Bir Elveda Hikayesi

seninle evlenmek istiyorum...

Yatağa oturdum ve notu okumaya başladım.

"Seni ilk gördüğüm günden beri seni seviyorum. Seninle evlenmek istiyorum. Anne baba olmak, hatta dede nine olup bizim torunlarimizi sevmek istiyorum. Şuan sapık diye tepki vermiş olabilirsin anlarım ama bir gün bir şekilde karşılaşacağımıza söz veriyorum. Seni herseyden çok seviyorum. Yanan yüreğime serin bir sonbahar yağmuru gibi care oldun. Yarın bursaya gitmek zorundayım. Gitmesem de zaten yüzüne karşı asla söyleyemem bunları. Söylemek isterim herşeyden çok hemde ama söyleyemem. Ama bir gün bunları bol miktarda özlem katılmış bir şekilde benim ağzımdan duyacağına söz veriyorum. Seni çok seviyorum sonbahar yağmurum. "

İnanmıyorum. Bırakıp gitti ve utanmadan not mu bırakmış. Adını bile söylememiş. Gözlerime bulutlar çökmeye başladı evlenme teklifi etmiş ya daha onbeş yaşındayım. İç sesim başladı tabi ters gidecek ya bana

"Çok romantik değil mi amaaa"

"Öyle. Aa ne diyorum ben yaa defol iç ses."

Gözyaşlarım bir pınar misali akmaya başlamıştı gözlerimden. Savaş konuşmaya başladı.

"Noldu o da ney nereye gitmiş yaralı haliyle neden ağlıyorsun? "

"Yarın uçağı varmış eve gitmesi gerekmiş. Neden agladigimsa.. boşver. "

"Dert ortağı kapasitesi noldu?"

"Bunu kendi içimde yaşamak istiyorum. Beni Tuğçe ye bırakır mısın? Merak etmiştir. "

"Nasıl Birakiyim arabam mi var olsa bile ehliyetim yok yaşım da tutmuyor zaten?"

"Doğru ya. Özür dilerim taksi tutup giderim."

Itici değil de soru sorar şekilde söylediği için özür diledim.

"Aslında saat geç oldu beraber gitsek?"

Onbeş yaşında gece yarısı bir oğlanla taksiye biniyorum ve az önce evlenme teklifi aldım. Sanki on yıl sonra yaşamam gereken şeyi şimdi yaşıyorum. Çok tuhaf. Akcigerimde bir baloncukla Tuğçegile kadar dayanmak da tuhaf. Bağıra çağıra ağlamak istiyorum. Gitti. Gitti yaa. Not bıraktı. Ve ben seni bekliyim öyle mi? Karşılaşıcaz ha? Çok komik.
Tuğçe nin evinin önüne durduk.ben savaş a hoşçakal demeden indim arabadan ve kapıya doğru yürüdüm. Kapıyı çaldım ve Tuğçe açtı kapıyı.

"Noldu ne bu halin ?"

"Gitti."

"Kim gitti yağmur noluyo"

"Not bıraktı"

Beni içeri aldı. Ve sessiz Gözyaşlarım yerini hickiriklara bıraktı.