ikizlerin hazin sonu (9.bölüm)

606 31 2
                                    

Vampir..
Vampir...
Vampir....

Hocanın söylediği kelimeye aşırı takılmıştım. Şuan odamda oturmuş bunu düşünüyordum.
Artık vampirlere inanmaya başlamıştım ve bu okulda kalmak istemiyordum. Lucy yanıma oturdu istemsizce biraz geri çekildim.
"Sorun mu var Maria ? " Dedi
"evet var bi sorun var senin o kpca sivri dişlerin ve bu okuldaki diğerlerinin sivri ve keskin dişleri beni korkutuyo sizden korkuyorum anladınmı ! " demek istedim ama diyemedim "yo- yok" dedim sivri dişleri artık aşırı dikkatimi çekiyordu küçük bi kahkaha attı. " ne oldu çabuk anşat " dedi aniden ciddileşerek. Artık her uaptıkları şey beni daha fazla etkiliyor ve daha fazla korkutuyordu artık onlardan korkuyordum. Yabapileceklerinden korkuyordum. İyi hoş süper güçleriniz var da bendw insanım yani lütfen. " bi şey yok yaa " dedim zoraki bi gülümsemeyle ve anında telefonumu alıp odadan çıktım. Ne kadar hızlı koşabildiklerini biliyorum ve ben ha koşucuyum ha değilim elbet beni yakalarlardı kızla markın yanına gitmek için yırda girdim ki girmez olaydım bi çocukla karşılaştım yandan bi gülüş attı ve alayla baktı ve yanımdan geçip gitti tanrığğğm
"ah isa sen bana sabır ver " dedim kısık bi sesle ve önüme gelen saçımı arkaya atıp markın odasının önünde durdum ve kapıyı tıklattım simon açtı ben biraz gerildim. Gözlerimin içine bakıyordu. Gözleri boşta sallanan elime kaydı. Bende elime baktım ki kahretsin tamam artık tırnağımın yanında kalkan derilerimi koparmicam söz tanrım. Kahretsin ki parmağım kanıyo. " ııım şe-şey ııı..."zoraki bi gülüş attım ve anında koşarak kaçmaya başladım. Arkamdan koştuğunun farkındaydım ilk bulduğum kapıdan içeri girdim depo gibi biryerdi galba kapıyı zorluyordu kilidi zorla çevirdim ve ışığı açtım loş bi ışıktı patlamaya yüz tutmuş bir sarı ampuldu işte kapı daha fazla zorlanınca odadaki dolabı hapının önüne zorluklarla sürükledim odanın bi kapısı daha vardı ama onun sadece kirişi vardı kapatılıcak bi kapısı yoktu ordan içeri girdim dar bi koridordu iki tarafa uzanan sağ tarafa doğru yürümeye başlamıştım ki sol taraktan bi ses geldi bi kız sesiydi kötücül bi kahkaha attı ve duyabildiğim kadarıyla
" anlıyorum Edward ama ikizlerimizi napıcaksının hiç anlamıyorum..... pekalaaa ! Kulağıma sıçtın Edward... ' önlör bönöm öçön önömlü böllö'... tamam be " dedi ve bella'nın topuklu ayakkabılarının sesi kulağımda yankılanmaya başladı buraya doğru geliyordu sessizce koştum ve bi odaya daldım. Bu ne biçim okul be ! Ah ben ve şu muhteşem aklım allahtan telefonumu kıçımdan ayırmam cidiyim kıçımdan ayırmıyorum çünkü telefonumu hep arka cebimde taşıyorum sjsjsj tamam hiç gülünücek bi durumda sediğim karan odada eski bi çalışma masası vardı yanındada bi korkuluk vardı L şeklinde korkuluğun içinde merdiven vardı neyse bu umrumda değil çalışma masasının altına girdim ve telefonumu cebimden çıkardım kadanlık odadaki tek ışık benim ultura parlak ekranımdı hemen parlaklığı kapadım ve markı aradım telefonu kapalıydı ağğh şimdi sırasımıydı ama ! Stevei aramak zorundaydım tek ulaşabileceğim oydu gerçi ıda vampir ama bana biley yapmaz dimi ? Yoksa yaparmı ? Onuda aramaktan vazgeçip john hocayı aradım en azından beni kurtarırdı Arthur'dan kurtardığı gibi. John"u aradım kahretsin ki onunda telefonu kapalıydı. Elizabeti aradım kapalı tanrı hepinizi çarpsın e mi ?! La hepiniz neden telefonu kapatıyonuz o telefon kapanmayacak arkadaş ben şarjım %50 den aşağı düştümü korkuyorum siz kapatıyosunuz bu ne biçim iş size neden alındı o telefonlar kardeşim!
"Tik, tok. tik, tok. Hahahahah noldu kimse açmadımı maria " dedi bulunduğum odaya girerek kahretsinki burda olduğumun farkındaydı. " masanın altında olduğunu biliyorum kızım" dedi kızıma vurgu yaparak. Kızım ? Ha ?
"Noldu tatlım, oğlum nerde ? Siz hiç ayrılmazdınız ? Noldu şekerim yanlız mı bıraktı seni. Hahahaha artık zaten yok ikinizide doğurmasaydım keşke oğlumu kendim öldürmek isterdim ama... ımm üzgünüm babanız önce davranım fiyuuu baybay mark hahahah bende senin kaderini belirleyeceğim maria son bir dileğin varmı tatlım gerçekleştireceğime söz veriyorum " dedi
NE ! MAAĞĞRK ! Gözlerimden yaşların süzüldüğünün farkındaydım. Ağlıyordum. Mark mı ! Onun yaşamaya hakkı benden çok vardı. O- o ama o. Beynim durmuştu bu olmamalıydı. Bedenimi intikam ateşi sarmıştı. Hızla o masanın altından çıktım ve kadının yakasına yapıştım. Kadının yüzünden şaşkınlık okunuyordu. Şok olmuştu kekeleyerek bişey dedi " ama- ama yeşil göz mavi göz bu nasıl olur " aklıma birden ormandaki olay geldi gözlerimin masmaviyken yemyeşil oluşu geldi aklıma. Biraz yalana kimse hayır demek öyle değilmi pis bi sırıtış attım ve " belkide insan kardeşler değilizdir he ? Ne dersin " dedim kadın kas katı kesilmişti "seni bağaşlıyorum bella annem değilsin ! Markta ölmedi anladın mı bunu yapamazsınız yaptırtmam !" Dedim ve koşarak burdan çıktım ve erkekler yurdunun koridoruna çıktım kızların çığlık erkeklerin bağrış sesleri kulağımı doldurmuştu koşarak bahçeye indim bütün okul erkekler yurdunun bahçesine toplanmıştı herkes çatıya bakıyordu kafamı korkuyla çatıya kaldırdım. Kaldırmamla cıyaklamam bir oldu. "Maaark ! " mark be bi adam vardı markın boynunda bi ip vardı yarım metrelik bi uzunluğu vardı kafasını istese çıkartabileceği bi gelişliktede delik vardı. Markın elleri arkadaydı ve adam ellerini arkada bağlamıştı. Adam konuşmaya başladı " aaa mariacığım sende geldiğine göre sonu filme başlaya biliriz güzel bi film olucak sonu her iki türlüde güzel biticek hiç kuşkunuz olmasın. " dedi ve o kötü kahkahasını attı. Marka baktı ve " markcığım oğlum aşağıdaki sevenlerine ulaşmak istermisin? " dedi mark sinirliydi belli ağzını bıçak açmıyordu adam o sinir bozucu kahkahalarını atmaya devam ediyordu " bende öyle düşünmüştüm" dedi ve bize dönüp " şimdiii markın iki seçeneği var ya boynunda bu iple okuldan aşağı sarkarak ölücek yada onu tittiğim an düşerken kafasını bu ipten çıkartmayı başarıcak ve yere çakılarak ölücek gerçi yibe yere çakılamaz okulumuzun bayrağını tutan ucu muhteşem sivrilikte olan bir direk bar %98 oraya saplanıcak haahahaha" yeter ama " ne sanıyosun be kendini sen ! Sana gününü göstermezsem varya ! Mark'ı hiç bi güç ordan aşağı itmene izin vermez anladın mı ! Seni bi elime geçirirsem geler olacağını asla tahmin edemezsin!" Diye bağırdım. "ooo kiçük hanıma bakın hele bellacığım tatlım sustururmusun şunu" demesiyle bella'nın gelip ağzımı kapatması ve boğazıma boçak dayaması bir oldu. Ne kadar kurtulmaya çalışsamda olmuyordu bi takım elbiseli adam geldi ve ellerimi tuttu. İki iyi yarı adamda önüme geçtiler ve gelenleri durdurdular.

Yaşlı bi adam uzaklardan gelerek
"İkiz kardeşlerin hazin sonu he hahaa 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi" dedi bastonundan destek alarak.

Mark'tan

Bu hadarmıydı yani herşey bu kadarmıydı ölücekmiydik yani ? İlk defa gerçekten korkmaya başlamıştım. Gözümün önünde canımdan bi parçasının boynuna bıçak dayıyorlar etraf vampir kaynarken hemde. Onu benim en ufak bi hareketimle gözlerimin önünde öldürüceklerdi. Beni ise onun gözünün önünde herşekilde öldürüceklerdi zaten aşağı atılmasamda arkamdaki kademeli kademeli olan barikat gibi adamlar...
Ah be maria bizim sonumuzda böylemi olucaktı ?
Kimse yerinden kımıldayamıyordu. Arkadan kafamda dayalı her an patlamaya hazır bir bomba gibi duran buz gibi bir silah boynumda ip etrafta barikat gibi ellerinde silahları olan adamlar...

Özür dilerim arkadaşlar bu aralar düzeltmeleri yapmadan atmak zorunda kalıyorum afedersiniz.

kraliyet vampirleri 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin