyorum. Tünelin sonunda hiçbir ışık göremiyorum. Bu düşünceler yüzünden akan gözyaşlarımı sildim, yatakta doğruldum. Hemen karşıdaki aynadan yansımama baktığımda ise kendime küfrettim. Dağılan saçlarım, akan göz makyajım, artık eskisi kadar düzgün ve güzel olmayan o elbisem... Ait olmadığım bu oda belkide ilk kez benim kadar çaresiz birini görüyor. İlk kez bu kadar üzgün, depresif, alkolik ve bağımlı birine şahit olan odanın loş ışıkları bile gözlerimi acıtıyordu. Yanımda beni anlayan birinin varlığını istedim, ama yalnızdım. Telefonumda aynı şekilde. Beni kimse merak etmiyor, gitsem, ya da bir köşede ölüp kalsam yokluğum fark edilmezdi.
Beliz'in artık bir uyuşturucu kullanıcısı öğrenmesinden sonra tekrar Eray'ın yanına dönmüştüm. Fakat o, sızmıştı. Daha sonrada odama geçmiş, kendime bir adet iğne vurmuş ve onun getirdiği kaygı ile paranoya duygusuyla bu odada vakit geçirip bir kaç saate aydınlanacak olan havayı bekliyorum. Gözyaşlarımı tekrar elimin tersiyle sildiğim sırada kapı iki kez sessizce tıktıklandı. Kaşlarım çatıldı ve bir müddet kapıya baktım. Kapıyı çalan kişi herhangi bir hamle yapmadan beklemeye devam ettiğinde sürekli akan gözyaşlarımı elimin tersiyle silerek kapıyı açmak için ayaklandım.
Çok geçmeden boktan, gerçek benliğimle Eray'ın karşısındaydım. Keşke uyuyor taklidi yapsaydım da bu halimle karşılaşmasaydı diye söylendim kendimce. Fakat iş işten geçmişti. Bu, içinde bulunduğum durum onu şaşırtmış ya da endişelendirmiş olacak ki kaşları çatıldı.
"Ne oldu sana?"
"Bilmiyorum," dedim sessizce ve gözlerimin tekrar nemlenmesini engelleyemedim. Sanki her bir kelimem boğazıma bıçak saplıyordu. Birine sarılmanın iyi geleceğini düşündüm. Aklımdaki kişi yanımda olmayı reddettiği için, karşımdaki Eray'ın bana iyi geleceğini umdum ve kollarımı onun boynuna sardım. Duştan çıktığı bariz belli olan taze teni, ve duş jeli kokusu burnuma dolduğunda ben hâlâ dün geceki kıyafetler ve makyajımlaydım.
Onun belimi saran tek eli ve üzerime doğru adımlamasıyla artık odamın sınırları içerisindeydi. Boşta kalan eli, kapıyı kapattı ve saçlarıma kaydı. Birbirine girmiş saçlarım onun bu şefkatli dokunuşunu yadırgadı. Bu dokunuşu haketmediğini düşündü. Belkide haklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIMLI
Teen Fiction...O gün ilk kez uyuşturucu ile tanıştı. Bırakırım, bana bir şey olmaz iradeliyim, diyerek girdi bu yola. Sonra ne mi oldu? Günden güne zayıfladı, gücünü kaybetti, hayat kalitesi düştü, para için asla yapmam dediği şeyleri yaptı. Hayatındaki ahlak v...