Rüzgargülü/Bölüm 3

2.5K 114 14
                                    

Bulutlar üzerinde uçuyormuş hissi veren bir yumuşaklık ve yavaş bir hareketlilik... Hem de aynı ritimde. Tuhaflık hissediyordum ve gözlerimi henüz açmamışken ne olduğunu anlamaya çalıştım. Sol elimi koyduğum yere biraz dokundum. Bir tene dokunuyor gibiydim. Yavaşça gözlerimi araladım. Başımın bir beden üzerinde olmasının yanı sıra bu hale gelmemiz enteresandı. Elimin üzerinde duran el kalbimin olması gerektiği gibi atmamasına sebep olmuştu. Başımı hafifçe yukarı kaldırdım. Bakışlarım gözlerini yeni açan, adını söylemek istemediğim kişiyle buluşunca, kendimi geri geri çekmeye başladım ve bunun sonucunda odamın parke zeminini boyladım.

Yataktan kalkma zahmetine girmeyip sadece doğrulan ve yatmadan eline tutuşturduğum tişörtü giydiğini hatırladığım Rüzgar uykulu bir sesle sordu. ''İyi misin?'' Gözlerini ovuşturdu ve elini bana uzattı. Kendim kalkabileceğimi anlayabileceği bir tavırla yerden kalktım. Ona bunun nasıl olduğunu sormak istedim ama gece aramızda geçenleri hatırlayınca sustum. Gerçi ben sormadan o açıklama gereksinimi duymuş olacaktı ki devam etti. ''Yerde rahat edemedim.'' Ona verdiğim battaniye yatağımın üzerindeydi. Üzerimizi örtebilmemiz için kendisiyle birlikte getirmiş olmalıydı. Üstsüz olması artık umurumda değildi. Ona da bir gerekçe gösterip bahanesini ortaya attı. ''Ve çok sıcak olmuştu. Bu yüzden de üzerimdeki...'' Devamını getirmesine fırsat vermeden odamda bulunan banyoya hızla giriş yaptım. 

Musluğu açtım. Akan suyun çıkarttığı sesi biraz dinledim ve bakışlarımı aynaya çevirdim. ''Bana büyü diyen adamın yaptığı şeylere de bir bak. Niye çıktın ki karşıma?'' Konuştuklarımı duymasını istemiyordum. Bu yüzden sessizce konuşuyordum. ''Hayır, madem çıktın... Ne diye bana bir virüs gibi bulaşmaya çalışıyorsun?'' Sonra aklıma onu itekleyip üzerinin kirlenmesine sebep olduğum geldi. Belki de bana bu yüzden ters davranıyordu. Hemen bu düşünceden kurtulmak istercesine suyu kapatıp diş fırçama biraz diş macunu sıktım ve dişlerimi fırçalamaya koyuldum. Kendimle ilgilenirsem az da olsa onu hatırlamamış olurdum. Yüzümü de yıkadıktan sonra banyodan çıktım.

Rüzgar odada yoktu. Aşağı inmiş olmalıydı. Üzerimi bilmem kaçıncı kez değiştirmek için dolabıma yanaştım ve kıyafet seçtim. Siyah uzun kollu bir bluz seçtim ve askıdaki yine siyah renkte, beldeki kemer detayı bulunan tulumu aldım ve giyinmeye başladım. 

Hazırlandıktan sonra odamdan çıktım. Anne ve babamın odasının kapısını açık bulduğumda içeri girdim. Burada kimse yoktu. Saat dokuz sularıydı. Erken kalkmış olmalılardı. Cebime giyindikten sonra attığım telefonu alıp merdivenlerden aşağı inmeye başladım. Evimizin ahşap merdivenlerinden hızla inmek hayatımda yaşadığım en büyük eğlenceydi. Yaşım kaç olursa olsun bunu zevkle sürdüreceğime emindim. Burada da kimse yoktu, Rüzgar dışında. Mutfak masasının üzerindeki kahvaltılıklar bizim yiyebilmemiz için bırakılmıştı. Rüzgar kulplu bardağa doldurduğu çayı üfleyerek içtikten sonra bana döndü. ''Günaydın.'' Cevap verecek gibi durmuyordum. Ki vermeyecektim de. Son yaptığı şeyi affedebilmem için belki de biraz zamana ihtiyacım vardı. Kendisine çeki düzen vermiş, saçlarını büyük bir özenle yapmıştı. Tam bir iş adamı görüntüsü vardı ama daha çok benim için çaylak herifin tekiydi. 

Annemi aramak üzere telefonu tuşladım. Kısa bekleyiş sonrası açtığında konuşmaya başladım. ''Anne, neredesiniz?''

''Nihan Hanımgiller biraz ilerimizde bulunan satılık eve bakıyorlar. Biz de onlara eşlik ediyoruz, babanla.'' Sesi yine çok heyecanlı geliyordu.
''Rüzgar nerede? Sabah onu göremedik. Misafir odasında yerini hazırlamıştım ama...''

Misafir odasını nasıl unutabildiğimi anlamamıştım. Elimi belime koyduğumda verecek cevaplarımı düşündüm. Peş peşe sıralayacağım ve soluksuz yanıtlayacağım soruların cevapları hazır olduğunda konuştum. ''Ben nereden bileyim, anne? Onun bekçisi değilim. Belki orada uyumuştur ve ayıp olmasın diye toplamıştır. Olamaz mı? Ayrıca neden hemen dibimizde olan eve bakıyorlar? Bak sana açıkça söylüyorum, o adamdan hiç hoşlanmadım.'' Rüzgar tam da yanımda duruyordu. Bunları söylemekten hiç çekinmiyordum. 

Rüzgargülü •Tamamlandı• / •Düzenleniyor•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin