kraliyet vampirleri 1

aradan sızan ışık (bölüm 3)

Çığlığa benzeyen ses kulaklarımda yankılandı kapıya doğru yavaşca ilerliyordum kapıyı arkasına kadar açtım ve odanın içine girdim oh gölgenin açık kalan balkon kapıların üstündeki perdenin oynamasından oluşmuş ve şu çığlık gibi seste balkon kapılarından bitanesinden geliyorumş yağlanmaya ihtiyacı var sanırım. Neyse dedim ve yatağıma yattım

---- 2 dk sonra -----

Kapı açılma sesi duydum zaten derin uyumuyordum içeri lucy girmiş sesinden tanıdım
" kanka sen bize inanmıyormusun ? " dedi bende
" evet inanmıyorum iyice saçmaladınız vampir diye birşey yoktur " dedim oda
" şuan bir vampir okulunda okuduğunun farkındamısın ? " dedi ve oda yattı bende uyumaya devam ettim.

***

" Maark !" Dedim mark "kafanı eğ" diye bağırdı kafamı eğdim ve üstümden bir ok geçti şuan bir savaşın ortasındayız ve karşımızda kurt adamlar var şuan kurtadamlarla savaşıyoruz ben kendime görünmez bir kalkan oluşturmuştum ve etrafıma bakınıyordum markın arkasından üstüne doğru koşan bir kurt vardı ona söylesem fayda etmezdi kendimi zorlayarak onuda kalkanla koruma altına aldım anneme baktım yardıma ihtiyacı vardı bi anneme bakarken bi kurt adam dikkatimi bozmayı başardı ve markın kalkanı kırıldı anneme doğru koştım "lucy koş" diye bağırdım oda geliyordu bizim geldiğimizi farkeden kurt annemin üstüne koşmaya başladı " anneeee! " dedim ve lucy kurdun gözleriyle temasa geçti ve içten içe kurda acı çektirerek öldürdü babam üstümüze doğru koşan kurdu farkedip bizi uyardı bizde arkamızı döndük ve üstümüze kurtadam atladı onu boynundan ısırdım ve kanını emmeye başladım onu öldürmüştüm onu üstümden ittim o arada markın acılar içinde bağrışı yankılandı karlı dağ kıpkırmızı olmuştu markın yanına koştum kurt markı bir çok yerinden ısırmış mark acılar içinde kıvranıyordu ve bana simonu gösterdi simon bi kurtadamla kavga ediyordu dönüşmemiş bi kurtadamla kurt adam tam onu ısırıcaktıki simonu kalkan altına aldım başkalarını kalkana alırken onun çektiği acıyı bende çekiyordum ve şuan simonun boğazını sıkıyordu kurtadama doğru koştum ve kurtadama tekme attım kurtadam uçurumdan aşağı düştü arkamızdan yürüyerek yaşlı aksakallı bi adam bana doğru geliyordu ilk önce markın nabzını kontrol etmişti yanıma geliyordu mark iyileşmeye başlamıştı annem adama bakrak 'baba ! ' demişti dedem di tam yanıma gelmişti eliyle saçımı düzelticektiki bi kurtadam gözümün önünde dedemi parçaladı " DEDEEE ! "

***

" Dedeee! " diye kan ter içinde uyanmıştım herkes odadaydı elizabet simon john lucy mark yanımdaydı yatağa oturmuş elimi tutuyordu saçlarımı düzeltti balkondan dışarı baktım dün doğuyordu

***

Şuan gardolabima bakıyorum
"ne giysem ne giyseeem hımmm"
Derken gözüme buz mavisi mini bi etek ve beyaz ip askılı yarım bir tişört takıldı ayağımada mavi vanslarımı giymek için aldım bütün kıyafetlerimi yatağa attım lucy " maria sen iyimisin ?" Dedi bende " evet neden ki ?" Dedim " bugün çarşamda av sezonu başladı her çarşamba tam gün ava çıkarız ağustosta av sezonu açılır şubatta kapanır bu aylar içerisinde her çarşamba ava çıkarız bu aylar içerisinde değilsekte okullar çarşamba günü tatil olur " dedi ben " ne garip bi okul ya burası " dedim ve kıyafetlerimi gardolabıma geri koydum sonra lucye baktım kız normalde aşırı zevkli bi kızdır ama yeşil ve tonları siyah ve tonlarından giyinmiş saçınıda toplamış "niye böyle giyindin ? " dedim
" of mariya ava gidicez dedim ya o yüzden böyle giyinmek zorundayız yoksa bende istemem bu renkleri giymeyi saçımıda hayatta toplaman bilirsin " dedi ve gardolabımın önüne geçip siyah bir tayt üstüne yarım ipli beyaz bir badi onun üstüne asker yeşili hafif transparan sıfır kol salaş bir tişört ayağımada yeşil vans çıkarttı ben kıyafetlere bi göz attım ve " yanlız ben ağustos ayında tayt hayatta giymem " dedim ve siyah likralı mini bir şort aldım lucy "oda olur " dedi sonra ben kıyafetleri giydim ve saçımı at kuruğu yaptım tabiki perçemlerimi önümde bıraktım sonra saçıma yine asker yeşili bir bandana taktım kolumdaki saatimi çıkartıp onun yerine siyah spor bir saat taktım bilekliklerimide çıkarttım sonra aşağı indik telefonumu arka cebime koydum herkes ormanın başına toplanmıştı hoca geldi ve " arkadaşlar hepimizinde bildiği üzre-" dedi ve durdu bütün öğrenciler konuşuyordu bizde konuşuyorduk kızlı erkeklı karışık bir sıraydı hoca " susuuun ! " diye bağırdı ve " erkekler sağ! Kızlar sola! " diye bağırdı herkes anında yerlerine geçti herkes sessizce " maria geçmiş olsun" diyordu ilk önce anlamadım neden öyle dediklerini ama sonra dün gece yaşadığım o kötü kabus aklıam geldi sonra anladım neden dediklerini ama önceden anlamadığımı farkettirmemek için teşekkürler demiştim hoca yine konuşmaya başladı
" nerde kalmıştım ben he hepimizinde bildiği üzere av sezonu bugün açıldı geçen sene hafta sonları yapıyorduk ama bu sene hafta içi bir güne aldık hem hafta sonunuzu almamaış olucaz sizinde tatiliniz olucak hemde insanlarla karşılaşmicaz. Bu arada hemde ders saatimiz arttı önceden 2 gün ama 4 saatti artık 1 gün ama 9 saat" dedi sonra " bu avlanmayı tabiki bu ormanda yapmicaz diğer normal 1 saatlik avlanma eğitimi gibi burda olmicak bu avlanma citti bir avlanma herkes 4'erli gruplara ayrılıcak ve ormana dağılıcaz buluşma noktası belirlicez 9 saatin sonunda herkes o noktaya gelicek " dedi ve servislere bindik

***

Ormana gelmiştik ormanın adı
' ıssız orman' mış gerçketende ıssız biryerde ve ıssız görünümü veriyor yani. hep birlikte buluşma noktasını ayarladık ve dörderli gruplara ayrıldık bizim grup simon mark lucy ve benden oluşuyordu buluşma noktasına hoca kırmızı bir bayrak dikti biz sağdaki patikadan aşağı inmeye başladık.

Hımmm bakalım noluvericek bidaki bölümde görüşürüz baybayın.