AYRILIK

40 5 5
                                    

Mantık hataları olabiliyor bazen ama ilk Hikayem kendiniz tamamlasaniz lütfen? Bide 10. Değil de 11. Sinif bunlar okey?Ayrıca ne tesadüf herkesin izmir de akrabası var.

Yağmur un ağzından

Her sabah rutin olan şeyin aksine bir saat sonra uyanmistim. Çünkü bugün karne günü! 11 de bitti yani. Vay be. Daha geçen gün Bıçaklanmış tı sanki uğruna bir ton gözyaşı döktüğüm çocuk. Daha dün birdaha gelmemek üzere gitmişti. Izmir'de olması gerekiyordu ama bir kere bile göremedim. O masmavi gözlerini bir kez daha görmek için nelerimi vermezdim ki... Savaş ile mutluydum. Ama ondan arkadastan başka bir türlü hoslandigimi sanmıyorum. Çok bencilim. Kendi mutluluğum için saf bir duyguyla oynuyorum. Bugün bu vicdan azabından kurtulmam gerek. Onu arkadaş olarak kaybetmek uğruna olsa bile. Savaş tan ayrilmaliyim. Çalan Telefonumun sesiyle kendime geldim. Tuğçe arıyordu.
"Alo"

Dedi hafif Tiki kızımsı sesiyle.

"Efendim?"

"Uyandın mı? "

"Yeap. "

"Mutlusun bakıyorum. "

"Nope"

"The Vampire Diaries izlemişsin? "

"Yeap"

"Depresyondasin. "

"Insan sarrafi mısın? "

"Bilmem olabilir. "

Seni konuşmadan anlayan birinin olmasi çok güzel bir şey.

"Sen bu gece nerde kaldın? "

Dedim. Normalde bizde kalıyordu. Ama bu gece arkadaşımda kalicam diye gelmedi.

"Kız kız. Erkek felan değil . Hala sapim. "

"Dedikodu yapaydik biraz iyi gelirdi. "

"Geldim sayılır sen hazır mısın? "

"Sayılır. Tamam beş dakka ya kapıya çıkarım. "

Saçımı sıkı bir at kuyruğu yaptım ve kapının önüne çıktım.
Tuğçe orda siritarak bekliyordu.

"Vee tam yol okulun son günü! !"

***

Savaş' ın ağzından

Hayat gülüyordu bu aralar yüzüme. Mutluydum. Ve Yağmur u gerçekten çok seviyorum. Onu görme sevinciyle okula gidiyordum. Okulun önüne gelince bir huzursuzluk geldi içime. Ürperti halinde. Mutluyum ben.Ve Üzgün olmamı gerektiren bi durum yok. Yeter ki de Yağmur yanımda olsun. Oradaydı. Her zamanki yerinde. Ama icimi ısıtan gülümseme si yoktu uğruna ölebilecegim suratinda. Yanına gittim.

" iyi misin"

"Değilim Savaş iyi değilim. "

"Noldu!"

"Biliyor musun? Boşver."

"Dayanamam. "

" Ayrılalım. " Hayır. Yani yapamaz.

"Ne?"

"Yapamıyorum savaş. Olmuyor."

"Ben sana ne yaptım? "Sesim titremeye başladı.

"Beni sevdin. Hemde kendinden çok. Ben senin sevgini haketmiyorum savaş. Hiçbir zaman da haketmedim. "

Ayağa kalktı.

"Lütfen gitme"

Yürümeye devam etti.

"Yağmur lütfen! "

Yaptığı tek şey adımlarını hızlandırmak oldu.

Erkekler ağlar mıydı? Aglamaması gerekirdi. Ve o uğruna ağlayan bir erkeği kaybetmişti. Ve kin doldurmustu erkeğin içini. Mutlu olan ve olmaya çalışan herkes için...

Bir Elveda HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin