9.Bölüm

586 11 0
                                    

Pencere kenarına oturmuş,bir yandan sıcak çikolatamı yudumlarken,bir yandan da huzurumu izliyordum.Yağmuru...Her bir damlanın pencereyle buluşmasını zevk içinde seyrediyordum.Her damlanın tek tek aşağıya süzülüşünü izlemek mutluluk yaşatıyordu bana.Özellikle damlaların pencereyi döverken çıkardığı ses,bana müzik dinletisi yaşatıyordu.Üzerime aldığım poları sıkıca sarmalarken,sıcak çikolatadan bir yudum alarak içimi ısıttım.Yağmur ve çikolata...Huzur ve mutluluk...Yağmur hafiften hızlanmaya başladığı sıralarda sıcak çikolatadan bir yudum daha aldım.O an yağmurun bedenimden süzülüşünü,bedenimde bıraktığı etkiyi hayal ettim.Hayal etmemle beraber yüzümde,yaramazlık yapmayı düşünen haylaz çocuğun yüzünde oluşan sırıtış belirdi.Bardağımda kalan son yudumu da boğazımdan aşağılara gönderdim ve hızlıca sandalyeden kalkarak,giysi dolabımın önüne geldim.Kapağını açtım ve kıyafetlerime hızlıca göz gezdirdim.Sağ alt köşede uzun zamandır giymediğim için tavır takınan gri-siyah karışımı eşofmanımı alarak dolabın kapağını kapadım ve seri hareketlerle giyindim.Çorap çekmecesinden eşofmanla uyumlu koyu gri bilek çoraplarımı kaptığım gibi ayaklarıma giydirdim.Siyah spor ayakkabılarını da ayağıma geçirdikten sonra,askılıkta asılı olan şişme yeleğimi de alarak üstüme giyindim ve evden adımımı dışarıya attım.Kapıyı kapatmamın ardından,kulaklık ile müzik çaların aklıma gelmesiyle kapadığım kapıyı küfürler eşliğinde açarak içeri geri girmem ve masanın üzerinde birbirine karışık bir halde duran pembe kulaklık ile müzik çalarını alarak evden çıkmam arasında fazla zaman geçmemişti.Bin bir güçlükle dolanan kulaklığı özgürlüğüne kavuşturup birini sağa,diğerini sola taktıktan sonra müzik çalarından slow klasörüne girdim ve içinde bulunduğum havanın etkisine uyumlu olan ve ayrıca en sevdiğim şarkılar arasına girişi yapan Pera-Sensiz Ben Bomboşum şarkısını açtım ve apartmandan çıkışımı gerçekleştirdim.Kulaklarıma açtığım şarkının müziği dolarken,dışarıda soğuk esen rüzgar içimi ürpertmişti.Her ne kadar içimi ürpertse de soğuk havayı seviyordum.Ne de olsa Buzlar Kraliçesi'ydim ve soğuk işlemezdi buzdan kaplı bedenime.Yağmur damlalarının tenime değmesiyle mutluluğum bir kat daha artmıştı.Kollarımı iki yana açıp,başımı gökyüzüne kaldırarak yağmura sırıtmaya başladım.Yüzüm uzun zamandan sonra ilk kez gülüyordu ve hatta içten bir gülümsemeydi diyebilirim.Damlaların bedenime akın etmesini ve bedenimde hayat bulmasını hayranlıkla izlerken,yüzümdeki sırıtış daha çok yayılıyordu.Benim için huzur da,mutluluk da yağmurdu.Müzik eşliğinde yağmurun altında romantik yürüyüşümü başlatmış bulunmaktaydım.Her ne kadar romantik bir yürüyüşte yanında birinin olması gerekse de artık kendimle idare edecektim.


Yağmurdan kaçanlar,otobüs duraklarında sıkışık vaziyette yağmurdan korunanlar,mağaza önlerinde yağmurun dinmesini bekleyenler,son anda ıslanmaktan kurtulup cafelere kaçanlar ve ıslanmamak için şemsiyelerine başvuranlar...Yağmurun altında huzuru hissetmek,yağmur altında ıslanıp mutluluğu yaşamak varken;yağmurdan kaçmak niye ki?Kıyafetlerimde tek bir kuru yer kalmamasına rağmen hala yürümeye devam ediyordum.Şimdi kulaklarımı slow parçalarımın bulunduğu listede bir numarayı kimseye kaptırmayan Nezih-Vazgeçtim şarkısı dolduruyordu.Müzik kulaklarımı doldururken belime kadar inen kızıl saçlarımı özgürlüğüne bırakmak için yaptığım topuzu açarak,saçlarımı serbest bıraktım.Topuz kısmında kalan kuru yerler,benim bıraktığım özgürlükle beraber kendilerini yağmurun ellerine teslim ederek sırılsıklam olmuşlardı.Gittikçe hızlanan yağmura inat sokaklar da boş boş dolanıyordum.Yağmurun altında mutluydum,huzurluydum.Bir bebeğin neşesi kadar neşeliydim.


Eve dönüş vaktinin sinyalini veren,yağmurun yavaşlaması ve güneşin yavaş yavaş gün yüzüne çıkıp 'Merhaba' demesi olmuştu.Yüzümdeki gülümseme de kendini,yağmurun yerini güneşe bıraktığı gibi somurtkanlığa bırakıyordu.Apartmanın önünde durdum ve başımı mavinin en sevdiğim tonunu barındıran gökyüzüne kaldırdım. Çisil çisil yağan yağmur damlaları yüzümde hayat bulurken,somurtkanlığım tekrar gülümsemeye dönüşüyordu.Kollarımı iki yana açarak yağmur damlalarını avuçlarıma doldurup,ardından geri serbest bırakıyordum.Kulaklarımda sevdiğim şarkılar arasında yerini koruyan Berker-Bilmezdim Bir Daha Seveceğimi şarkısı yankılanırken suratım tekrar asılmıştı.

Evlı AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin