romeo yok ?! (24.bölüm)

353 19 2
                                    

" sende bi ses duydun mu ? " dedi angel " yooo ne sesi " dedim kapıya kolumu yaslayarak diğer elimide belime koydum " bu aralar çok gözüme batıyosun altından bişey çıkmasın " dedi ve gitti bende hemen kapıyı kapatıp üstümü giyindim "romeo miyavlamak yok dedim yoksa ikimizde ayvayı yeriz canısı" dedim beyaz eldivenlerimi giyerken sonra odadan çıktım ve koşarak asansöre gittim ve eğitim odasına indim odaya koşarak girdim " sonunda maria" dedi angela yayla oku aldım ve Steve'in yanına geçtim fısıldaşarak konuşmaya başladık " neden geç kaldın"
" uyuya kalmışım "
" atarı sadece sana değil bizede yapıyo kendisinin bi sorunu var sanırım"
" sanırım" dedim gülmemi engellemeye çalışarak. "Başlıyoruz " dedi " herkes eşyalarını bıraksın" dedi hepimiz yere bıraktık içeri kırmızı takım girdi " çocuklar eşyalarınızı alın" dedi onlar bizim yanımıza gelip bıraktığımız eşyaları aldılar ve karşımıza geçtiler benim karşımda yüzünü yaktığım çocuk vardı bana baya sinirli olmalı. Steve " yer değiştirelim" dedi onun kadşısında bi kız vardı. "Yok sorun yok hallederim ben " dedim "iyi peki" dedi hoca bişeyler ayarladı " çocuklar geçin odalardaki kıyafetleri giyin" dedi hepimiz gittik giydik bendeki beyaz çizgilerin yerinde neon mavi çizgiler vardı. Odadan çıktım bizim takımın hepsinde öyleydi onlara baktım onların beon turuncuydu hoca ışıkları söndürdü zifisi karanlık oldu etraf göz gözü görmüyordu bitane sarı kapı vardı hoca sarı bi tulum giymişti "sarı kapıdan içeri girin çocuklar kendi çizgilerinizin arkadına geçin start yazısını gördüğünüz an savaş başlar" dedi hepimiz sarı kapıdan içeri girdik. Kendi çizgilerimizin arkasına geçtik anons geldi " giydiğiniz tulumlar sayesinde rakibinize ne yaparsanız yapın savaş sona erince bişeyiniz kalmicak." dedi yüzlerdeki pis pis sırıtışları hissedebiliyordum o bakışlar gözümün önüne geldi işin bitti senin diyen bakışlar işte herkeste bu yüz ifadesi vardı kesinlikle yanda bi tabelada 'Start' yazdı bağrış sesleri duyulmaya başladı üstümüze koşuyoşardı herkes birbirinin üsrtüne koşarken ben markı buldum bileğimizde bileklikler vardı onlarda neon gerçek renklerimizdi öylelikle buldum zaten bileğinden tuttum çekmeye başladım duvar tarafından yürüyordum mark bileğini çekti eğilip yerde bişeyler yaptı sonra benim bileğimden tuttu ve " merdiven"dedi sadece sonra merdivenlerden yukarı çıkmaya başladık kıyıda köşede hafif çok hafif yeşil parlayan bişey vardı aldım etiketmiş etiketi kopartıp eşyaya baktım gözlüktü lastiğini açıp kafamdan geçirdim gece görüş gözlüğüydü böyle birsürü şey vardı sanırım sadece savaşmaktansa bulman gerekiyordu bi dolap vardı onu açtım içinde bitane daha gözlük vardı onuda marka vardim kapılardan içerlere girdik ben ok ve yay bulmayı başardım mark sinirleri etkileyen ve belli bi süreliğine felç yaşatan iğneleri buldu onları silaha yerlşetirdi herkesi çok rahat görebiliyorduk sırtımdan bi ok çektim ve yaya yerleştirip gerdim ve o kırmızılı çocuğu vurmak için hedefledim markta birini nişan almış birbirimize baktık güldük ve attık markın nişan altığı kız devrildi lucy kafasını bize kaldırdı el salladık neonlardan farkedebiliyodu bizi o çocuk sadece yalpalamıltı bikere daha vurdum yanındaki kıza bağırmaya başladı " beni ne okluyon salak" dedi sonra yere düştü steve gözüm takıldı iki kişi birden üstüne çıkmışlar birini boynuna kılıcı dayamış sinir oldum merdivenlerden inip sessizce arkalarına geldim sırtımdan bi ok çektim ve hızla batırdım bağırdı öbürünüde yayın ip olan kısmıyla boynunu kestim steve elimi uzattım kaldırdım. " sağol " dedi amacımız aslında onların bayrağını indirmekti ama herkes amacı unuttu start yazısından sonra çıkan yazıyı okumadılar 'amacınız rakibinizin bayrağını indirmek ' yazıyordu marka gel işareti yaptım geldi ben steve'in elini tuttum o hiçbişey görmüyo sonuçta mark önden biz arkasından gidiyorduk bizimkilere baktım idare edebiliyorlardı onların kulesine çıktık tahmin ettiğim gibi 2 kişi vardı saklanmışlar markın kolunsan tuttum ve onları işaret ettim mark tamam anlamında kafasını salladı steve'in de kulağına fısıldadım hepimiz parmaklıkların yanından gürüyorduk kapıya gelince bi aptallık edip direk kapıyı açmaya yeltendim biri anında bileğimi tutup çevirdi kıtırt etti ve çokpis acıyo kırıldı sanırım bağırmamak için kendimi tuttum mark adamın kolunu tuttu ve ters çevirip kırdı sanırım sonra içeri girdik nerdeyse herkes peşimizden geliyordu savaş onların bayrağınınasılı olduğu kule merdivenlerine taşındı herkes merdivenlerde zıt takımlar yan yana gelince birbirlerini öldürüyolar bizde ölen yoktu ama yaralananlar vardı yukadı çıktım yukarda bi kız vardı o sarı çiyan vardı " selam bebek" dedi "selam ırıspı" dedim gülerek karnına sertçe bi tekme attım tam bayrağı tutucaktım ayağımdan biri tuttu ve çekti bende düştüm. Üstüme çıktı tam bıcağı saplicaktı ki üstümden grace onu çekti grace ile birlikte bayrağı indirdik ve ışıklar açıldı herkesin birden ne yarası ne bişeyi kalmıştı ölenler canlanmıştı. Anons geldi "kazanan takım asiller takımıdır tebrikler asiller" dedi biz sadece yamuk bi gülümseme attık sonra eşyaları orda bıraktık ve çıktık. Angela bizi tebrik etti hepimiz sarıldık ettik. sınıftan çıktık ve odalarımıza geçtik. Odama girdiğimde romeo yoktu.

Arkadaşlar bölüm aşırı kısaydı farkındayım özürdilerim.

Arkadaşlar lachowist kullanıcısının yazdığı "üvey kardeş" adlı kitabınada bakmayı unutmayın bence güzel bi kitap bakmanızı tavsiye ederim.

kraliyet vampirleri 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin