Bir Elveda Hikayesi

Karne günü

Okulun önünde durduğumuzu anladığımda şarkıyı durdurdum. Mavi gözlü çocukla aynı anda kalktım. O önden yürüdükçe parfümünün kokusu geliyordu. Ama bi çocuğun her şeyi mi mükemmel olurdu ya. Telefonum titredi. Mesaja baktığımda gelen mesaj karşısında dondum kaldım. Gizli numara dan " her halinle mükemmel olmak zorunda mısın? " yazıyordu. Kesin Hilal dir. Ama o yapmaz ki böyle şeyler. Aman neyse banane. Telefonumu cebime koyup yürümeye devam ettim. Orda Savaş bana bakıyordu. Gülümsedi. Gülümsedim. Yanıma doğru yürüyordu. Yanıma geldi ve o samimi şekilde gülümsemeye devam etti. "Selam" dedi.
"Selam" bu çocuğun da lanet olası bir yakışıklılığı vardı.
"Sarı yakışmış" dedi utanmıştım.
"Teşekkür ederim" Şükürler olsun Hilal gelmişti.
"Naber kanka"kolunu omzuma atmıştı. Biraz rahat bir kızdı. Seviyordum onu.
Kolumu omzuna atıp
"İyilik senden" dedim. Savaş halimize  gülüyordu. Mavi gözlü çocuğun da bu tarafa baktığını hissediyordum. O tarafa bakmadım bilerek. Bu arada da Hilal le Savaş bakışıp gülüyorlardı.
"İyilik nolsun" dedi hilal. Savaş ben gideyim dedi ve arkadaşlarının  gitti. Yarın doğum günümdü Hilal kesinlikle hatırlardı. Her yıl bir o kutlardı çünkü. Okula girdik. Hilal le sıramıza oturduk. Savaş geldi ve
"Bu seferlik ben otursam" dedi Hilal de hemen kalktı.
" ne oldu" dedim.
"Yarın bizim evin bahçesinde mezuniyet gibi bir şey var sen de gelir misin?"
"Bilemiyorum ki" çünkü üvey annem izin vermezdi. Ama biz dışarıdan örnek aile olduğumuz için bunu söyleyemiyordum.
"Lütfen gel tüm sınıflar geliyor  lütfen."
"Bakarız." Tüm sınıflarsa mavi gözlü çocuk da gelir dimi. Gelir. Hocanın sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.
" okul birincisi Yağmur Kara Tebrikler. " ben zaten biliyorum ki birinci olduğumu.
" Teşekkür ederim hocam"

Böyle kısa kısa sık sık mı yeni bölüm yazıyım yoksa beş günde bir uzun mu seçim sizin. Öpüldünüz. Multimedia da savaş var.