Okulların açılmasına iki gün kalmıştı ve ben evde yine tek başımaydım televizyonun karşısına geçip film açtım ve izlemeye başladım film güzeldi de cips siz tadı olmuyordu markete çıkmaya üşendiğim için pencereye çıkıp oyun parkında zehrayı aramaya başladım zehra yan komşunun kızıydı
"zehra bi gelsene "dediğimde parktan çıkıp apartmana geldi
" benim için markete gidermisin"
"tamam"
"al bu parayı cips falan getir kendine de birşeyler al"dedim zehra daha yedi yaşındaydı tamam diyip aşağı inmeye başladı, bende koltuğa tekrar oturup filmi izlemeye başladım beş dakika geçmeden zehra gelmişti, poşetleri alıp tekrar televizyonun karşıdsına geçtim ve cipsle beraber film seyretmeye devam ettim filmde ailesiyle oturmuş yemek yiyen bir kız vardı ve çok mutluydular filmi kapatıp yatağıma geçtim ve ağlamaya başladım.
Artık yalnızdım etrafıma baktım ve gerçekten kimsem olmadığını fark ettim, söylemesi ne kadar kolay ama ya yaşaması.
Ailenin bile olmaması, o kadar iğrenç ki annem babam aklıma geldiğinde daha çok ağlamaya başladım artık annem bana çalış adam ol diyemiycekti onlarla kavga edemiycektim, onlar varkende mutsuzdum ama onlar gidince değerlerini daha iyi anlamaya başladım, neden babam annemi yemek yemeğe almıştıki gitmeselerdi yanımda olacaklardı, benim yüzümden hepsi onları durdurabilirdim, benim yüzümden diyip duvara yumruklar atmaya başladım elimin ağrısı umrumda bile değildi vurmaya devam ettim ağrı beynime ulaştı sanki beynim parçalanıyordu, başta ne kadar bağırmasamda dayanamayıp bağırdım sonra hemen dudaklarımı kapatıp sustum
Çığlığımı duymuş olacaklarki kapı çalmaya başladı ama açmadım çünkü elim yara içindeydi çok ağırıyordu ve bu ağrı kıpırdamama bile engeldi. Ağlamamak için susmaya çalıştım sustumda gözyaşlarıma engel olamadım. Kapı sesi geldi ve sevginin sesi evet bu onun sesiydi odama girdi ve ışıkları açtı ve yanıma gelip diz çöktü ardından kıvanç odaya girdi"yağmur kalk hastaneye gidiyoruz"dedi kıvanç
"hayır gerek yok iyiyim "dedim, acılı bir sesle
" hadi"dedi kıvanç başımı olumsuz anlamda salladığımda beni kucağına aldı ve sevgiye burda kalmasını söyledi başta sevgi kabül etmesede sonra kabul etti kıvanç asansörden beni indirip arabaya bindirdi ve yanıma yerleşip arabayı çalıştırdı.
"kızım malmısın sen! Hayır benimkide soru zaten şüphe ediyordum kanıtlamış oldun, lan senin neyine elini duvarlara vurmak! "dedi
" sanane! "
" hayır elini duvarlara vuracağına kafanı vursaydın da geberseydin"dedi sırıtarak
"manyak! "diyip diğer tarafa bakmaya başladım elim çok ağrıyordu ama belli etmemeye çalışıyordum. Hastaneye yetiştiğimizde elime pansuman yaptılar ve sardılar bileğimin burkulduğunu söylediler ve beni eve gönderdiler eve geri gittiğimizde sevgi koltukta uyumuştu, kıvanç onu uyandıracakken
"bırak uyusun hem eviniz çok uzak burada kalın"dedim kıvanç kabul etmesede diğer koltukta uyuyakaldı bende üstlerini örtüp yatağımda uyudum.
Ertesi gün uyandığımda sevgi kahvaltı hazırlamış beni bekliyorlardı kahvaltı ettiler beni konuşturmaya çalışsalar da kısa cevaplar verdim, biraz daha oturdular ve gittiler bende etrafı yoparlayıp televizyonun karşısına oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Siyahı
Teen FictionAğlamaktan bıkmış bir insanı hep ağlatmak da hayatın bize sunduğu imtihandır, ama bunu büyüdükçe insanlar kaldıramazlar daha fazla yük taşıyamazlar ve artık kurtulmak isterler...