COME TO MY

-11-

Bunlar Kyungsoo'nun alışık olduğu şeyler değildi.

Evet, kesinlikle değildi.

Onun alışık olduğu şeyler canını yakan bir kalçayla uyanmaktı. Kesinlikle öpülerek uyanmayı beklemiyordu.

Kyungsoo tek elini yumruk yapıp gözünü ovdu. "Sabah sabah insanları öpmeye utanmıyor musun?"

Jongin kafasını iki yana sallarken Kyungsoo esneyerek elinin tersini ağzına bastırdı.

Şuan o kadar güzel görünüyordu ki, Jongin ölene kadar onu seyredebilirdi. Gülerek Kyungsoo'yu kendine çekti ve sarıldı.

"Rüyanda beni mi gördün yoksa?" Kyungsoo'nun sesi alaycı çıkmasına rağmen gülümseyerek kollarını Jongin'e sımsıkı sardı.

"Hala inanamıyorum..."

Kyungsoo yüzünü Jongin'in boynuna doğru çevirip kokusunu içine çekti. Asıl kendisi buna inanmıyordu. Kim Jongin'e sarılıyordu. Hani ünlü ve nişanlı olan.

Kyungsoo'nun dudakları Jongin'in boynuna temas ederken fısıldadı. "Yoonmin noona ne olacak Jongin?"

Jongin duyduğu soruyla istemsizce kollarını daha da sıkılaştırdı. Kyungsoo şuan çok sıkmasından dolayı nefes almakta zorlanıyordu ama sorun değildi. Jongin'in kolları kendini böyle saracaksa nefessiz kalıp onun kollarında ölmeye razıydı.

"Ona anlatacağım, bizi anlayacaktır."

Kyungsoo istemese de geri çekildi. Şuan Jongin'in yüzüne bakıyordu. Elleri Jongin'in göğsündeyken Jongin kollarını Kyungsoo'nun belinden çekmemişti.

"Jongin, Yoonmin noona seni seviyor."

Jongin dudaklarını birbirine bastırıp kafasını olumlu anlamda sağladı. "Biliyorum ve bu yüzden bizi anlayacağını düşünüyorum. İki insan birbirini seviyorsa başka çare kalmamıştır ki... Kalp zaten seçimini yapmıştır."

Kyungsoo bir şey demedi, diyemedi. Haklıydı. Kalp bir kez seçimini yapmıştı. Kyungsoo'nu kalbi Jongin'i seçmişti ve asla vazgeçmemişti.

"Jongin..." Kyungsoo gözlerini ellerine dikti.

"Efendim bebeğim?"

Kyungsoo gülümsemeye çalışarak kafasını kaldırıp Jongin'e baktı. Fakat gözlerinde biriken yaşların parlaması gülümsemesinin sahte olduğunu adeta bağırıyordu.

"Ben... Sadece gelip geçici bir şey olabilirim. Yani-"

"Kyungsoo-"

Kyungsoo elini Jongin'in dudağına kapattı. "Şş. Beni dinle tamam mı?"

Jongin başını olumlu anlamda salladığında Kyungsoo elini çekti.

"Bak... Beni sevmiyor olabilirsin. Sadece senin için bir heves olabilir. Ben... Senin hayatını mahfetmek istemiyorum. Sen ünlüsün, yakışıklısın, en önemli nişanlısın Jongin. Ve senin bu hayatında benim bir yerim yok. Yani... Yoonmin noonaya dönmek istersen seni anlarım."

"Bitti mi?"

Kyungsoo kafasını yavaşca aşağı yukarı salladı. "Bitti."

Jongin Kyungsoo'nun elini tutup sol göğsünün üzerine götürdü. Kyungsoo elinin altında çırpınan kalbi hissediyordu.

"Hissediyorsun değil mi? Senin için atan kalbimi..."

Kyungsoo öylece gözlerinin içine bakmaya devam ederken Jongin gülümsedi. "Gelip geçici bir heves değil Kyungsoo. Bunun bir süredir farkındayım. Müdahale etmeye çalıştım ama yapamadım. Çünkü kalbim seni seçti."