Sabaha karşı 04:00 sularıydı. Telaşlı telaşlı camdan bakınırken, bi yandan da sürekli telefonumla bi Can'ın bi Selim'in numarasını çeviriyordum. Nihayet bi araba sesi duyuldu. Perdeyi aralayıp, gelen taksiyi görünce fırladım. Evdekilere dönüp, "Geldileer!" diye seslendim ve kapıyı açtım.
Selim ve Can bitkin görünüyordu. Selim'in yüzünde endişe, korku, üzüntü gibi bütün olumsuzlukların renk tonlarını görebiliyordum.
- Selim ... Selim bu halin ne ? İyi misin ?Ellerimle yüzüne dokundum, sokularak. O ise elimi yavaşça aşağıya indirerek, yüzünü çevirdi.
-İyiyim, içeri geçelim mi Şebnem ayakta durcak halim yok.
Özgür: Ne olmuş öyle gece ya! Keşke beni de uyandırsaydınız. Durum neymiş niye götürdüler seni ?
Can: Özgür bi izin ver içeri geçelim ...Yüzümü Selim'e dönüp , yüzünü inceledim.
-"Selim... Canım çok kötü görünüyorsun, söylesene ne olmuş ?"
Selim'in bana cevap vermek yerine çözmeye çalıştığı ayakkabı bacıklarına odaklandığını gören Can atladı; "Şebnem, Selim'e bi izin ver biraz uyusun ... Saatlerdir ayakta dikiliyor. Sonra konuşursunuz olur mu ?"
"Olur" anlamında kafamı salladım. Selim'in koluna girdim.-Ben seni odana çıkarayım gel.
Koltuğunun altına girip, merdivenlerden çıkarken ona eşlik ettim. Ortada bir ölüm sessizliği vardı adeta. Selim yatağa uzandı ... Hiçbir şey demeden gözlerini kapattı. Bir süre onu üzgün ve telaşlı gözlerle seyrettikten sonra göğsüne başımı yaslayarak gözlerini kapattım. Kalbini dğinledim ..Kalbi atıyordu. Sol kulağımın hemen altında. Daha önce defalarca dinlediğim kalp atışları değildi sanki. Başımı hafifce kaydırıp, elimle sol göğsünü okşadım. Kalbine dokunabilmek için. Yüzünü seyrettim ... Anlatmak istemediği için gözlerini kapattığını, konuşmamak için uyuyor numarasına başvurduğunu o kadar net anlayabiliyordum ki. Sol göğsünü elimle sıvazladıktan sonra, dudaklarımla derin bir öpücük kondurdum aynı yere. Bu da benim konuşmadan "Yanındayım." deme şeklimdi. Kalbinden öpmek ... Sağ elini yavaşça sırtıma doğru kaydırarak, elini omzuma koydu. Teşekkür eder gibi...
***
Uyandığımda sabah saat 9:30'a geliyordu. Yatağın sol kenarında Selim'e dönük bi şekilde, onu izliyordum. Gözlerini araladığında göz göze geldik. Onu izlediğimi fark edince kısık sesle;
"Neden uyumuyorsun ? diye sordu.
Aynı kısık ve naif bi ses tonuyla devam ettim ...
-Sabah oldu.
-Görüyorum ...Kendimi biraz daha Selim'e yaklaştırarak, gözlerine baktım.
– Neler olduğunu anlatmayacak mısın ?
Başını diğer tarafa çevirdi.
-Şebnem lütfen ...
-Yüzünden düşen bi parça. Dokunsam ağlıycaksın. Bir yanlış anlama falan yok bence, bi şey olmuş işte. Kim suç duyurusunda bulunmuş ? Anlatsana Selim ...
-Şebnem uyumak istiyorum! Lütfen !
-Anlat sonra uyursun. Selim ... Aç şu gözlerini!
-Şebnem git başımdan!
-Gitmiycem! anlatcaksın!
- Şebnem, kalbini kırmak istemiyorum git dedim!
- Hiçbir yere gitmiyorum efendim! Aç şu gözlerini!Yastıkla Selim'in göğsüne vurdum. Üzgünlüğünden ve kızgınlığından sesini kontrol edememiş olacak ki, yatakdan oldukça sert kalkarken daha önce hiç yükseltmediği kadar fazla yükseltti sesini!
-DEFOL GİT BAŞIMDAN ARTIK YETER!Beklemediğim bu çıkış karşısında donup kaldım. Gözlerim kıpkırmızı olmuştu. Göz göze geldiğimizde hatasını anlamış gibi baktıysa da, geri adım atmadı. Arkası dönük bir şekilde yatağa sessizce oturdu. Yutkundum. Bi süre arkasından öylece seyrettim onu. Bir şey demesini bekliyordum ama Selim'den ses gelmiyordu. Öylece yatakta oturmuş; camdan, dışarıdaki yağan yağmura bakıyordu. Gözlerimde biriken yaşlar birden kendilerini bıraktı. Yanağıma akan yaşı parmaklarımla silip , birden kalktım. Koltuğun üzerindeki kıyafetlerimi hızlıca giyip çantamı kaptım. Kapının önünde duraksadım. Gitmekle gitmemek arasında kaldığım o küçücük anda, Selim ayağa fırlayıp kolumu tutsun ; "Gitme, özür dilerim" desin diye dua ediyordum. Bekledim ... Hiç bir şey söylemedi! Onlarca küfür saydırmak istesemde tek bir cümle söyleyebildim! Kısık bir sesle... -" Sadece yanında olmaya çalışıyordum!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Şey ... (ŞebSel)
RomanceDiziFilm.com sitesinde Kaçak Gelinler 29. bölüm sonrası olarak tarafımdan istek üzerine yazılan ŞebSel devam hikayesi, "Başka Bir Şey" adı altında yeniden ve Şebnem Gürsoy'un ağzından düzenlenmiş haliyle burada yayınlanacaktır. Umarım seversiniz :))...