Selim ve Ayça birbirine şaşkın ve tedirgince bakıyordu. Ne olduğunu anlayamamış bir şekilde, bir Selim'e bi Ayça hanıma baktım.
-Siz tanışıyor musunuz ?
Selim: Eeee şey
Ayça: Şirketten! Şirketten tanışıyoruz. Harun bey 'le bir projede birlikte yer almıştık da. Selim beyi oradan tanıyorum.
-Hmm anladım.
-Siz şey misiniz ?
"Evet, erkek arkadaşım kendisi" diye atladım. En korumacı tavrımla Ayça sandalyesine otururken. Selim'in rengi değişmiş, tek bir kelime etmeden öylece başı eğik oturuyordu. Parmaklarıyla oynuyor, gözlerini kaçırıyordu. Bir sorun olduğunu anlamıştım ve bundan oldukça rahatsız oldum. Ayça hanım ile görüşmemiz yaklaşık yarım saati buldu. Görüşme bittiğinde el ele sıkışıp, bir sonraki görüşme tarihimizi belirledik. Selim 'le arabaya doğru yürürken hiç konuşmadık. O kadar gerilmiştim ki, ne olduğunu bilmek istiyordum ama sormak istemiyordum. Ayça, çok güzel bir kızdı. Ama kıskançlıktan deliren kız arkadaşları misali Selim'e hesap sormak istemiyordum. Ayça nereden tanıştıklarını söylemişti. Selim'e dönüp sorsam beni yanlış anlayabilirdi. Güven meselesi artık aramızda çok hassas bir konuydu. Sormak için deliriyordum, ama bana dönüp "gerekli açıklamayı Ayça yaptı. Neden bir de bana soruyorsun?" dese ne cevap vereceğimi bilemiyordum. Normalde on defa "kim o kız Selim?" diye sormam gerekirdi. Eskiden olsa sorardım. Selim de gayet rahat cevap verirdi. Ama artık bu mevzu aramızda çok ince bir çizgideydi. Yeni barışmıştık. Selim, bana nasıl tepki verir bilemiyordum, bu yüzden susmayı tercih ettim. Ama içim içimi yiyordu. Çünkü aptal değildim. Selim'in tedirgin olmasından, bir sorun olduğu ortadaydı. Gözlerim dolar gibi oldu. Arabaya bindik. Hala hiç konuşmuyorduk.
-İyi misin sen Selim ?
-Evet, ne oldu ?
-Bilmem. İyi görünmüyorsun da ...
-Şebnem ...
-Efendim ?
-Ayça sana yalan söyledi. Muhtemelen sen rahatsız olursun diye böyle bir şey yaptı ama ben sana yalan söylemeyeceğim.
Yutkundum. Ama rahatlamıştım. Ben sormadan Selim açmıştı konuyu. Ve bana ne olduğunu anlatacaktı. Bu beni biraz rahatlatmıştı. En azından içimi fare gibi kemiren şüphelerimden kurtulacaktım.
-Dinliyorum ...
-Ayça benim eski sevgilim. Üniversiteden. 5 ay kadar süren bir ilişkimiz olmuştu. 2 yıldır falanda hiç görmemiştim onu. Şirketten falan tanıştığımız yok yani.
Hiçbir şey demeden, öylece Selim'in gözlerine bakıyordum.
-Bir şey demeyecek misin Şebnem ?
-Teşekkür ederim.
Sakallarını okşayıp, boynuna sarıldım. Gözlerim dolmuştu. Kendimi yavaşça geri çekip, dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum.
-Bu niyeydi şimdi ?
-Dürüst olduğun için. İçeride ki gerginliği gördüm Selim. Aptal değilim. Ama ben sormadan sen söyle istedim. Söylemezsin diye çok korktum.
-Biz söz vermedik mi ?
-Verdik dimi?
-Sen bu durumdan rahatsız olmadın dimi? Yani, ne bileyim. Çalışacaksın dimi Ayça'yla.
-Tabi ki çalışıcam Selim. Yani ne yapalım kötü bir tesadüf olmuş. Aradan yıllar geçmiş. Herkes kendi yoluna gitmiş dimi? Oturup bunu sorun edemeyeceğim. Ayça 'dan da öyle kötü bir elektirik almadım. Ama sen yinede hareketlerine dikkat et Selim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Bir Şey ... (ŞebSel)
RomansaDiziFilm.com sitesinde Kaçak Gelinler 29. bölüm sonrası olarak tarafımdan istek üzerine yazılan ŞebSel devam hikayesi, "Başka Bir Şey" adı altında yeniden ve Şebnem Gürsoy'un ağzından düzenlenmiş haliyle burada yayınlanacaktır. Umarım seversiniz :))...