şaka bitti artık ciddiyet (18.bölüm)

462 23 5
                                    

Lucy'den

su yeşili mat ojeli Uzun ince parmakları dudaklarının üstündeydi. Balkondan dışarı dalmıştı ne sorduysam cevaplamamıştı. "Maria korkutuyorsun Konuş " dedim birden silkindi ve "efendim ?" Dedi "daldın gittin diyorum iyimisin?" Gülerek balkondaki sandalyelere oturup bacaklarını kendine çekti. " bilmiyorum ama bi insan kuzenine aşık olmamalı dimi ?"
"Ohaaa! Steve mii ! "
"Sorumu cevapla" dedi hafiften bi öksürdüm ve
"Hımm evet yani sevgili olsanız bile evlilik için nıç olmaz kurallara haykırı." Dedim

Maria'dan

Bilmiyorum buna aşk mı denir yoksa başka birşey mi o gece beni öpmüştü şuan okuldaydı artık okulda kalacakmış gitmicekmiş. Offf umurumda değil. "Lucy kapı" kapı çalıyordu "kapı?"
"Kapı çalıyo kapı " dedim gidip baktı bi çocuk
" elizabet koca sizleri çağırıyor" dedi ve gitti bizde üstümüze düzgün birşeyler giydik ve Elizabeth'in odasına gittik simon mark steve üçüde ellerini önlerinde birleştirmiş Elizabeth'in önünde dikililiyorlar bizde Elizabeth'in yanına gittik karşısında dikiliyorduk. İçeri bi kız girdi. " gel Grace " dedi john kızda yanımıza geçti. "Hocam bizi ne için topladınız ? " dedim elizabeth " bakın çocuklar artık laylaylom bitti işler ciddileşiyor çocuklar bu kız grace kendisi safkan savaşçı vampirlerden savaşçı vampir krallığından geldi bildiğiniz üzere büyük bi savaş çıkmak üzere bütün kraliyetler ya birlik olmaya başladılar yada tek başına bütün kraliyetlere saldırmayı hedeflediler. Biz en büyük krallıktık fakat kraliyetler arasında en büyük olanız bizdende büyükler var ve buna konsey deniyor. Konsey büyük bi savaş açtı insan vampir dünyaya gelmiş ve bu tam bir canavar bütün soyların sonunu getirebilir konsey bu çocuğun hangi kraliyette olduğunu bilmiyor bütün kraliyetler bizde değil diyor ama konsey çileden çıkmış durumda bu süreç içersinde bütük kraliyetleride birbirine düşman ettiler grace benim kuzenim bu yüzden bize yardım etmeyi kabul etti konsey bize yani size göz dikmiş durumda mark ve maria sizin o çocuk olabileceğinizi düşünüyor ne kadar mantıklı açıklamalar yapsakta inanmıyorlar. Efsanede şöyle yazmakta
' 6 lider olucak ama bu 6 liderden 2 tanesi baş lider olarak adlandırıcaklar ve bu iki baş lider birbirine bağlı olucaklar ' 3 kız 3 erkek 6 lider kızların ve erkeklerin baş liderleri birbirine bağlı olan liderler ise ikizler" dedi john devam etti " çocuklar özel dersler almaya başlicaksınız izinlerinizin hepsi elinizden alındı savaş olup bitene kadar dersleriniz sürücek özel dersler ve eğitimler görücelsiniz sıkı bi çalışmaya gidiyorsunuz " dedi mark araya girdi " yani bi bakıma NBA maçı gibi ? " dedi john " aynen öyle sabah akşam çalışıcaksınız bi basket maçı gibi hadi aslanlarım göriyim sizi" dedi işler aşırı ciddileşiyordu şuan FBA ajanı gibi hissettim kendimi. " George" dedi elizabeth içeri iri yarı bi zenci girdi. Elizabet kaş göz işaretleri yaptı george " peki efendim " dedi ve bize takip edin der gibi bişeyler yaptı arkadından ilerliyorduk asansöre bindik asansörde şuan farkettiğim parmak tarama sistemiyle açılan bi düğme vardı ona baştı ve gizli bi geçide indik asansörün kapıları açıldı duvarlar demirdi tavanlar bile bi tünel gibi ayağımızına altındaki yerler küçük kare delikliydi aşağıda yürüyen kişiler görünüyordu yürüyerek bi odaya gittik burda herşey parmak iziyle açılıyordu içeri girdik birsürü ekranın birsürü klavye ve düğmelerin dolu olduğu bi odadaydık bikaç düğmeye bastı sonra hemen klavyenin sağında küçük dikdörtgen yeşil dijital bişey açıldı "parmak izlerinizi kaydedicez " dedi ve sırayla hepimize bastırttı "artık her odaya girebilirsiniz" dedi ve odadan çıktık başka bi odaya girdik birsürü kıyafet vardı hepsi siyah deriydi ama bacak yanlarında ve omuzların üsütnden başlayıp kol yanlarından aşağı inen şeritler vardı bu şeritler renk renkti george
" maria beyaz"
" mark kırmızı"
" grace sarı "
"Steve gri"
" lucy turuncu "
" simon yeşil"
dedi hepimize kıyafetlerimizi uzatarak kabinler vardı kabinlere girip giyindik siyah deri tayt gibi bi altlık üstümüze siyah deri bisiklet yaka uzun kollu bi badi benim şeriylerim beyazdı belimizede kemerlerimiz vardı kemerin ortasında logomuz vardı kemerler renklerime göreydi benim beyazdı kenerim. Siyah dolgu topuklu diz altı deri çizmelerimi giydim saçımı siyah bi tokayla sıkı sıkı bi atkuyruğu topladım perçeklerim topladıktan sonra hemen anlıma döküldüler onlarıda yanlara ayırarak kabinden çıktım hepimzi hazırdık odadan çıktık koridorda yürürken topuk seslerimiz tok tok duyuluyordu. Bi asansöre bindik asansör camdandı bi odanın içine açıldı kapıları içeri girdik deri beyaz koltuğunda arkası bize dönük camdan dışarıya bakıyordu bi duvar ful camdı. konuşarak bize döndü "evet çocuklaar hazırmısınız bakalım?" Dedi bu-bu steve'in dedesiydi yani dedemdi. Hepimiz şok olmuştuk. " angela " dedi ve odaya bi kzıl kıs saçları olan simsiyah deri bi kıyafeti olan bi kadın girdi içeri belinde silah vardı. "Buyrun efendim" dedi " öğrencilerin bunlar " dedi ve bizi gösterdi. angela " efendim haddim değil ama bunlar daha çaylak kendi kızımda dahil pek uygun bi seçim değil sanki ? " dedi grace nin annesiydi sanırım " haddin değilse susucaksın angela " dedi bana bakarak neden bana baktı ki şimdi "maria angela hanımı takip edin" dedi peki der gibi kafamı eydim ve angelayı takip etmeye başladım. Bi odaya girdik " burası çalışma odamız" dedi yukarıdaki cama kabin oda çok sinirimi bozuyordu ama umursamamaya çalıştım.
Sıraya dizildik karşımıza geçti ve "güçleriniz neler ?" Dedi
Grace " cazibeyle at etme" dedi
Lucy " kişiyi kontrol etme "
Simon " nesneyi kontrol etme"
Steve " üstün savaş tenkinleri"
İkimize bakıyordu " sizin ?" Dedi
" bilmiyoruz" dedik büyük bi kahkaha attı. " ay çok komiksiniz ya " dedi elindeki elmayı ısırıcaktı ki arkamda duran oklardan birini aldım yayıda alıp elmaya fırlattım elindeki elme birden düştü şaşkınlıkla bana döndü "tamam şaka yapmıyormuşsunuz anladım" dedi ve oturduğu masadan kalkıp yanımıza geldi " sizinle işimiz zor olucak desenize " dedi bu kadın sinirimi bozuyordu vücut ısım artmaya başlamıştı git gide artıyordu sinirimden kaynaklandığını düşündüm gözlerime kenetlenmişti "maria ? " dedi tek kaşımı kaldırarak "ne ? " dedim " kolyen " dedi ve kolyemin sarkan kısmını eline aldı "gözlerin " bö gözlerime bi kolyeme bakıyordu. Sessizce bişeyler fısıldadı ve ikimizin bileğinden tutup bizi odadan çıkarttı hızla başka bi odaya götürdü iki beyaz kıyafetli adam karşıladı bizi angela bizi beyazlı adamlata verdi ve gitti beyazlı adamlar ikimizide farklı farklı testlere sokuyolardı " bu sınavlar ne için" dedim " gücünüzü bulmamız için... nıç buda değil çık " dedi kabinden çıktım son 2 kabin vardı "evet bu ama şuanada bi gir" dedi ve başka kabine daha soktu " ama buda halla halla "dedi kağıda 2 tane güç yazdı elime kağıdı verdi ve gönderdi kapının dışında markla yan yana geldik ikimizde asansöre binip eğitim odasına geri döndük angela alimizdeki kağıtları aldı " ikişey güç mü ? " dedi " soy adınız ne sizin ? " dedi lucy ordan atladı " swan " dedi ah doğru gerçek soy adımız swan dı. Angela şok olmuş bi şekilde bize bakıyordu " ikizler gerçek mi yani ?!" Dedi ikimizede sarıldı. Önümüzde diz çökücekti ki tuttum " saçmalamayın hocam " dedim güldü masaya gidip benim kağıdıma başka bişeyler daha yazdı ve benim bileğimden tutup sğitim odasındaki bi bölüme götürdü bi bardak içinde su
bi tabak içinde toprak
bi açık pencere
birde yanan bi ateş vardı
" maria suya konsantire olmalısın " dedi " gözlerini kapa ve suyun bardaktan yükseldiğini düşün " gözlerimi kapattım ve bi bardak içinde su hayal ettim sonra onun bardanktan yukarı çıktığını hayal ettim gözlerimi açtığımda hala bardaktaydı su "pekiii toprağı dene " dedi aynı şekilde yapmaya çalıştım ama olmadığını hissedebiliyordum.
" tamam moralimizi bozmak yok" " gel ateşi dene "dedi yanına gittim "ateşi vücudunda hisset ateşle bir olduğunu hisset onu vücudunda hisset ve istediğin gibi kımıldat" dedi denedim ama olmadı " hava en zorudur bunuda yapamazsan üzülme" dedi " havayı saçlarının arasında teninde çiğerlerinde hisset " dedi ama olmuyordu. Oflayarak yere oturup bağdaş kurdum " olmuyo" dedim " olucak " dedi " seninle bunları çalışıcaz " dedi diğerlerinin yanına gittik. " mark gel " dedi ve markı bi cama kabinden içeri soktu kapının üstünde 2 yazıyordu oda numarasıydı galba bi adam belirdi karşısında bişeyler konuştu angela markal sonra yanımıza geldi " grace 3 numaralı odaya gir" dedi grace gidip o odaya girdi. " lucy 6 numaralı oda " dedi lucyde o odaya girdi " simon 5 numara" dedi simonda gitti " steve 4 numara " dedi beni götürdüğü oda 1 numaralı odaydı. Bende kendi odama geçtim jerkes çalışıyordu angela " 3 saatiniz var " dedi ve çıktı.

-----3 saat sonra------

" Paydos arkadaşlar " dedi içeri girerek hepimiz bitkin bi halde odalarımızdan çıktık. " hadi odalarınıza çıkın " dedi " odalarımız nerdeki ? " dedim " kapıdaki adam sizi odalarınıza götürücek " dedi dışarı çıktım george kapıdaydı. Bizi odalarımıza çıkardı odalarımızı üstündede eğitim odasında girdiğimiz numaralar vardı.

Benim : 1
Markın: 2
Gracenin : 3
Stevein : 4
Simonun: 5
Lucyin: 6

Odalarımız çok güzedi çift kişilik yatağıma yattım ve 140 ekran televizyonumu açıp bi film açtım izlerken uykuya dalmışım.

















kraliyet vampirleri 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin