Bölümde bahsedilen şarkı f(Krystal)&Chen-When I Was... When U Were...
Çoğunuzun telefonunda indirilmiş şekilde oldugunu düşünüyorum. Lütfen şarkıyla birlikte okuyun~***
"Gitme zamanı Kyungsoo-ah."
Kyungsoo gözlerini hızla kaldırıp Jongin'e baktı.
"Gitmeyeceğim demiştin."
Jongin alnını Kyungsoo'nun alnına yasladı. "Ben gitmeyeceğim sevgilim."
Kyungsoo tepki vermezken Jongin Kyungsoo'nun dudaklarına kelebek öpücüğünü kondurdu.
"Artık görüşemeyiz Soo. Senin iyiliğin için de, benim iyiliğim için de..."
Kyungsoo titreyen sesiyle sordu. "Yani?"
"B-ben... Ben gidemem Soo. Yapabileceğim tek iş televizyonlarda yüzümü göstermek. Sen burada kalamazsın. Ben senin yanına gelemem ve sen yeniden..."
Jongin sustuğunda Kyungsoo Jongin'in cümlesini tamamladı. "Fahişe olurum değil mi?"
"Kendinden böyle bahsetmekten vazgeç!"
Kyungsoo kendini Jongin'den kurtarırken mırıldandı. "Umrunda sanki.."
Kyungsoo kapıya doğru hızla giderken Jongin kolundan tutup Kyungsoo'nun sırtını duvara yasladı.
"Soo seni seviyorum. Yemin ederim çok seviyorum." Bir damla yaş Jongin'in gözlerinden aşağı süzülürken Jongin gözlerini kapattı. "Ama yapamayız."
Kyungsoo sinirliydi ama siniri Jongin'e değildi. Jongin ikisi içinde en mantıklı olanı yapıyordu.
"Ben nereye gideceğim Jongin?"
Jongin dudaklarını birbirine bastırıp kafasını iki yana salladı. "Bilmiyorum."
Kyungsoo Jongin'e bakıyordu. Kyungsoo'nun gidecek ne yeri, ne de parası vardı.
"Eğer bilirsem sana gelirim Soo. Her şeye rağmen tekrar sana gelirim."
Jongin burnunu çekip Kyungsoo'dan biraz uzaklaştı. "Sana her türlü imkanı sağlayacağım."
Kyungsoo yüzüne vuran acı gerçekle duraksadı. Gerçekten bu kadardı. O en fazla üç gün mutluluğu hissedebilirdi.
Jongin'e karşı güçsüz görünmek istemiyordu. Omuzlarını dikleştirdi. "Ne zaman gitmem gerek?"
Jongin ise Kyungsoo kadar güçlü değildi. Göz yaşları dökülürken dolgun dudaklakları şişmişti. "İstediğin zaman."
Kyungsoo'nun aklına nedenini bilmediği bir şekilde eski hayatı gelmişti. Babasının onlarla olduğu hayatı. Her şey o kadar güzeldi ki, Kyungsoo asla babasının gideceğini tahmin etmemişti.
Aslında nedenini biliyordu. Yeniden her şey düzelmeye başlamıştı ve hayatını düzelten kişi yine gidecekti. Pardon, bu defa kendisi gidecekti.
Kyungsoo çocukluğunda olduğu gibi şen şakran mutlu bir insan olmak istiyordu. İkisinin geride bıraktığı son anıda mutlu olmalılardı.
Kyungsoo dişlerinin göstererek gülüp kafasını kaldırdı. "Ben yokken Max'e bakmalısın."
Jongin hala ağlarken dudaklarını birbirine bastırıp kafasını olumlu anlamda salladı. "Bakacağım."
"Ben gitmeden... Son kez bir şeyler yapamaz mıyız?"
Jongin Kyungsoo gülerken ağlamak istemiyordu ama kendini engelleyemiyordu. "Ne yapmak istiyorsun?"
Kyungsoo iç çekerek ellerini Jongin'in yüzüne koydu ve göz yaşlarını sildi. Daha sonraysa tıpkı o gece Jongin'in kendisine yaptığı gibi Jongin'in iki gözüne de birer öpücük kondurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
COME TO MY
FanfictionÖnümüzde ki engeller bizi engelleyebilir mi ki? ---- Kyungsoo son kez elinde ki fönü önünde ki kadının saçından aşağı indirdi. Fişi prizden çektikten sonra kablosunu etrafa sarıp çantasının içine koydu. Yarın yine lazım olabilirdi. "Hayatım?" Yukar...