Bir Elveda Hikayesi

Seni seviyorum dedi gitti...

Multimediada Tuğçe var keyifli okumalar.

Tepinmeye çalışıyordum fakat nafile. Nefes alamıyordum. Doğru düzgün ölmeden kacirsalar hani. Bağırmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Eller aniden suratımdan çekildi. Arkamı dönmemle kavga eden bir adet mavi gözlü çocuk ve maskeli adam görmem bir oldu. Çığlık attım. Çünkü mavi gözlü çocuk çok pis dovuluyordu.

"Yeter yapma dur"

Dedim. Ağlayarak. Boğazım yırtılıyordu. Savaş nerde kaldı.
Adam kaçmaya başladı. Çocuk da yere düştü. Olamaz. Hemen yanına koşup diz çöktüm. Bıçaklanmış. Boğazım kopana kadar savaş a seslendim. Koşarak geldi.

"Yağmur iyi misin noldu burada"

Sesi endişeli çıkıyordu.

"Ya Bıçaklanmış. Bayıldı kanıyor. "

"Ambulans aradın mı"

"Hayır telefonum kırıldı.
Arayamadım."

Çok pis ağlıyordum. Lanet olsun etrafta bir kişi bile yoktu. Savaş hemen ambulansı aradı. Ben üzerimdeki hırkayı çıkarıp yarasına bastırdım. Çok fazla kaniyordu.

"Benim yüzümden ölemezsin Hayır hayır lütfen ölme. "

"Allahtan ölümcül yerinden değil. Endiselenme. "

Dedi savaş.

"Ambulans nerde kaldı" diye bağırdım. Siren sesleri gelmeye başladı.

***

"Polisi aradınız mı"

"Yok aramadık o an aklımıza gelmemiş." Hemşirenin sorularını ağlayarak cevap veriyordum.

"Yaralının adını biliyor musunuz? "

"Yok hayır ama aynı okuldayız yani aynı okuldaydik."

"Peki teşekkür ederim."

"Şey durumu nasıl?"

"Bıçak çok derine girmemiş yarın sabah taburcu olur. Bayılması için bir faktör yok kan tutmuş olabilir. Geçmiş olsun. "

"Teşekkürler. "

Kaldığı odaya doğru yürümeye başladım. Ailesine haber vermek gerek ama nasıl. Savaş yanıma geldi.

"Nasilmis durumu ?"

"İyiymiş kan tutmuş sadece ondan bayilmis. Bıçak çok derine girmemiş. "

"Rahatladım. "

Odaya girdik. yatak bomboş ve üstünde bir kağıt parçası vardı.