wow çok havalı(bölüm 2)

1.4K 56 5
                                    


" hadi okul macerası başladın bakalım " dedim ve kurucunun odasına bodozlama girdik.
Yok artık, bu yarıştaki bayan.
Bayanda bizi görünce şok oldu.
"siz markın kusuruna bakmayın özür dileriz" dedim
" aaa siz yarıştaki kadınsınız!" Dedi
" biraz kibar ol mark insan bayan der " dedim gülmeye çalışarak yarışmadaki kadın kahka atmaya başladı. Biz markla kadına 'Sen insanmısın ya ' der gibi bakmaya başladık sonra kadın " siz ne kadar tatlı 2 kardeşsiniz " dedi ben tam 'teşekkürler' dicektim ki markın yine egosu tavan yaptı ve " evet böyle yakışıklı bi abisi olunca insanın biraz öyle oluyo " dedi çapkın bir bakış atmayıda unutmadı bende dururmuyum "yanlız aynı yaştayız abim değilsin "dedim gülmeye çalışarak kadın bizi gülerek izliyordu. Kadın bize "siz mark ve maria olmalısınız, bende Elizabet swan" dedi ve elini uzattı elini sıktık ve ben " biz kendimizi tanıtmadık ben Maria White" dedim kadın biraz bozuldu sanki Mark'ta bu arada odaya meraklı dözlerle bakıyordu 'ağzını kapa sinek kaçıcak mark ' sen sus iç ses.
Markın böbreğine dirsek attım ve markta tabiki anırdı ve
"ah şey bende mark white"dedi. Oof of kalas bir ikizim var odun demiyorum odunda bi işe yarıyo. Hiç ablasına çekmemiş
'Kendileri markten 10 dakika büyüktürde' ah evet iç ses haklısın .
Elizabet hanım bana bakıp gülmeye başladı ve
" demek marktan 10 dakika büyüksün " dedi "yok artık" dedik ikimizde
"Bidakka bi dakka ben o cümleyi dışımdan söylememiştim ki, siz ... benim zihnimimi okudunuz ama bu saçmalık böyle bişey olamaz " dedim kadın hiç bu cümleleri kurmamışım gibi
" hadi bakalım size odalarınızı gösterelim gidin yerleşin " dedi ve " beni takip edin Mark ve maria" dedi sonra odadan çıktık biraz ilerledik ve karşımıza o adam çıktı adamla kadın birbirine sarıldılar elizabet "aşkım sen markı odasına kadar götürürmüsün sonuçta erkekler yurdu okulun öbür ucunda ve benimde ayağımda topuklu var bende maria yı götüriyim " dedi mark kulağıma eğildi ve " aşkım derken ? " dedi bende " sevgilisi sanırım " dedim sessizce adam bize bakıp güldü ve " elizabet benim eşim bende diğer kurucunuzum elizabet eşim olmakla kalmıyor hemde sizin yaşınızda 2 çocuğumunda annesi oluyordu " dedi ben
" du derken ? " dedim adam
" daha vaktımız çok sonralarda elbet öğrenirsiniz öğrencilerden hiçbişey kaçmıyo" dedi ve markı odasına götürdü elizabette beni odama götürdü sonra ben odama yerleşip sınıfa gittim markla aynı sınıftayız bu iyi bişey işte markın yanına oturdum ve öndeki ineğe " ders ne ? " dedim kız " coğrafya " falan der zannettiniz dimi hayır
"Fiziki konturol" dedi o ne biçim ders be hadi bakalım nasıl bişeymiş. Hoca sınıfa girdi ve kendini tanıttı sonra sınıftakilerle bizi tanıştırdı ve derse başladık
" bugün sizlere sussuzluğunuzu nasıl kontrol ediceğinizi anlatıcam ama öncelikle sizin fikirlerinizi alalım. Mariya sen bize anlatırmısın sussuzluğumuzu nasıl giderebiliriz ? " dedi hoca bende hiç düşünmeden " su içeriz hocam başka ne yapabiliriz " dedim bütün sınıf gülmeye başladı hoca sinirlendi ve marka döndü
" dalga geçmeden cevapla oğlum etrafta içebilecek hiçbirşey yok ne yaparsın ? " dedi markta gülmeye başladı ve " hocam şimdi bu sorulucak sorumu yapmayın ama kızlar var. Iım eğer doğru düzgün anlatmaya çalışırsam sanırım şu tabirler uygun olabilir 'çiş' hocam evet çişimizi içebiliriz ne de olsa eski-"
" suus! " diye sus işareti yaparak zıplamaya başladı ve bağırdı hoca valla kafayı yemiş " yerine otur" dedi. bütün sınıf bende dahil olmak üzere kıkırdamaya başladık sonra hoca arkamızda oturan kızıl kafaya sordu kız
" lezzetli bi hayvan buluç onun kanını içeriz sonuçta insan avlamak biz iyi vampirlerin doğasına haykırı biz vejetaryanız " dedi yok artık şimdi ben et yiyip vejetryan olduklarınamı şaşırıyim yoksa kızın ağzının sulandığınamı ?

*zil çalıyor*

***

2 ders olmuştu. ne abuk subuk dersler var ve gerçi şimdi giriceğimiz derste abuk sabuk ama neyse size bu saçmalığı şöyle anlatıyim şu an ormandayız. Birazdan anlatıcam size ama hoca çenesini bi kapatamadı şunu bi dinleyelim durun
" bende sizin yaşınızdayken bu okulda okuyordum ben avlanmaya dair hiçbirşey bilmiyordum. Hoca bana gelip git şu aslanı yakala dedi ben aslandan korkuyordum ama bir şekilde üstüne atladım ve onu öldürdüm işte sizinde benim gibi cesur ve çevik olmanızı istiyorum" dedi sonra bütün sınıf gülmeye başladı .
Derste avlanmayı öğreniyoruz bu ne biçim ders yaa. Daire kurup yere oturduk. Hoca dersle ilgili bişey anlatıyorduki birden dona kaldı ve biryere odaklandı sessizce " sakin olun çocuklar arkanızda aslan var ben saldırın diyince saldırıyoruz" dedi ve birden "SAKDIRIIIN!" diye bağırdı herkes aslanın üstüne doğru koşmaya başladı ama biz markla ters yöne koşarak bi ağcın tepesine çıktık ben tepeden " oğlum siz malmısınız gelsenize lan buraya " dedim ve gözüm ağcın dibine takıldı "aha , aaaaaa" diye bağırmaya başladım bütün öğrenciler ve öğretmen o 'biricik aslanlarını' bırakıp bize döndüler hoca " yiyin" diye bağırdı bizde "ııy" diye ulusa haykırdık sonra ben
" sizin kafada bişey mı va-aa" dengemi kaybedip ağcın tepesinden düşmeye başladım aslana çarpıp yere düştüm aslan uyanmaya başlamıştı ben oturur bi vaziyete gelip geri geri sürükleniyordum sonra aslan uyanınca ayağa kalkıp geri geri koşmaya başladım (harbi malım) öyle ilerlerken ayağım takıldı yere düştüm sonra aslan üstüme koşmaya başladı bende kollarımla kafamı kapattım ve gözlerimi yumdum bu arada çok kötü bir his kapladı bütün bedenimi acı gibi bişeydi ama değildi koruma altında gibi hissediyordum birden ' güm' diye bir ses yankılandı ve alkış seslerine ıslıklar karışarak yükseldi gözlerimi hafifce aralamaya başladım ve o his üstümden kalkmaya, gitmeye başladı kollarımı kafamdan kaldırdım ve ayağa kalktım aslan biraz ilerde ölü bir vaziyetteydi mark yanıma geldi ve " gözlerin... wow çok havalı " ( marianın değişen gözleri multide) dedi bende " ne olmuş gözlerime "dedim mark telefonunun ön kamerasını açıp bana gösterdi görünce çığlığı bastım sonra hoca yanıma geldi ve " çok garip tonu değişmeye başladı eski haline dönmeye başladı " dedi ve sessizce
"Kraliyet vampiri" diye fısıldadı.

***

Şuan odamdayım odamı dolaşıyorum dolabıma eşyalarımı yerleştirdim valizimi dolabın içine koydum ve dolabın kapaklarını kapatıp balkonun kapılarını açtım ve yatağım balkonun önünde yatay bi vaziyette olduğu için çok şanslı olduğumu düşünmeye başlamıştım ki telefonum çalmaya başladı

" CAPTAN AMERİCA "

arıyor...

Mark arıyordu telefonu açtım ve

" alo mark ? "
" maria şey nerdesin ? "
" odadayım sen nerdesin ki ? "
" bahçedeyim "
" napıyon lan bahçede kaşınıyon mu elizabet hanım görse seni öldürür "
" öf maria izin aldım "
" he tamam tek başınamısın? "
" hayır simon da bursa "
" o kim ? Bide neden aradın? "
" oda arkadaşım bide hiç sende arkadaşınla gelsene dicektim "
" 1.si Oda arkadaşım hala gelmedi 2.si Bu saate bahçeye inemeyebileceğimi sanmıyorum yani "o paranın benim arababmın benzinine yeticeğini sanmıyorum yani" biri bişey demez aslında ama sadece üşengeçlik çok üşendiriyo çok üşendirmeside beni yoruyo çok yorulunca inanılmaz üşeniyorum şuan susasım ama su yanımdaki sehpada ama üşendiğim için alamıyorum o kolumu kaldırıcam daaa suyu alıcamdaaa içip tekrar yerine koyucam yqni uzun iş ve şuan çişim geldi ama tuvalete gitmiyorum çünkü en büyük üşengeçliği yaşıyorum konumuz çişim değil üşengeçlik anladın dimi "
" of maria of sıkıntı çenene vurmuş neyse tamam arkadaşın gelince haber edin "
" tamam " dedim ve telefonu kapattım 2 dk sonra oda arkadaşım geldi şuanki halimin tam zıttı bi kızdı aşırı neşeli ve pozitif biri. neşeli bi sesle " merhabaaa " dedi bende çok normal bir şekilde " meraba" dedim sonra bana sarıldı ölecektim valla yine aynı neşeyle "adın ne ?" diye sordu " maria white , senin?" Dedim kız gözlerini büyüterek " benimde adım lucy martinez de seni öldürebilirler " dedi bende " güzel isim miş , neden öldürsünler ki ? " dedim
" neyse boşver " dedi aklıma markın söylediği şey geldi
" ha şey mark aradı simon un oda arkadaşı sen gelince onların yanlarına inmemizi istedi " dedim oda elimden çekti ve " o zaman yürü gidiyoruz " dedi ve bahçeye indirildim inmedim yani zorla indirildim sonra bahçedeki puflara oturduk ben " Eee ne konuşucaz mark ?" Simon etrafına bakındı ve "önemli birşey konuşucaz" Dedi mark simona " ney ? " diye sordu lucy simona " anladım " dedi simon " anlatalım o zaman" dedi lucy anlatmaya başladı
" bu yıldan 17 yıl önce ezilabetle jhon un ikiz çocukları olmuş bir kız bir erkek adlarını mark ve maria koymuşlar 2 ay sonra bütün ülkede o isimler yasaklandı eğer o ismi koyan bir aile olursa aile fertleri ve çocuklar öldürülüyordu neden böyle bi yasak konuldu diye sorucaksınız bu iki çocuk vampirdi fakat kalpleri vardı ve damarlarında dolaşan asil bir kan vardı bu kan herkes için önemliydi kurt adamlar soylarının devam etmesini istemiyordu büyücüler ölümsüzlük formülünün son maddesi olan o kanı istiyordu kötü vampirler ise o iki çocuğun neler yapabileceğini kötü vampirleri öldürebileceğini ve hatta bütün düşmanları öldürebileceklerini biliyorlardı elizavet ve john bu iki çocuğu bu yüzden insan olan bi aileye bi anlaşma ile verdiler bu iki çocuk 17 yaşına gelince bu okula yazdırılıcaklar ve 18 yaşında bütün gerçeğı gerçek ailelerinden öğreniceklerdi isim yasaklama olyını çocukar insan aileye 2 aylıkken verildi ve çocuklar 3 aylık olunca isim yasağını neden sizce kaldırdılar ve çocukların 1 ay sonra öldüğü haberi yayıldı ama biz inanmıyoruz çocukların korunması için öyle yapuldı kesinlikle " dedi simon
" bişeyler dönüyo " dedi ben kahka atarak ayağa kalktım ve " size iyi saçmalamalar ben gidip yatıcam " dedim ve okula girdim koca koridorda hafif topuklu bileklerime kadar olan botlarımla yürüyordum topuklarımın sesi koridorda yankılanoyordu odamıza geldiğimde odamızın kapısının aralık olduğunu ve kapıdan sızan ışığın koridorun yerine yansadığını gördüm ve birden yansıyan ışığın önünden bi gölge geçti ve birden çığlığa benzeyen ses kulaklarımda yankılanmaya başladı.

Bu bölümde burda bittii oha 1467 kelime olmuş yuh hadi size iyi okumalar gece gece bileğimi ağırttınız ama sizin için değer canlarım hadi bidaki bölümde görüşmek üzere...

kraliyet vampirleri 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin