Her ne kadar hiç uyanmak istemesemde, yine uyandım, mutfağa geçip kahvaltı hazırladım yemeğimi yiyip dışarı çıktım. Biraz sahile yürümek iyi gelir diyip sahile doğru yürümeye başladım, lanet olsunki yolda tuğçeyi gördüm sinirlerime hakim olmaya çalışırken daha çok sinirlendim ve üstüne atladım "orospu senin yüzünden ailemi kaybettim, ne demek abimi doldurmak" diyip suratına yumruklar atmaya başladım, kendimi durduramıyordum, bir elin belimi tutmasıyla ayaklarım havalandı ve "yağmur dur atık!" bu abimdi kendimi durdurup abime baktım o sırada tuğçe ağlamaya başlamıştı, bende gözlerimi pörtleterek ona bakıhordum,.
"lan daha demin zırlamıyordun şimdi ne oldu! "diyip yine ona doğru yürümeye başladım abim beni tuttu "yağmur yeter!" diye bağırınca yine durdum
"abi seni kandırıyor görmüyormusun? Nasıl bu kadar aptallaştın sen!?" dediğimde suratıma tokatı yapıştırdı." sende alıştın tokat atmaya! "diye bağırdım.
°°°
İki hafta sonra;
İki hafta boyunca onları her gördüğüm yerde tuğçeyi dövüp abime laf soktum, abime bi ara fazla sınırımı aştığımda sen görürsün deyip gitmişti. Hala bişey göremedik ama yatağımda doğrulup aşağı su içmeye gittim kapı çaldığında kapıyı açtım ve karşımda denizi gördüm içeri girdiler, evet İÇERİ GİRDİLER, damla teyzem tuğçe ve deniz denizin elinde kağıtlar vardı "burası artık tuğçenin evi" dediğinde şoka girdim. Damlanın bana küçümseyici bakışlar attığını gördüm "damla" dedim bana bakmadı bile kardeşim yüzüme bakmadı "tuğçe abla hadi odama çıkalım" diyip tuğçeyi elinden turup yukarı çıkardı, deniz bana dönüp tuğçenin evinden çık dedi bende odamı boyadığım için bavulumu dolabıma yerleştirememiştim bavulumu alıp kendimi dışarı attım tabi teyzemin ve denizin yüzlerine tükürmeyi de ihmal etmedim.Artık tamamen yalnızdım ne bir evim ne bir ailem vardı, şimdi b*ku yemiştim mezarlığa doğru gidiyordum daha fazla dayanamayıp "sizden nefreet ediyoruum!" diye bağırmaya başladım, mezarlığa gitmekten vazgeçip merkeze
doğru yürümeye başladım, önceden damlayla biriktirdiğimiz paralar epey fazlaydı, bende bir otele gidip oda tuttum. Ama abimin ve ailemin böyle yapmasını kaldıramıyordum. Gece boyu uyuyamadım, sabah olduğunda hazırlanıp sahile inmeye karar verdim, tuttuğum odayla sahilin arasında beş dakikalık mesafe vardı. Hazırlanıp sahile doğru yürümeye başlamıştım, kulaklığımı takıp yolda yürümeye başladım sahile yetiştiğimde havlumu kumların üstüne serdim. Biraz güneşlendikten sonra denize girdim birkaç saat sonra otele geri gittim ve uyudum.
1 AY SONRA;
Sıkıcı geçen bir tatilde yine sahile gitmeye karar verip yürümeye başladım. yüzerken güneşlenmeye karar verdim ve kumların üstüne uzandım. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalışırken üzerime gölge düştüğünü farkettiim gözlerimi açtığımda karşımda deniz duruyordu, sanki bişey söylicekte söyleyemiyormuş gibi, ama anlamadım onu umursamayıp geri gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Siyahı
Teen FictionAğlamaktan bıkmış bir insanı hep ağlatmak da hayatın bize sunduğu imtihandır, ama bunu büyüdükçe insanlar kaldıramazlar daha fazla yük taşıyamazlar ve artık kurtulmak isterler...