ILGAZ'IN ADA'SI [Aşk ve İntikam serisi 2] DÜZENLENİYOR

Kayboluş - 1-

Selammmm İlhamilerimi seveyim keyifleri yetti sonunda :))) Bakalım nasıl bulacaksınız günümüze dönmeye son iki bölüm kaldı.

Keyifli okumalar:)))

******

"Düşman değilim" diyen adama dişleri arasından "Kimsin" diye tıslayan Ada, savunmasız kalışıyla delirmiş gibi bakıyordu.

"Zifirim ben." Ilgaz ağzından çıkanların kurşunlarla eş olmasına kahır ederken Ada ilk defa duyduğu isimle "Zifirsin öyle mi ?" diye mırıldandı.

"Zifirim evet " Ilgaz düşünceyle başını sallayarak kim olduğunu kabul ettiğinde Ada kendisine tanıdık gelen hatlardan gözünü ayırmıyor inadına dik dik bakıyordu.

"Anladım" diyen Ada gülümserken Sertaç tetikte beklemeye başladı ve çok geçmeden Ada'nın gülümsemesiyle sersemleyen Ilgaz belindeki diğer silahın alınmasıyla sırtının zeminle buluşmasının şaşkınlığını yaşadı. Sertaç kızgınlıkla "Ada" derken, Ilgaz şok üstüne şok yaşamaya devam ediyordu.

Ada üstüne oturduğu adamın ne halde olduğunu düşünmeden elindeki silaha ve kara gözlere odaklamıştı. Ilgaz kasıklarının üzerindeki kıza yutkunarak bakarken bir sonraki hamleyi merak etmeyi çoktan bırakmış ne olursa olsun diyerek miniğinin gözlerine bakıyordu ve alnındaki soğuk metalin varlığını çoktan unutmuştu.

"Adın ne olursa, kim olursan ol bir daha karşıma çıkarsan acımam sana." Bir süre soluklanan Ada, alt dudağını ağzının içinde yuvarladıktan sonra başını salladı. "Can borcumu canını alarak ödettirme bana yabancı"

Ilgaz, Ada'nın bu kadar acımasız olmasını beklemek şöyle dursun robotik hareketlerle üzerine yükselmiş elindeki silahı parçalara ayırışının tek bir anını bile kaçırmadan izliyordu. Ada silahı söküp yerde yatan adamın göğsüne bıraktığında "Kaybol şimdi" diyerek üzerinden kalktığı adama çenesiyle yolu işaret etti. Ilgaz'ın dudaklarını aralanırken gülümseyerek "Elin değmişken temizlini de yapsaydın küçük kız." Dedi.

Sertaç hala Ada'nın nasıl bu kadar sakin kaldığına şaşırırken Ilgaz'da gelen sözle çenesini kaşıyarak bakışlarını kaçırdı. Ilgaz'ın olmayacak bir zamanda Ada'nın karşısına çıktığı yetmiyor gibi cadısının üzerine gidiyor gibiydi. Korumlar sokakta etten duvar ördüğü bedenleri ablukaya alırken hepsi tek bir emre itaat etmek için bekliyorlardı.

Ada yanaklarının içine kemirerek yukardan bakmaya devam etti yabancıya bir süre sonra kaşlarını kaldırdı ve başını salladı" Sonuç olarak temizlemesi sana kalıyor be abisi, nitekim bizim kirlettiklerimizi temizlemek için para alıyorsun." Ada terbiyesini yaptığı adamı babasının adamlarından biri gibi görmüşken üstüne gitmeden durmazdı.

Ilgaz "Ne?" demeye kalmadan gülmemek için başını çeviren adamlarına dişlerini sıkarken Ada'sını iyice süzdü. Güzelliği kendinden bu kadar eminken onun maaşlı kölesi bile olurdu. Ada cevap vermeye yeltenen adama elini kaldırdığında kendi korumaları daire içine aldıkları kızın geçmesi için kenara kaydılar.

"ADA! " Ada babasının sesini duyduğu an suçlu bir çocuk gibi yanakları kızardı ve Sertaç'tan tarafa ne yapacağız der gibi baktı. Sertaç "Düş önüme çatlak cadı, kaçsak nereye kaçacağız hiç bakma öyle" diyerek çöktüğü yerden toparlandı. Adanın koluna girdiğinde homurdanan adama dönmeye cesaret dahi edemezken Ada elini kaldırdı ve koşarak gelen babasının yaklaşma mesafesini ölçerek yabancıya yüzünü döndü.

"Burası adını karanlıktan almışların değil karanlıkta doğanların dünyası" gözleri eski bir dostu anımsatan adama omzunun üzerinden bakmaya devam eden Ada, son sözünü mutluluktan çok uzak bir gülümsemeyle taçlandırdı. "Ve bu dünyanın ne yazık ki adaleti yok"