Öğlen onikide uyanmıştım bugün doğumgünümdü doğumgünümü sadece google kutlamıştı en iyisi pastaneye gidiyim dedim aklımda bir pasta çizip pastaneciye tarif ettim ve saat sekizde gelipalabişeceğimi söylediler, pastane evime yakın olduğu için sorun yoktu, eve gidip uyumaya karar verdim tam uyuyacakken odama bir göz gezdirdim duvarlar yeşildi boyacıyı aramaya karar verdim alçı ve siyah ve mor boya istedim yarım saate bana malzemeleri getirmişti, ben küçükken babamla boya yaptığım için odamı da boyayabilirdim gelen boyacı amcadan yıllardır alışveriş yaptığımız için, beni tanırdı ondan dolabımı duvarden biraz uzaklaştırmasını istedim ve uzaklaştırdı, her yere gazete serip odamı boyamaya başladım bir duvar mor bir duvar siyah diye işim bittiğinde eserime bir baktım çok gğzel boyamıştım, saate baktığıöda yedi elli olduğunu gördüm ve pastaneye doğru yola koyuldum, pastamı alıp mezatlığa doğru gittim hava kararmıştı.
Annemle babamın mezarları yan yanaydı karşılarına geçip mumları yaktım ve üfledim yanımda üç tane çatal getirmiştim ikisini anne ve babamın mezarına koyup bende pastadan yemeye başladım, hem pastamı yiyor hem ağlıyordum, oysaki geçen sene ne kadar da mutluydum annem babam ve kardeşim yanımdaydı o koskoca evde yalnızlık çekmiyordum. Pastayı tek başıma bitirdiğimde anne ve babama veda edip eve giderken yoldaki marketten iki kutu dondurma aldım, belki evde bir ümit kardeşlerimi görürüm diye eve hızlı hızlı gittim ama kimse yoktu koskoca evde tek başımaydım.
Televizyonu açıp film açtım ve dondurmamı yemeğe başladım, damla aklıma gelince ağlamaya başladım normalde doğumgünlerimi hiç kaçırmazdı hep yanımda olurdu, aslında denizin bizi bulduğu için üzülmüyor değilim, biliyorum bu bencillik ama belki o bizi bulmasaydı şimdi damla yanımda olurdu, kapının çalınma sesiyle kapıya doğru gittim kapıyı açtığımda teyzem kapıdaydı içerisini gösterdim ve içeri girdi bana pasta yapmıştı çatal ve tabak getirip pastayı dilim dilim ayırdım ve pastayı dağıttım etrag çok sessizdi ne ben ne teyzem konuşuyordu, sessizliği bozan teyzem oldu"kızım bak damla senin yanına gelmek istedi ama-"lafını bölüp ben konuştum.
"ama ne teyze ama ne bir kız gelip hayatımızı mahvediyor!! "dedim, teyzem bana dönüp"bu seninle belkide son konuşmam, ben bir yiğenim için iki yiğenimden olamam" dedi sinirlenmiştim ama olanları öğrenmek için şimdilik susmam gerekiyordu teyzeme"ne alaka"bakışı attım. Bana olanları anlattı meğerse deniz tuğçe yi evine almış bana dediğinde inanmamıştım tuğçe denize eğer o kız bu eve gelirse ben giderim ve bu evden birisi onunla konuşursa sizinle konuşmam demiş.Abimde bana düşman kesilmiş ama ben tuğçeye yapıcağımı bilirim düşüncelerimden sıyrılıp teyzeme döndüm "git teyze onlar yalnız değil ama ben yalnızım, tek başımayım bu koskoca evde siz dört kişiyken ben tekim ben, annemin ve babamın mezarına gidip onlarla kutladım doğum günümü çıldırıyorumm teyze, daha önce olan olaylar ve şimdiki olaylar ben artık kaldıramıyorum anladınmı şimdi git bir kız için kardeşini hiçe sayan yiğenlerinin yanına! "diyip onu kapıya doğru yönlendirdim ve pastanın parasını eline tutuşturup kapıyı suratına kapattım.
Bir günüm daha nasıl berbat olabilirdiki? Kapıya çoküp ağlamaya başladım, kaç saat ağladım bilmiyorum sonunda kalkıp kanepeye yerleştim ve uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Siyahı
Teen FictionAğlamaktan bıkmış bir insanı hep ağlatmak da hayatın bize sunduğu imtihandır, ama bunu büyüdükçe insanlar kaldıramazlar daha fazla yük taşıyamazlar ve artık kurtulmak isterler...