Avucumda anahtar, öylece dondum kaldım. Söyleyecek kelime bulamadığımdan değil, iki kelimeyi bir araya getirip anlamlı bir cümle kuramadığımdan... Buz kestiğimden... Öylece dondum kaldım. Selim paniklemiş bir şekilde ardı ardına, nefes almadan konuşmaya başladı.
-Şebnem bak ben bunu sadece sürpriz olsun diye yaptım. Belki mutlu olursun diye. Hoşuna gitmediyse, "emri vaki" olarak algıladıysan özür dilerim. Bak ben gerçekten seni sinirlendirmek istemedim. Evi beğenmezsen, başka eve bakarız. Ben zaten adamla konuştum. Hee ev istemiyorum dersen, ona da tamam. Sizde de yaşarım ben sorun değil. Sen nasıl istersen yani ... Senin hoşuna gitmedi bu dimi? Tamam anladım, sakin ol ne olur sinirlenme...
-Selim... Aşkım bir dakika sakin. Sakin. Ben sadece çok heycanlandım.
-Gerçekten mi ?
-Gerçekten. Yani... " Bizim evimiz" diyorsun, kalbim durdu sandım.
-Kızmadın yani dimi ?
-Hayır kızmadım. Yani eve gerek yok demiştim aslında ama... Beni mutlu etmek için, bizim için yaptığını biliyorum.
Gözlerim doldu. Avucumdaki anahtarı okşayıp, Selim'in gözlerine baktım.
-Teşekkür ederim.
Kollarımı boynuna sarıp, sıkıca sarıldım. Selim'in kolları sırtımda ve belimde gezinirken yanağına uzun bir öpücük kondurdum. Sonra panikle kollarımı geri çektim.
-Ama şey ...
-Ne ? Ne oldu Şebnem ?
-Almila ?
-Ne oldu Almila'ya ?
-Ben hala Almila ile konuşmadım ki. Söylemedim seninle eve çıkacağımı.
-E söyleriz bitanem. Niye bu kadar panik yaptın ki ? Çıkmadık daha dimi ? Hem söyledin ya, partiden sonra konuşacağını. Doğum günü bitsin konuşursunuz. Zaten Almila bu yani, hiç sorun edeceğini sanmıyorum. Belki oda Özgür'le böyle bir şey yapmak istiyordur da senden çekiniyordur. Olabilir...
-Ya ne bileyim böyle sanki onu ekmişim gibi. Ev arkadaşım nihayetinde. Evi de tutmuşsun. Pat diye "Almila biz eve çıkıyoruz" denir mi ki?
-Sevgilim senin bi suçun yok ki! Dün konuştuk, bugün ben evi tuttum. Hem taşınmadık görmedik yani. Baktık Almila bozuluyor, buluruz bi çaresini. Evi de iptal ederiz. Sorun etme sen.
-Selim
-Efendim
-Sen bu evi hangi ara tuttun ? Biz bugün hep birlikteydik.
-Şöyle oldu; bu evi ben aylar önce görmüştüm. Çok beğenmiştim. Böyle tek katlı, bahçeli, küçük mütevazı bir ev. Tam senin istediğin gibi. Hani sen demiştin ya, evimiz küçük olsun diye. Ben de bu evi görünce tam senin istediğin gibi bir ev olduğuna karar verdim. Tabi o zaman ayrıydık. Gittim sahibiyle konuştum. Telefonunu aldım falan. Sen de dün birlikte yaşayalım diyince, aklıma direk bu ev geldi. Bu sabah sen banyoda makyajını yaparken, ben salona çıkıp bu adamla konuştum. Kiracısı 2 hafta önce çıkmış. Ben de rica ettim. Biz gidene kadar yeni biriyle görüşmeyecek.
-E bu anahtarı nasıl aldın sen ?
-Hee o anahtar temsili ya. Gerçekten o evin anahtarı değil yani, Özgür buldu onu bana.
-Ya sen gerçekten şapşalsın ya!
Sırıtarak yine boynuna sarıldım.
-Mutlusun dimi ?
-Mutluyum.
Sakallarını okşarken, muazzam olduğunu her fırsatta dile getirdiğim o kahverengi gözlerinin içine baktım. Alnımı alnına dayadım. Hiç konuşmuyorduk ama sanki arka fonda daha önce hiç duymadığımız bir şarkı çalıyordu. Bu kadar fazla huzur beni korkutuyordu. Gözlerimi kapattım, bütün bunların bir rüya olmamasını diledim... Gerçi, bir insanın rüyası bu kadar muazzam olamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Şey ... (ŞebSel)
RomanceDiziFilm.com sitesinde Kaçak Gelinler 29. bölüm sonrası olarak tarafımdan istek üzerine yazılan ŞebSel devam hikayesi, "Başka Bir Şey" adı altında yeniden ve Şebnem Gürsoy'un ağzından düzenlenmiş haliyle burada yayınlanacaktır. Umarım seversiniz :))...